Türkiye, TSK’nın Afganistan’dan çekileceği kararını verdi. Verilen kararın ardından Afganistan'dan tahliye edilen Türk askerlerini taşıyan uçak, bugün Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, askerlerin tahliyesine ilişkin yaptığı açıklamada ayrıca “Askerimiz çekildikten sonra da biz orada havalimanının işletmesine devam edebiliriz. Sivil uzmanlarımız havalimanı için destek verebilir. Bununla ilgili müzakereler devam ediyor” dedi.
Barçın Yinanç ve M. Kaan Kurtuluş, 'Dış Politika İle İçli Dışlı'da bu hafta Afganistan'da yaşanan gelişmeleri, Türkiye'nin Afganistan'a ilişkin mesajlarını, Taliban'ın açıklamalarını ve Rusya'nın Kırım politikasını değerlendirdi.
Türkiye’nin havalimanından askerleri çekmesine ilişkin kararın Taliban’ın açıklaması ile bölge ülkelerinin yaptığı açıklamaların etkili olduğunu söyleyen T24 dış politika yazarı Barçın Yinanç, “Bu kadar net bir mesajdan sonra orada kalmak bir güvenlik riski oluştururdu. İkincisi de tahmin ediyorum Türkiye’nin böyle bir askeri misyon üstlenmesine gölge ülkeleri de sıcak yaklaşmadılar. Özellikle de Taliban üzerinde etkisi olduğunu bildiğimiz Pakistan’ın soğuk yaklaştığını düşünüyorum. Pakistan Afganistan’da Türkiye’yi neredeyse rakip olarak görüyor” dedi.
TIKLAYIN - Milli Savunma Bakanı Akar'dan Türk askerlerinin Afganistan'dan tahliyesine ilişkin açıklama
Yinanç, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın havalimanının işletmesine devam edilebileceğine yönelik açıklamasına da dikkat çekerek “Tahmin ediyorum ki halen ve 31 ağustos sonrası Türkiye ve Taliban arasında müzakere devam edecektir. Bence burada Türkiye’nin önem vereceği mesele; Taliban Türkiye’ye bir lütufta bulunmuyor tam tersine Türkiye aslında Afganistan’da daha az kaotik bir ortam olması için böyle bir yardımda bulunuyor. Halbuki hep yapılan açıklamalarda Taliban’a yaranma kaygısı var gibi algılanıyor. Örneğin, Avrupa Birliği 18 Ağustos’ta Afganistan’daki kadın ve kız çocuklarının korunmasına dair açıklama yaptı ve pek çok ülkeyi buna imza atmaya davet etti. Türkiye AB’ye üye olmasına rağmen böylesine önemli mesajlar taşıyan bir açıklamaya imza koymadı. Muhtemelen Taliban ile müzakere ediyor diye” yorumunu yaptı.
31 Ağustos’un kritik bir tarih olduğunu, ülkeyi terk etmek isteyen Afganların durumu ve Taliban’ın nasıl bir yönetim şeklini benimseyeceğinin en önemli başlıklar olduğunu belirten Yinaç, “Önümüzdeki 4-5 gün çok büyük kaos ve insani dramlar yaşayacağız. Türkiye açısından da havalimanı işletmesinden daha çok bundan sonra göç meselesini nasıl yöneteceği çok büyük önem taşıyacak” ifadelerini kullandı.
Hükümetin tedbirleri aldığını açıkladığını ancak ayrıntıları paylaşmadığını belirten Yinanç, “Bu tedbirlerin ne olduğuna dair bir fikrimiz yok. Eylül ayı ile birlikte Avrupa Komisyonu tatilden dönüyor. Türkiye-AB arasında göçmen mutabakatı yenilenmemişti. İhtimalen bu mutabakatta müzakereler canlanır ve Türkiye bu mutabakata Afganistan’ı da dahil eder diye düşünüyorum” diye konuştu.
Afganistan’da yaşanan süreçlerin ve ABD’nin politikasına ilişkin dünya basınına yansımaların anlatıldığı programda, ABD Başkanı Joe Biden’ın verdiği mesajların tersini yaptığı ifade edildi. Yinanç, ABD’nin Çin’e odaklanacağını, ABD’nin değişen öncelikleri nedeniyle de özellikle Orta Doğu’da ülkelerin kendi bölgeleri için inisiyatif alacağını belirtti.
Orta Doğu’da gelişmelerin bu öngörüye ilişkin sinyaller verdiğini ifade eden Yinanç, Türkiye’nin de Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile ilgili normalleşme sürecini devam ettirmesi gerektiğini söyledi.