Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Hazineyi boşalttılar, ekonomiyi çökerttiler, tüm kaynaklar tükenince de iktidarda kalmak için çok kirli bir oyuna girdiler. Bu oyun neydi sevgili halkım? Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. ‘Getir, nereden getirirsen getir, kaynağını sormayacağım’ dediler ve bu kirli parayı yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar." açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan, "Bu iftiranın hesabını hukuk önünde soracağız" dedi. Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin; bunu gayet iyi biliyormuşsun galiba. Öyle bir şeyler duydum. Bu bela ile dünyanın tamamının başı dertte. Ama biliyorum ki senin de başında dertte." diye konuştu.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında başörtüsü ve aileye yönelik düzenlemeyi kapsayan anayasa değişikliği için Meclis'te çoğunluk sağlanmazsa referanduma gidilebileceğinin sinyalini de verdi.
“Grup başkanvekilimiz Mahir Ünal’ın görevinden affıyla boşalan yere daha önce de aynı sorumluluğu yürüten Özlem Zengin arkadaşımızı teklif ediyoruz. Mahir Ünal arkadaşımıza görev süresi boyunca katkıları için teşekkür ediyorum.
Kendisiyle farklı alanlarda ve platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerin de takdiri ile bu görevi üstlenecek Özlem kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum. Genel merkezimizde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’na da Belkin Uygur’u görevlendirdik.
Almanya’nın Solingen şehrinden 1993 yılında milletçe yüreğimizi yakan acı bir haber almıştık. Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşımız yanarak hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç ablamız Avrupa’daki Türk ve Müslüman düşmanlarıyla mücadelemizin adeta sembolü haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etmişti. Mevlüde Genç’e Allah’tan rahmet dilerken, Avrupa’daki Türk ve Müslüman topluma karşı artan düşmanlık dalgasıyla mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğiz.
Yarın 3 Kasım 2022. Yani iktidara gelişimizin müjdecisi olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20. yıl dönümü. 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında, bizlerden desteğini, hayır duasını esirgemeyen necip milletimize teşekkür ediyorum. Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, milletimizin hak ettiği hizmetlere ulaşması için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun. Tam 20 yıldır Türkiye’ye aşkla hizmet ediyoruz. 81 vilayetimizde eserlerimiz var. Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten hizmetlerimiz var. Dünyadan dört bir tarafında iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik. Birileri sürekli engellemenin peşinde koşarken biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri alanlarını güçlendirdik.
Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya biz sahip çıktık. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Hak ve özgürlüklerde de Türkiye’yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır Demokles’in kılıcı misali ne varsa gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadele ile hepsini de tehdit olmaktan çıkardık.
Ülkemize 20 yılda kazandırdıklarımızı teker teker saymaya kalksak günler, haftalar yetmez. Gençler elbette bu süreçte sokak teröründen, darbe girişimlerine, vesayet teşebbüslerinden, partimizin kapatılma davasına kadar pek çok saldırıya, pek çok hainliğe, sayısız hukuksuzluğa maruz kaldık.
Aramıza nifak sokmak için ellerindeki tüm piyonları üzerimize saldılar. Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17/25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kast ederek, velhasıl her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık.
Baskılara, tehditlere boyun eğmedik. Hamdolsun tüm badirelerin üstesinden geldik, bugün de Türkiye’ye hizmet mücadelemizi sürdürüyoruz. Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek buün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyoruz. Gençler son 2 haftalık dönemi şehir ziyaretleri, sosyal konut projesinin temel atma töreni ve kabullerle yine dolu dolu geçirdik. Türkiye Yüzyılı'nın tanıtımını yaparken vizyonu milletimizle inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Türkiye'nin tüm illerinde milletimizin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin fikirlerini söyleyebileceği bir seferberlik başlatıyoruz. Grubumuz Meclis çalışmalarını aksatmayacak şekilde vekillerimiz, kabinemiz bu çalışmalarda yer alacaktır.
