Şirin Payzın
CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu son derece rahat ve kendinden emin görünüyor. Yaşanılanlar onu daha da kamçılamış sanki. Dijital medya, televizyon ve gazetelerden davet ettiği gazetecilere ‘seçim stratejisini’ anlatmaya başlamadan önce, anlatacaklarından daha önemli bir cümle kurdu; “Dün gece sabaha karşı 3’de kafamdaki strateji yerli yerine tam olarak oturdu , bütün ayrıntılar karşılığını buldu, netleşti.”
Canan Kaftancıoğlu’nun anlattıklarını dinlerken bir siyasetçiden daha çok bir hekim titizliği ile çalıştığını gözlemledim. İlk seçimden sonraki süreçte 50 saatin üstünde hiç uyumadan çalıştığı olmuş. O tempo şu anda da devam ediyor. Mesela AKP’nin hangi ruh haliyle kampanyasını hazırladığını gözlemlemiş, CHP seçmeninin moral durumuna bakarak stratejiyi şekillendirmiş, AKP ve MHP seçmeninin hangi konularda özellikle hassas olduğunu iyi analiz etmiş, “AKP seçmenindeki hassasiyeti de hesaba katarak büyük mitingler yapmayacağız” diyor mesela. Neler yapacaklarını açıklarken de eldeki verilerden, ölçümlerden, istatistiklerden, alan çalışmalarından çıkardıkları sonuçlara atıf yapıyor. Duygusal bir kampanya değil, gerçeklerden yola çıkan bir kampanyayı bir bilim kadını titizliği ile ince ince işlemiş, anlattıklarından bunu anlıyoruz.
Mesela 'sandığa küsen, sandığa gitmeyecek CHP’liler' gibi bir endişesi yok. 24 Haziran Başkanlık ve parlamento seçiminden nasıl ders çıkardıklarını anlattı: “24 Haziran sürecini iyi yönetemedik ve seçmenimiz bize çok kızdı. Bir travma geçirdi neredeyse. Sonrasında halkın arasına karıştığımızda öfke duyanların sayısının yüksek olduğunu gördük. CHP’ye oy verenler öfkeliydi. Ben hekim kimliğimle şunu iyi biliyorum, insanda en hızlı umuda dönüşen duygu öfkedir. Buna yönelik çalışma yaptık ve başarılı olduk. Şimdi CHP’ye gönül ve oy verenlerde umut görüyorum. Öfkeyi umuda dönüştürdük. 31 Mart’ta kazanabiliriz duygusunu oluşturduk.”
Ekrem İmamoğlu’nun kampanyası sessiz, derinden, hedef kitlelere bir değil birkaç kez ulaşacak, büyük mitinglere değil mahalle toplantılarına odaklanan bir kampanya olacak. İstanbul Gönüllüleri’ne çok güveniyorlar. Sandıklarda barolardan destek alacaklar ve avukatlar görev yapacak. Kaftancıoğlu, “31 Mart’ta her okula bir avukat yerleştirmiştik, 23 Haziran’da her sandığa bir avukat yerleştireceğiz” diyor. İstanbul’daki 31.186 sandıkta görev yapacaklar CHP’li ve tecrübeli olacak. “Bir sorun olduğunda anında müdahale edebilecek birikime, tecrübeye sahip bir ekip kurduk” diyor Kaftancıoğlu.
31 Mart seçimi bütün komplo teorilerini, olasılıkları dikkate almak gerektiğini ve akla gelmeyecek ayrıntılarla uğraşmanın şart olduğunu ortaya çıkarmış. Kaftancıoğlu, “Hiç akla gelmeyecek bir ayrıntı olan sandıklardaki sayım döküm cetvellerinin bile nasıl kötüye kullanılabileceğini bize gösterdiler. Demokratik bir seçimde olmayacak, olmaması gereken numaralarla karşılaştık. Ama hepsinin önlemini aldık. Kaybetmeyi içlerine sindiremediler ama kaybetmeyi de öğrenecekler” diyor.
Başka şehirlerden getirtilip oy kullandırtılacağı söylenen polisler konusunda net; “Öyle bir şey olmasına imkan yok. Olması durumunda hemen tespit ederiz. İmamoğlu’nu destekleyen bütün seçmenlerimiz sandığa gidip oy kullansınlar, biz önlemlerimizden eminiz.”
Sonuç : Canan Kaftancıoğlu ‘çaldılar’ kampanyasının AKP seçmeninde karşılık bulmadığı görüşünde hatta “Ters tepti bizim işimize yaradı” diyor. Son mesajı da önemli: “Bağış kampanyamıza destek olanlar asla merak etmesinler. İsimlerini açıklamak istemeyenleri açıklamıyoruz. Seçimden sonra şeffaf olacağız ve topladığımız paranın kuruşu kuruşuna hesabını halkımıza vereceğiz.”