Canan Kaftancıoğlu avukatların sorunlarını dinledi: Sosyal devlet olmanın ekmek, su gibi bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz

Canan Kaftancıoğlu avukatların sorunlarını dinledi: Sosyal devlet olmanın ekmek, su gibi bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz

CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu ile salgın günlerinde avukatlık mesleğinin sorunlarını konuşmak üzere bir video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Kaftancıoğlu, “Stajyer avukatlar düşük ücretler ve esnek çalışma koşulları nedeniyle geleceğinden kaygılı ve güvencesizliğe saplanmış durumda. Bugünlerde sosyal devlet olmanın ekmek gibi su gibi bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz” dedi. Durakoğlu ise “Şu an avukatlar çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Bir kartopunun çığ gibi yukarıdan üzerimize doğru yuvarlanmakta olduğunu hissediyorum” diye konuştu.

“Haklarımız var” mottosuyla toplumun güvencesiz kesimlerinden ve meslek gruplarından temsilcilerle gerçekleştirdiği toplantılara devam eden Kaftancıoğlu, avukatlık mesleğinin sorunlarını konuşmak üzere İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu ile video konferans yöntemiyle bir araya geldi.

Yeni tipm Koronavirüs salgınının ekonomik sonuçlarından avukatların da olumsuz etkilendiğini söyleyen Kaftancıoğlu, “Avukatlık mesleğinin korona virüs pandemisiyle birlikte sorunlarının katlanarak artmış olduğunu görüyoruz. Burada bir kez daha sosyal devlet olmanın gerekliliğini, ekmek gibi su gibi bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz” dedi. 

Kaftancıoğlu özellikle stajyer avukatların ekonomik güvencesizliği kadar geleceğe dair kaygılarının da arttığını gözlemlediğini belirterek “Stajyer avukatlar düşük ücretler ve esnek çalışma koşulları nedeniyle insani olmayan rekabetçi bir piyasanın içinde güvencesiz durumda. Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve daha demokratik bir ülke için genç avukat adaylarının mesleklerini ileriye taşıyacak imkânlara sahip olması gerekiyor” dedi.

Salgın nedeniyle avukatların hem mesleki hem de ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Kaftancıoğlu, “Bu süreçte hepimiz yaşanılan sıkıntıların hep birlikte elimizden geleni, üzerimize düşeni yaparak üstesinden gelmeye çalışacağız. Umarım karanlık günlerden aydınlığa çıktığımızda mesleklerimizin öncesinde yaşadığı sorunların çözümlerini hep birlikte üretiriz. Mesleki sorunların çözümlerin aslında toplumdaki majör sorunların çözümü anlamına geldiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var” diye konuştu.

“Hukuk Fakülteleri’ndekiler mezun olduğunda avukat sayısı 2 misli olacak”

Kaftancıoğlu’nun stajyer avukatların yaşadığı sorunlar ile avukatlık mesleğinin geleceğine ilişkin tespitlerine katıldığını ifade eden Durakoğlu, hukuk fakültelerinin sayısındaki artışın avukatlık mesleğinin nitelik kaybına neden olduğunu söyledi. Genç meslektaşlarının ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Durakoğlu, “Bugün 130 bin avukat var. 83 bin 500 hukuk fakültesi öğrenci var. 18 bin 500 -20 bin civarında da stajyer var. Kaba bir hesap yaptığımızda 4 yıl sonra bunlar mezun olduklarında bugünkü avukat sayısının neredeyse 2 misli avukat sayısıyla karşılaşabileceğimiz ortaya çıkıyor. Özellikle iki yardımcı doçent ve iki doktorla açılan fakülteler olduğu için son derece yetmezliklerle dolu meslektaşlarımızın mesleğe başladığına tanık oluyoruz. Hatta bu yetmezliklerin bilindiği halde sadece avukatlık için değil hakimlik ve savcılık açısından da kullanılmakta olduklarına da tanık oluyoruz. Nitelikli meslektaşlarımız olsa belki biz kendi içerimizde nitelik yarışına girmiş olsaydık bu sorunları bu ağırlıkta yaşamamış olabilirdik” diye konuştu.

Barolar olarak avukatlık mesleğinin niteliğini arttırmak amacıyla çalışmalar yaptıklarını açıklayan Durakoğlu, “Nitelikli avukatların yetişmesi için belirli planlar geliştirmeye ve bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bütün avukatların İngilizce öğrenmeleri, mümkün olduğunca uzmanlaşabilecekleri bir alana yönelmeleri konusunda çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“Avukatlar çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor”

Korana virüs salgınından avukatların da olumsuz şekilde etkilendiğini söyleyen Durakoğlu, “Çünkü adliyeler kapandı, kapanması gerekiyordu. Önce sağlığımızı korumamız gerekiyordu ancak adliyelerin kapanması büroların kapanmasına; o da bürolarda çalışan meslektaşlarımızın çok ciddi sıkıntılarına neden oldu. Şu anda herhangi bir birikimi olmayan, yaşamını kazandığı parayla sürdüren meslektaşlarımız çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Vergilerin ertelenmesi, SGK ve Bağkur ödemelerinin ertelenmesi dışında bir çözüm önerilmedi. Meslektaşlarımızın çok ciddi sıkıntıları var. Stajyerler yetişemiyorlar, çalışamıyorlar şu anda. Bir kartopunun çığ gibi yukarıdan üzerimize doğru yuvarlanmakta olduğunu hissediyorum. Umarım içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıyı ortadan kaldırabileceğimiz süreç ne kadar kısa olursa, o süreç içerisinde kendimizi belki de daha iyi bir noktaya sürükleyebiliriz’’ şeklinde konuştu.

 “Bizler avukatız, umutsuzluğa razı olmayız”

Türkiye’de avukatların mesleklerini hakkıyla yapabilmek için birçok sorunla mücadele ettiğini vurgulayan Durakoğlu, “Son 10 yıldır avukatlığa ilişkin çok ciddi değişiklikler ile karşı karşıyayız. Aslında daha evvel başladı ama son 10 yıldır şahikasına erişen sorunlar ortaya çıktı. Bunu bir umutsuzlukla karşılayabilecek ve bu umutsuzluğa razı olacak bir durumda değiliz. Tarihin dönemeçlerinde böyle şeyler yaşadık. Darbeler, hukuksuzluklar yaşadık hatta darbelerin kendi hukuklarını yarattıkları dönemleri yaşadık. Her şeye rağmen bu dönemlerin içinden alnımızın akıyla her zaman çıktık. Buradan da çıkarız. Bizler avukatız” dedi.

“Uzun zamandır Avukatlar Günü’nü kutlamıyoruz”

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, 5 Nisan 2020 tarihinin İstanbul Barosu’nun da 142. kuruluş yıl dönümü olduğunu belirterek “Biz avukatlar gününü uzun zamandır istediğimiz gibi kutlayamıyoruz. Bunun adına da kutlama diyemiyoruz. Hatta geçmiş dönemlerde çok açık bir şekilde ‘Kut-la-mı-yo-ruz’ dedik. Avukatlar olarak yargı içerisinde ifade ettiğimiz anlamı vurgulayabilirsek bu anlamda kendi günümüzde bile bugünü kutlayamayan bir mesleğin mensupları olarak belki bir şeyler anlatabiliriz diye düşündük. Fakat gidişat zaman içerisinde böyle bir olanağa izin vermedi” diye konuştu.