Ülkemizin ilk yerli ve milli otomobil markası TOGG’u Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıl dönümüne yakışır şekilde 29 Ekim'de banttan indirdik.Şubat ayında satışı, Mart ayı sonunda teslimi başlayacak TOGG, Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir. İlk günden itibaren projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalara aldırmadan, bizlere milletimizin 60 yıllık hayalini daha gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her iki programda da varlıklarıyla bizi onurlandıran MHP Genel Başkanı Bahçeli başta olmak üzere siyasi parti genel başkanlarına, misafirlerimize ve tüm dava arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Cumartesi günü inşallah Gaziantep'e gidiyoruz. Orada da yapımı tamamlanan eserleri hizmete açıyoruz. Ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya devam diyoruz. Durmak yok, yola devam...
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin nelerle uğraştığını sizler de biliyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken utanmadan sıkılmadan 10 bin km öteye sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum İngiltere’nin hamburgeri ABD’den daha mı iyi? Almanya'ya gidecek, orada hamburgeri bırak orada döner var, döner ye.
Geçmişte çete diyerek şevklerini kırdıkları kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha düne kadar 4 ilde uluslarası yatırımcıları açıkça tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi çıkmış yatırımdan bahsediyor, yatırım kim, sen kim…
Ülkemizin nereye geldiğini bilmeyecek seviyedeler. Uğruna ömrümüzü verdiğimiz, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu bir gece yarısı yeniden gündeme taşıdılar. İçinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınları meşrulaştıran belirsiz bir yasa teklifi yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa baş örtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık kıyafet özgürlükleriyle birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdiler. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday çıkarırlarsa şaşırmayın. Bugüne kadar neden yapmadılar? İkna odaları kurarak kızlarımıza az mı çektirdiler. Polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar. Kızlarımızın başlarından başörtülerini alarak onlara zulmettiler. Bay Kemal biz bunları unutmayız. Sıkıysa önümüzdeki seçimde başörtülü adayları koy. Bak HADEP koydu öyle ya da böyle. Hadi sen de koy görelim. Sizin geçmişteki ağababalarınız Meclis'ten başı örtülü kızlarımızı dışarı atmanın derdindeydi. Kovdular Meclis’ten. Kimi, seçilmişi… Hani de demokrasi? Biz de Meclisimize başı örtülü kızlarımızı koymak suretiyle size derece verdik. Hak verilmez alınır diyorduk ve bu hakkı eninde sonunda aldık.
Arkadaşlarımız anayasa değişikliği teklifimizi MHP ve diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. MHP ile yetkilisi arkadaşımızla arkadaşlarımız görüşmelerini yapacaklar. Bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız. Bu teklifin başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletimizin gündeminden çıkartmanın yanında muhalefet içinde turnusol kağıdı olacağına inanıyoruz. Hadi görelim bakalım. Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden ve aileden, kimin de faşizmden sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bay Kemal sana sesleniyorum, başörtüsünü bir metrelik bez parçası diyerek aşağılayan sen değil miydin ya... Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama TV’lerin arşivleri unutturmuyor.
Onlara biz hukuk, ahlak ve aile kurumunun dersini vereceğiz. 2008’deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa AYM’ye giden Bay Kemal’in kendi kirli ve hesapçı geçmişiyle yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatindeyiz. Bu başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de bir özeleştiri fırsatıdır.
