AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında resen soruşturma başlatılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ifade vermek üzere Çağlayan’daki adalet sarayına geldi. Verdiği ifadede hâlihazırda CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini icra etmekte olduğuna dikkati çeken Kaftancıoğlu, "Yürütmeyi oluşturan siyasilerin, Cumhuriyet'in temel ilkelerine aykırı şekilde iktidar alanını genişletme gayretlerini eleştirmek benim için bir hak değil, zorunluluktur" dedi.
Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlükte "Diktatör" kelimesinin "Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse" olarak tarif edilmiş olduğuna işaret eden Kaftancıoğlu, "Görüldüğü üzere siyasi terminolojiye ait bir kelime olan diktatör ifadesinin siyasi tartışma içinde eleştirel mahiyette kullanılması gayet tabiidir" dedi. Kaftancıoğlu, "Metin içinde kullandığım 'diktatör' ifadesi küçük düşürme, aşağılama kastıyla kullanılmamıştır" ifadesini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Ağustos'ta gerçekleşen bir toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret içerikli ifadelerde bulunduğu gerekçesiyle Canan Kaftancıoğlu hakkında 'cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan resen soruşturma başlatmıştı. Kaftancıoğlu Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek soruşturmayı yürüten Basın Bürosu Savcılığı'na ifade verdi.
ANKA'nın aktardığına göre, Kaftancıoğlu, kendisinin verdiği bilgiye göre, savcılığa şu ifadeyi verdi:
"Ben hâlihazırda CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini icra etmekteyim. Türkiye’deki siyasi olguları takip etmek ve bu olgulardaki tespit ettiğim olumsuzlukların düzeltilebilmesi için gerekli çabayı ve tepkiyi göstermek, bir siyasetçi olarak kaynağını Anayasa'dan alan asli vazifemdir.
Ana Muhalefet Partisi’ne mensup bir siyasetçi olarak icra ettiğim görev yukarıda da izah ettiğim üzere kamusal bir görevdir. Yürütmeyi oluşturan siyasilerin, Cumhuriyet'in temel ilkelerine aykırı şekilde iktidar alanını genişletme gayretlerini eleştirmek benim için bir hak değil, zorunluluktur. Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlükte ‘Diktatör’ kelimesi ‘Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse’ olarak tarif edilmiştir. Görüldüğü üzere siyasi terminolojiye ait bir kelime olan diktatör ifadesinin siyasi tartışma içinde eleştirel mahiyette kullanılması gayet tabiidir.
Ülkemizde özellikle 2017 Anayasa değişikliği ile yürürlüğe giren ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yasama, yürütme ve yargı erklerini tek bir kişi veya parti uhdesinde toplamış olması sonucunda, artık kuvvetler ayrılığından ve bunun tabii bir sonucu olarak demokratik bir cumhuriyetten bahsedilemeyeceği kesin olgularla ortaya çıkmıştır. Referandum sonuçlarına dikkat çekerek, halk iradesinin bu yönde tezahür ettiğinden bahisle elde edilen sınırsız yetkiye meşruluk kazandırmaya çalışmanın Anayasa’nın Başlangıç, 1 ila 4. maddeleri karşısında hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Zira, yönetim şeklinin Cumhuriyet'ten uzaklaşıp, tek başlı bir sisteme doğru evrilmesi karşısında, mevcut sistemin toplum tarafından talep edilmiş olmasının veya sahip olunan yetkilerin demokratik yollarla elde edilmiş olmasının bir kıymeti yoktur.
Soruşturmaya konu edilen 12 Ağustos 2022 tarihinde düzenlenen CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığım konuşmanın geneline bakıldığında, söylemlerimin partimizde görev alan genç arkadaşlarıma, hiçbir koşulda umutlarını kaybetmemeleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi buhrandan çıkarmak için her zamankinden daha cesur ve daha gayretli olmaları konusunda telkinde bulunmaktan ibaret olduğu görülecektir. Bu minvaldeki bir konuşmanın içeriğinden suç unsuru çıkarmak mümkün değildir. Bununla birlikte konuşma içerisinde Cumhurbaşkanı’ndan açıkça bahsedilmiş veya şahsı ile ilgili herhangi bir konuya değinilmiş değildir. Bütünüyle sisteme yönelik eleştiriler içeren bir açıklamanın Cumhurbaşkanı’nın kişilik haklarına saldırı teşkil etme imkânı yoktur. Bu bağlamda matufiyet şartı gerçekleşmemiş ifadelerden dolayı hakaret suçunun oluştuğundan bahsedilemez.
Öte yandan, metin içinde kullandığım 'diktatör' ifadesi küçük düşürme, aşağılama kastıyla kullanılmamıştır. Bu ifadeyi kullanmaktaki amaç, işlemeyen bir sistemi gerekçeleriyle tanımlamak, cumhuriyetin temel kazanımlarını yok sayan bir sistemin demokratik yollarla değiştirilebileceğini ve Cumhuriyet'e işlerlik kazandırılabileceğini vurgulamaktır. En basit şekilde, yasama-yürütme-yargı yetkilerini, doğrudan veya dolaylı olarak tek başına kullanan kişi olarak tanımlanan 'diktatör' kelimesinin konuşma içinde kullanılması bir hitap değil, benzetmedir. Cumhurbaşkanı’nın, hükümet sıfatıyla yürütme, Meclis çoğunluğuna sahip olan siyasi partinin genel başkanı sıfatıyla yasama ve Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin tamamının seçiminde etkili olma imkanıyla yargı yetkilerine tek başına sahip olmasına yöneltilmiş bir eleştiridir.
Nitekim, CHP Gençlik Kolları’nın düzenlediği bir toplantıda yaptığım siyasi konuşma içinde kullandığım sözlerimin suç oluşturmadığı aklı selim her yurttaş tarafından kolaylıkla tespit edilebilecek ifadeler nedeniyle hakkımda derhal soruşturma başlatılmış olması dahi tek başına, kullandığım tanımlamanın ne denli gerçeklerle örtüştüğünün kesin ve açık kanıtıdır.”
Ne olmuştu?4 yıl 11 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Kaftancıoğlu Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Kaftancıoğlu, işlemlerin ardından denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı. Öte yandan Kaftancıoğlu hakkında ayrıca siyaset yasağı getirilmişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanları Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen mahkeme kararını da sert bir dille eleştirmiş; "İl başkanımızın siyasi yasak kararını asla tanımıyoruz, mahkemeyi de verdiği kararı da tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanımızdır, nokta" demişti. |