Çankaya, Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri… İkinci kez Çankaya Belediye Başkanı seçilen Alper Taşdelen, yerel seçimden bugüne gerçekleştirdiklerini, önümüzdeki dönemde yapacaklarını, ilk kez CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi ile çalışmanın nasıl değişikliklere yol açtığını T24’e anlattı. Ekonomik krizin ipuçlarının belediyelerden anlaşılabileceğini söyleyen Taşdelen, "Eskiden ayda 350-400 ruhsat başvurusu alıyorduk, şimdi 3-4. 1,5 yıldır böyle devam ediyor" dedi. Taşdelen, SGK ve vergi borçlarına yapılandırma getirilmemesi halinde belediyelerin çok zorda kalacağını da ifade etti. Taşdelen, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri arasındaki ilişkiyi, AKP’li Melih Gökçek dönemiyle, CHP’li Mansur Yavaş dönemi açısından karşılaştırırken de "Eskiden büyükşehir belediyesine Turist Ömer gibi giderdik" diye konuştu. Taşdelen ayrıca ""Karla mücadele Ankara için önemli. Büyükşehir Belediyesi’ni ilk kez bu kar yağışında gördük biz. Daha önce, eski dönemde Çankaya’ya gelmiyordu büyükşehir" sözlerini de ekledi.
T24’ün sorularını yanıtlayan Taşdelen, şunları kaydetti:
"Seçimden sonra hemen sözlerimizi yerine getirmek için çalışmaya başladık. Oran’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ni, Yaşamkent’te Pazar yerini açtık. Maltepe AVM’yi gençlik merkezine çeviriyoruz. Sokullu’da Aşık Veysel Engelli Yaşam Merkezi’ni yapmaya başlayacağız. Üzerini kapatacağımız Pazar yerlerimiz var. Öveçler’e Çankaya Evi yapacağız. Karapınar Dikmen’e yüzme havuzu ve Çankaya Evi yapacağız. Çayyolu tarafına hem belediyenin ek hizmet binası olan, kültür merkezi olarak çalışacak bir merkez yapacağız. Parklarımızı yapmaya devam ediyoruz. Durmaksızın çalışıyoruz."
"Bütün dünyada kent merkezleri en canlı, yaya trafiği olan mekanlardır. Kızılay’da da maalesef geçmiş dönemde büyükşehir nedeniyle girememiştik. Mansur beyin gelmesiyle yapabildik. Yüksel, Karanfil, Konur yaya bölgesini yeniledik. Altyapısını yeniledik, sadece peyzaj değil. Sakarya’yı, Selanik’i yaptık. İstediğimiz oraların tekrar cazibe merkezi olması. Çalışmalarımız büyükşehirle devam edecek. Önümüzdeki sene de İzmir Caddesi var. İzmir-1. Zaten trafiğe kapalı. Otobüs firmaları var burada, ona bakacağız."
"Bademlidere’nin projelerini çalışıyoruz. Burada yeni Atatürk Orman Çiftliği yapacağız. 750 dönüm çok ciddi bir alan. Büyükşehirle birlikte yapacağız."
"Babalık eğitimi, toplumsal cinsiyet eğitimi veriyoruz belediyede. İlkokul 4. sınıf çocuklarını alıp havuza getiriyoruz. Yüzme öğreniyor devlet okulundaki çocuklar. Tanzim satış marketleri kuruyoruz. Belediyelerden, kooperatiflerden ürünleri alıp, tanzim satış marketlerinde satacağız. Çok sayıda CHP’li belediye yapıyor bunu ve yapacak."
"Dünyanın hiçbir yerinde kent merkezinde bu kadar AVM olmaz. Bu kadar çok AVM yaptığınız zaman insanların bir bulvar anlayışında, çocuklarıyla el ele yürüyeceğiniz kaldırımları yok edip, orayı otobana çevirdiğiniz zaman bunlar başınıza gelir. Gökçek döneminin belediyecilikten uzak anlayışının sonuçları… İki metre kaldırım yok Atatürk Bulvarı’nın bazı yerlerinde. Bir kent, bir belediye başkanının eline terk edilmemeli. Bir başkan, tek başına o kentin kaderini belirlememeli. Kent, ideolojik saplantıyla değil, bilim, akıl ve istişareyle yönetilmeli. Yoksa geriye dönülemeyecek hasarlar veriyorsunuz. Kızılay’da yaşadığımız budur. Bütün bu AVM’leri yaptığınızda esnafın yaşama şansı kalmıyor."
"Saraçoğlu Mahallesi’nin durumu var. Saraçoğlu Mahallesi’nin yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti. Burası bir cumhuriyet mirası… Yapılacak olan iş tek bir ağaç dalına zarar vermeden buranın restore edilerek tekrar hayata kazandırılması olması. Orası cıvıl cıvıl yaya bölgelerinin olduğu, sanat sokaklarının olduğu bir merkeze dönüştürülmeli."
