CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Seçime endeksli bir yaklaşımımız yok” dedi. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin anayasal bir hak olduğunu ancak iktidarın seçim endeksli bir politika yürüttüğünü savunan Kaftancıoğlu, “Sen 8 yıldır niye avukatlarıyla görüştürmüyorsun? Bu soruyu sorabildiğimizde biz, o zaman bu topraklarda Kürt sorunu da diğer sorunlar da kalmaz. Buna bütüncül bir yaklaşım ve uzun vadeli politikalarla çözüm bulmak o kadar kolay ki aslında, yeter ki sorunu çözmek isteyin” diye konuştu.
Siyasetçinin konjonktüre göre söylem üretmesinin bir kıymeti olmayacağını vurgulayan Kaftancıoğlu, “Kürt sorununa dair seçime endeksli bir yaklaşımımız yok” diye konuştu.
Artı TV'ye konuşan Kaftancıoğlu şunları kaydetti:
“Seçime endeksli bir yaklaşım değil, olmamalı. Bu topraklarda son on yıllarda sorunların çözülememesinin altında yatan en büyük sebeplerinden birisi bu. Siz bir ülkenin dış politikasını, ülkedeki terör sorununu, Kürt sorununu, ekonomi sorununu seçim öncesi ya da seçim yatırımı gibi yapıp da devletin bekası için değil de kendi bekanız için kullanmaya kalkışır ve çalışırsanız eğer bu sorunu çözmek değil, o sorunu artırmış olursunuz. O sorundan mağdur olanları daha da mağdur edersiniz.“Genel Başkanımız ‘Ben sorunlarını biliyorum, sorunların çözüm yeri TBMM’dir, parlamentodur’ dedi. Genel Başkanımız onu seçim olduğu için değil, ta çözüm süreci deyip sonra çözümsüzlük süreci haline gelen süreçte de söylemişti. Siyasetçinin söylediği ne zaman kıymetlidir? Konjonktüre göre değil, siyasal iklim içinde o gün ne söylemesi gerekiyorsa o söylediğiyle değil tutarlı çizgisiyle topluma faydası olur. O gün söylediğinin 2 yıl önce söylediğiyle bir farkı yok.”
Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesinin seçim endeksli bir gündem üzerinden yorumlanması konusuna da değinen Kaftancıoğlu, “Cezaevinde tutuklu kim olursa olsun adı ne olursa olsun suçu ne olursa olsun herhangi bir kişinin avukatlarıyla görüştürülmemesi kabul edilebilir bir şey midir?” diye sordu.
CHP İstanbul İl Başkanı bunun insan hakları ve evrensel hukuk kurallarına göre kabul edilebilir bir şey olmadığını vurgulayarak, AKP’nin seçimden önce bu görüşmenin önünü açmasını eleştirdi.
“O zaman Türkiye siyaseti ve toplumunun şu soruyu sorması lazım; sen 8 yıldır niye avukatlarıyla görüştürmüyorsun? Bu soruyu sorabildiğimizde biz, o zaman bu topraklarda Kürt sorunu da diğer sorunlar da kalmaz. Buna bütüncül bir yaklaşım ve uzun vadeli politikalarla çözüm bulmak o kadar kolay ki aslında, yeter ki sorunu çözmek isteyin.”