T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelen kumarhane işletmecisi Halil Falyalı’nın öldürülmesinin bir hesaplaşmanın sonucu olabileceğini söyleyerek “Falyalı cinayetiyle boşalan yerin nasıl ve kimler tarafından doldurulacağı cinayetle ilgili bize ipucu verecek” dedi.
Cinayetin ardından yapılan cenaze törenine dikkat çeken Tahincioğlu, “Kıbrıs’taki etkisine ‘yakışır’ bir cenaze töreni yapıldı. Başbakan orada, içişleri bakanı eski başbakan orada. Biz Falyalı’yı Sedat Peker’in iddialarıyla duyduk ama Kıbrıs’taki iktidar partisi açısından imajı daha yurtsever ve Kıbrıs’a faydalı bir isim olarak görünüyordu” dedi.
Sedat Peker'in ifşaatlarında adı geçen Halil Falyalı neden öldürüldü? Cinayet, Türkiye'yi neden ilgilendiriyor? Yaşananlar birilerine mesaj mı? Türkiye’ye uzanan bağlar ve ikinci Susurluk...Olaya ilişkin konuşulmayanlar ve son gelişmeler...Şirin Payzın sordu, Gökçer Tahincioğlu anlattı.
Cenaze töreni için “Falyalı’ya yapılan cenaze Susurluk ilişkilerini, cinayeti ise Ömer Lütfü Topal’ın infazını hatırlatıyor” diyen Tahincioğlu, “Falyalı’nın küçük alacak verecek meseleleri nedeniyle öldüreceğini düşünüyorum. Ömer Lütfü Topal cinayeti ile benzeşiyor. Topal’ın Susurluk döneminde neden öldürüldüğüne bakmak bugüne de ışık tutuyor. O dönemde Türkiye’de kumarhaneler serbest, Topal kumarhaneler kralı olarak anılıyor ve bizzat dönemin içişleri bakanının eline korunmaları için kartlar tutuşturuluyor. Hatta kendilerine pasaport çıkartılan bir grup polislerle işbirliği yapıyor ve Topal’ profesyonel bir organizasyonla ortadan kaldırıyorlar. Ve hemen ardından Susurluk olayının ortaya çıktığı, Abdullah Çatlı’nın öldüğü kaza yaşanıyor. Çatlı’nın o bölgede Bucak ile birlikte olmasının nedeni kumarhane arayışı. Yani bir sektör el değiştiriyor. Bu bir anlamda bu aktörlerin yer altında kalmak istemediğini artık en güçlü hale gelmek istediğini gösteriyor. Susurluk’ta durum bu. Ben Falyalı cinayetiyle bir Topal cinayetinin bu anlamda çok büyük benzerlikler taşıdığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Falyalı’nın Kıbrıs’ta öldürülmesinin kolay olmayacağını ancak cinayetin işleniş biçimine bakıldığında olayın çok profesyonelce yapıldığını söyleyen Tahincioğlu, “İki şeyi iyi takip etmek gerekiyor. Ben kısa zamanda net adreslerin ortaya çıkacağını düşünmüyorum. Yargının belirleyici fonksiyonun olacağını düşünmüyorum. Soruşturmanın derinleşmesi kimin, kimin ayağına basacağına ve iktidar mücadelesinin nasıl gelişeceğine bağlı” dedi.
Falyalı’nın KKTC’de bir alanı doldurduğunu ve bundan sonra bu alanların nasıl ve kim tarafından kontrol edileceğinin önemli olduğunu belirten Tahincioğlu, “Ben özenle seçilmiş eski aktörlerin ‘hadi bakalım görev sende’ denilerek göreve süreleceği inancındayım. Bunun izlerini Peker’in b sistemden devre dışı kalıp ifşalarına başladığı dönemde aramak mümkün” diye konuştu.
Halil Falyalı cinayeti ile Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayeti arasında bir bağ olabileceğini söyleyen Tahincioğlu, “Mahmutyazıcıoğlu’nun Falyalı ile bahis konusunda bir ortaklığının olduğu ve Mahmutyazıcıoğlu’nun cinayetinin basit bir alacak-verecek meselesi olarak gösterilmeye çalışıldığına yönelik iddialar var” dedi.