Anayasa teklifimizin çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini diliyoruz. Şayet böyle bir tablo oluşmazsa halk oylaması dahil diğer adımları da atmaya da biz Ak Parti olarak hazırız. Milletimizin hakemliğinden korkmadık. Meclis'te gerekli çoğunluk olmazsa son söz milletimize ait olacak. Sandık sözünü duyar duymaz CHP Genel Başkanı’nın açıklamalarını ise milli irade korkusunun yeni bir emaresi olarak görüyoruz. Daha cumhurbaşkanı adaylarını bile belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Helalleşme çağrıları da yalan dolandan ibarettir.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Tuzla Belediye Başkanımıza yönelik, huzurlarınızda Tuzla Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum, orada yapılan linç girişimi helalleşme maskesi altındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya koymuştur. Açılışını yapıyorum dediği o tesisler benim belediye başkanlığım dönem yapılmış olan tesistir. Bunlar hava yapıyorlar. Siyasi rekabeti siyasi husumet olarak gören, şiddete meyilli bu faşist güruhu milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
Aynı şekilde Yalova’da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve zorbalık da bunların karakterini ortaya seren diğer örnek. Siz nasıl milletvekillerisiniz, anayasada bunlarla ilgili düzenleme belli, bunların takipçisi olacağız. Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka şeydir. Yargı kurumuna hakaret etmek başka şeydir. TBMM’nin bu tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum.
Şayet Yalova’daki utanç tablosu konusunda gerekenler yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz.
Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümlede kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların artık aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız.
Canlarını dişlerine takarak ülkemizin güvenliği, huzuru için çalışan kolluk kuvvetlerimizi korumak da boynumuzun borcudur. Dikkat ederseniz akıl dışı iftiralar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaşmıştır. Kamuoyu araştırmaları masanın etrafındakileri çıldırtıyor. Uyuşturucuyla mücadelenin çıtasını biz sürekli yükseltiyoruz. Uyuşturucu ticaretine en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz Bay Kemal. Biz cari açığımızı uyuşturucu satışıyla kapatıyormuşuz, ya sen kendinde misin…
Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin; bunu gayet iyi biliyormuşsun galiba. Öyle bir şeyler duydum. Bu bela ile dünyanın tamamının başı dertte. Ama biliyorum ki senin de başında dertte. Uyuşturucuyla ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalar yapmak uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir.
Akıl, izan sahibi olan bütün muhalefet gruplarına sesleniyorum. Bizim uyuşturucu gelirleriyle cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok. Ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucuyla kapatmak istediği de kesin. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçaklarından vergi almayı teklif eden bir zihniyet sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim.
15 Temmuz’dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken 362 28milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vurduk. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır. Gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine tüm söylemini terör ve suç örgütlerinin mensuplarının yönlendirmesine göre oluşturan bu zatın durumu bizim şaşırma duygusunun da ötesine geçmiştir.
Görüldüğü gibi karşımızda neresinden tutsanız elimizde kalan bir zihniyet ile, onun ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusunu kaybetmiş aktörleri var.
AK Parti grubu olarak biz beceresizliklerini, hırsızlıklarını, riyakarlıklarını, hezeyanlarını provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete elbette sahibiz. Kendi istekleri gibi davranmayan, konuşmayan, kendilerine tabi olmayan hiç kimseye tahammül edemeyenlerin, kahraman ordumuza iftira atan alçaklarla ilgili bize hak, hukuk, özgürlük dersi vermeye kalkması ise ayrı bir garabettir. Bu iki yüzlü tavır aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir.
CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma, yalan söyleme, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur. Milletimizin önce 2023 seçimlerde ve ardında da 2024 seçimlerinde bu müzmin, müptezel, faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyoruz.
Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser, hizmet mücadelemizi, hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye merhum Menderes’ten itibaren baş rolünü CHP’nin oynadığı senaryoları pek çok kez görmüş ve tecrübe etmiştir. Ülkemize telafisi mümkün olmayan ağır bedeller ödeten tüm darbelerin, kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP’den başkası değildir.
Üniversite gençlerinin kıyma makinelerinden öğütüldüğü yalanından, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar antidemokratik girişimlerinin tamamının gerisinde CHP zihniyeti var. Uyuşturucu hezeyanı da tarihin utanç sayfalarında yerini almıştır.
Türkiye’nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP'ye yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çalışmaların artması muhtemeldir. Teşkilatlarımızdan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyette yürütmeleri gerektiğini beklediğimi altını çizerek söylemek istiyorum.
Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme giderek bir sirk çadırını andıran altılı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koydu. Her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de sıkletimize uygun bir muhalefetle yarışmak isterdik. Ülkenin dertlerine derman olmayı bırakın kendi meselelerini çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır, hüsrandır.
Önümüzdeki 7 aylık süreç bu hakikati çok daha belirgin hale getirecektir. Daha düne kadar sırtlarını sıvazlayanların bunlardan köy de kasaba da olmayacağı gerçeğini anladıkları anlaşılıyor. Bu masada ne yapılırsa yapılsın biz işimize bakacağız.
Enflasyon açıklaması
Avrupa'sından ABD'sine kadar dünya en yüksek enflasyon rakamlarıyla boğuşurken ülkemizde ekonominin çarkları dönüyor. Yeni ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor. Anladın Bay Kemal? Nasıl büyüdüğümü öğrendin mi? Sen de o kapasite yok zaten. İhracatımız rekor kırarken, istihdam da 31 milyonla tarihimizin en iyi seviyesine ulaştı. Avrupa dahil pek çok ülke yaklaşan kış şartlarıyla birlikte kendilerini enerji kıtlığına hazırlarken biz içimiz rahat bir şekilde geliyoruz.
Türkiye artık doğalgazda bir hub, enerjide bir hub. Avrupa'ya bizim üzerimizden enerji ihracı doğdu. Tahıl koridoru çalışıyor. Rusya-Ukrayna krizinde dengeli politikamızı eleştirenler şimdi bizi örnek alıyor.
Faizleri düşürerek üretimi destekleme planımızın isabetli olduğu görülüyor. Birçok kurum bizim enflasyon ile faiz arasında kurduğumuz sebep sonuç ilişkisine hak veriyor. Yılbaşınan sonra göreceksiniz, dünyada faizi indirmeye başladıklarını göreceksiniz.
Tarım destekleri
Çiftçilerimize yaptığımız mazot ve gübreleme destekleme sistemini değiştirdik. Ödemeleri öne çekiyoruz. Hububat üreten çiftçilerimize destekleri bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle, çiftçilerimiz zorlanmadan üretim yapabilecekler.
Geleneksel bitkisel üretimi desteklemek vaadiye verilen desteğin üst limitini yüzde 120'ye yükselttik. Ekim başı itibariyle çiftçi kayıt sistemine E-Devlet'ten erişim imkanı sağladık. Ekimden bugüne toplam 400 binin üzerinde çiftçimiz belgesini E-Devlet'ten oluşturdu. Kooperatif Marketlerimiz şimdilik 1335'e ulaşan marketlerimizin sayısını en kısa sürede 2 binin üzerine çıkartacağız.
Tahıl koridoru açıklaması
Yeni bir müjde de şu Sayın Putin ile yaptığımız görüşme üzerine Sayın Şoygu, Sayın Akar'ı arayarak bugün saat 12.00’den itibaren tahıl sevkıyatının devam edeceğini açıkladı. Bay Kemal görüyorsun bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz.
Öncelikle Afrika'nın fakir ülkelerine bu koridoru işletecek, Cibuti, Sudan'ı ele almayı tavsiye etti bunu da yapacağız.
Üye sayısı itibariyle Türkiye’nin en büyük siyasi partisi olan AK Parti’de yüreğinde memleket sevdası olan herkese yer var. Gönlümüz açık. Bizim önce vatanım diyen, kalbi Türkiye için atan, siyaseti şahsi ikbal vasıtası değil, millete hizmet etme amacı olarak gören gençlerimize kapımız sonuna kadar açıktır.
Siyasette seçme ve seçilme yaşını 30’dan 18’e indiren iktidar AK Parti iktidarıdır. İçinde bulunduğumuz süreçte bırakın bir dava arkadaşımızı kaybetmeyi, tek bir çakıl taşının dahi bizden kopartılmasına müsaade etmeyiz."