Kripto para piyasaları giderek popülerleşirken, dijital para sistemlerine yönelik bilgi ihtiyacı da arttı. Kripto para kavramını, sistemin güvenlik sorunlarını ve BlockChain (Blokzincir) ile kripto paralar arasındaki farkı anlatan Dijital para uzmanı Cemil Şinasi Türün, "Türkiye'de 6 milyon kadar kripto hesabı var; sistem bir an önce düzenlenmeli, özdenetim yapılmalı" diye konuştu.
Dijital para uzmanı Cemil Şinasi Türün, T24 yazarı Füsun Sarp Nebil'e son dönemlerin popüler konusu 'özgürlüğün parası' kripto paraları ve blokzincir kavramını anlattı. Blokzincir ile kripto paraların farkının toplumda bilinmediğini ancak bu ayrımın önemli olduğunu vurgulayan Türün, "Kripto paralar insanların en fazla duyduğu paralar. Ama blokzincirden pek kimse haberdar değil. Bu internetin içine gömülü bir teknoloji. Bunların ikisi birbirine karıştığı zaman regülasyon açısından da, bu konuya dışarıdan bakan insanlar açısından da bu karışıklık yararımıza olmuyor. Kripto paralar blokzincirin aslında bir uygulaması. Çok farklı alanlarda aslında blokzincir çok fazla yere değecek. Burada bizi en heyecanlandıran şey, insanlık tarihinde belli sıçramalar vardır, şimdi de bir atlama noktasındayız. Bu evre bize belki 1000 yıllık bir gelişme sunuyor. 1490'dan beri aynı muhasebe sistemi kullanılıyor şu an dünyada. Blokzincir yeni bir sosyolojik, teknolojik bir yapı. Türkiye'de bunu anlayıp ekosisteme katkı sunanlar elbette var. Türkiye tarihi bir dönemeçte bu açıdan. Bakalım bu fırsatı kullanabilecek miyiz" dedi.
Yaklaşık 2 milyar dolarlık bir vurgundan söz edilen Thodex olayına ilişkin görüşlerini de dile getiren Türün, "6 milyon kadar kripto alım satım hesabı var Türkiye'de. Büyük bir çoğunluğunun yüzde 95'inin teknik imkanları bilmesine olanak yok. Bunun eğitimini de kısa sürede veremeyiz. Benim bile bugüne kadar dokunabildiğim insan 1000 kişidir. Benim gibi 10 insan olsa 10 bin eder. Buradaki fark şu, mesela Borsa İstanbul'da insanlar aracı kurumlar aracılığıyla işlem yapıyor. Burada ise bireyler alım satım yapıyor. Örneğin 1 dakika içerisinde 200 bin kişi alım satım yapıyor. Klasik borsalarla kriptoları kıyaslayamayız bu açıdan. Biz de diyoruz ki bir an önce sistem regüle edilsin. Denetime tabi olsun. Kendisini zaten çoktandır içeriden denetleten kurumlar var" yorumunu yaptı.
Dijital para uzmanı Cemil Şinasi Türün şunları kaydetti:
"Kripto paralar insanların en fazla duyduğu paralar. Ama blokzincirden pek kimse haberdar değil. Bu internetin içine gömülü bir teknoloji. Bunların ikisi birbirine karıştığı zaman regülasyon açısından da, bu konuya dışarıdan bakan insanlar açısından da bu karışıklık yararımıza olmuyor. Kripto paralar blokzincirin aslında bir uygulaması. Çok farklı alanlarda aslında blokzincir çok fazla yere değecek olan bir şey. Blokzincir teknolojisi oradayken siz borsalarda olup biten hırsızlıkları doğrudan bu teknolojiye mal ederseniz bizi kızdırırsınız, çünkü milyonlarca insan var sektörde."
"Dışarıya gösterdikleri reklamlardan bir şirketin ciddiyetini anlamak mümkün. Bilanço yönetimi şu demek, dışarıdan kripto için yatırılan paraları kim bilir ne için kullanıyorlar. Vatandaş da belki inanıyor. Thodex'te olanın dolandırıcılıktan farkı yok. Gencecik bir çocuğun arkasında muhtemelen bir suç örgütü vardır. Arnavutluk'a kaçması bile bir şeyi gösteriyor. İnsanlar nasıl güvenecekler? İnsanların dışarıdan anlaması çok zor gerçekten. Biz de diyoruz ki bir an önce sistem regüle edilsin. Denetime tabi olsun. Kendisini zaten çoktandır içeriden denetleten kurumlar var."
"Malezya'nın varlık fonu var. Çok da ciddi bir miktarda içinde para var. Bunu işletmesi için Wall Street'ten Goldman Sachs'a vermişleri. Banka da yapmaması gereken bilanço yönetimi yapmış. İllegal işler de olmuş. Sonra ceza geldi, bitti gitti. Kimse hapse girmedi. Burada blokzincir itirazı bu tür şeylere zaten. Merkezi ve şeffaf olmayan şeylere yönelik bir itiraz. Bu gayrımerkezi sistemleri alıp merkezileştirmek olmaz. Gayrımerkezi durumu korumalıyız. Bir kere bu kurumlar kendilerine özdenetim yapmalılar. Bunları yaparken de uluslararası standartlar var. Kendilerini test etmeleri lazım. Devletin denetlemesinden ziyade kurum kendini denetlediğini belgelesin, ben o kuruma güvenirim."