"Ankara’da derelerin aktığı bir kert merkezimiz olabilir. Şu anda böyle bir şans var. Adliye taşınıyor. Mevcut adliye binasının altından İncesu Deresi akıyor. Yapılacak olan şu; Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yeri var, bitiyor. Adliye binasını yıkıp Gençlik Parkı’na kadar yeşil alan, kent merkezi yapmak mümkün… Ankara’da İncesu Deresi sayesinde suyla tanışacak, ıslah edeceksiniz. Sıhhiye Meydanı’ndan Gençlik Parkı’na uzanan bir kent merkezi mümkün…"
"Belediyelerin gelirleri son 1,5 yılda ciddi oranda düştü. Birinci nedeni inşaat sektörünün durmuş olması. Bize ayda 350-400 ruhsat başvurusu olurdu. Harçlar, ücretler. Ciddi gelir kaynağıydı. Şu anda ayda 3-4 tane ruhsat veriyoruz. İkincisi İmar Barışı oldu. Normalde belediyelerin yapması gereken ve karşılığında bedel alacağı kalemlerin tamamı Çevre Şehircilik Bakanlığı’na gitti. Bu iki ana kalem gelirleri ciddi oranda düşürdü. Yüzde 30’a yakın bir gelir kaybı. Buna mukabil giderler ciddi oranda artıyor. Elektrik, akaryakıt. Belediyelerin böyle bir durumu var. Geçen seneden itibaren biz öngördük. Bizim belediyemizde israf yok. Çarçur etmeden halkın parasını, projelendirerek harcıyoruz. Önlemler aldık. Mal ve hizmet alımlarında yüzde 40-50 azaltıma gittik. Gelir-gider dengesini iyi kurmak gerekiyor. Çok ciddi tasarruf edilmesi gereken bir dönem… İnşaat sektörüyle ilgili durum 1,5 yıldır böyle…"
"Ekonomik darboğazda belediyeler şu anda. Hangi partiden olursa olsun tüm belediyelerin hükümetten beklentisi gelirleri arttıracak önlemleri alması. Belediyelere yönelik borçlar konusunda yapılandırma bekleniyor. Yapılandırma yapılmazsa belediyeler çok daha büyük bir mali külfetle karşı karşıya kalacak. Bütün belediyelerin ciddi SGK ve vergi borçları var."
"CHP’li belediyeler denetlenmeye alışıktır. Sürekli denetlendiğimiz için. Sürekli zaten ya İçişleri müfettişi, Sayıştay denetçisi vardır. Biz böyle yaşamaya alışkınız. Şikayet edeceğimiz bir şey yok. Çekinecek bir şeyimiz de yok."
"Eskiden, Gökçek döneminde, büyükşehir belediyesine turist Ömer gibi giderdik. Geçen dönem bir kürek olsun asfalt almadık büyükşehirden. Yardımlaşma, ortak proje, sorunların konuşulması olmamıştır. Geçen dönemlerde büyükşehir, Çankaya’ya hizmette eksik kalmıştır. Genel olarak eksik kalmıştır aslında. Büyükşehir belediyesi 20 yılda bir tane havuz, kreş yaptı mı? Sadece Çankaya değil Ankara eksik kalmıştır. Mansur beyle bunların tam tersi olarak oturuyoruz, ortak projeler yapıyoruz. Yardımlaşıyoruz. Yani çalışılması gerektiği gibi çalışıyoruz. Bundan da kazançlı Ankara çıkacak. Bu sadece Çankaya için değil, Mansur başkan parti ayrımı yapmadan bütün ilçelere böyle davranıyor. Önceki dönem bana oy vermeyene hizmet götürmem anlayışı vardı. Büyükşehir olarak ilçe belediyesine hizmet vermeyeyim, sonra o ilçe belediyesini suçlayayım anlayışı vardı. Halkı cezalandırarak siyaset yapma anlayışının sonucunu yerel seçimlerde gördük. Turist Ömer gibi giderdik eskiden. Ne gündemi bilirdik, ne çayını içeceğimiz bir kişi olurdu. Sorunlarımız çözülmezdi. Artık bütün ilçe belediyeleri gelip sorunlarını konuşuyor. Milli bayramları Büyükşehir de kutluyor artık. 27 Aralık, Atatürk’ün Ankara’ya gelişini ilk kez coşkuyla kutladık."
"Karla mücadele Ankara için önemli. Büyükşehir Belediyesi’ni ilk kez bu kar yağışında gördük biz. Daha önce, eski dönemde Çankaya’ya gelmiyordu büyükşehir. Az sayıda araçla gelirdi Çankaya’ya. Ana bulvarları açmak için gelip, ana arterleri açar giderlerdi. Bizimle temas kurmazlardı. Ana caddeler sorumluluklarında ama onlara bakmadan giderlerdir. Ama artık görüyoruz. Ortak çalışma yapabiliyoruz. Çok sayıda araç ve personelle çalışabiliyoruz."
"Belediye Yasası’nın değişeceği, yetkilerin merkeze devredileceği söyleniyor. Hiç görmedik taslağı. Siyasi konjonktüre göre kanunların değiştirilmesini doğru bulmuyorum. Büyükşehirleri kaybettik hadi şimdi imar yetkisini alalım, bakanlığa verelim. Bu doğru değil. Bu durumda bu sistemin yaşaması mümkün değil. Öyle bir iş yükünü bakanlığın karşılaması mümkün değil. Katılımcılığı da engelleyen bir şey. Vatandaş, belediyeyle bire bir temasta. Belediye başkanı halka hesap veriyor. Halkla beraber. Katılımcılık süreçlerini de baltalıyorsunuz. Yarın iktidar değiştiğinde ne yapacaksınız? Biz bu konudaki görüşlerimizi genel merkeze bildirdik."
"Seçimden önce referandumda 'hayır' çıkacağını söylemiştim. Mansur beyin kazanacağını da söylemiştim. Biz halkın içindeyiz, görüyoruz. Şimdi de ilk seçimde iktidara geleceğimizi, iktidarı kaybedeceklerini de söylüyorum. Hem ekonomik kriz, hem dış politikada yaşananlar ilk seçimde bir iktidar değişikliği olacağının sinyalini vatandaş veriyor. Ama ben erken seçim beklemiyorum. İktidar, mümkün olduğunca 2023’e götürmeye çalışacaktır. Belki normal zamanından 6-8 ay erken olabilir. Ama kısa vadede erken seçim öngörmüyorum."