HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Bu halk, yaşanan ekonomik kriz karşısında sizleri bir erken seçime zorlayacak. Siz gidicisiniz, 2023’ü bile göremeyeceksiniz" diyerek iktidara seslendi.
Buldan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Buldan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Şenyaşar ailesi sonuç alıncaya kadar bu ailenin yanında olmaya devam edeceğiz. Yol haritamızı belirlemeye çalıştık, süreçleri detayları tartışmaya devam edeceğiz.
Yol haritamızı belirlemeye çalıştık, süreçleri detayları tartışmaya devam edeceğiz. Durmadık, durmayacağız. Yılmadık, yılmayacağız.
Ekonomi adeta yangın yerine düşmüş durumda. Ekonomide yaşanan felaket iktidarın iddia ettiği gibi geçici bir durum değil. Enflasyon, TÜİK’in enflasyon oyunlarına rağmen yüzde 62’ye dayandı. Her ay tırmanmaya devam etmektedir. Kontrolü kaybeden, ne dedilerse tersini yaşatan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu artık bu toplumun, bu ülkede yaşayanların bilmesi gerek."
İktidarın durumunu çok iyi özetleyen bir Maliye Bakanı var. 2021 Aralık ayında “Enflasyon şubatta düşecek” dedi. Şubat geldi dayandı, bu kez mart ve nisanda düşecek dedi, bırakın düşmeyi daha da artan bir enflasyonla karşı karşıya kaldığımızı söylemek isterim. Sanki kendisi aralık ayına kadar kalacakmış gibi konuşan bu Maliye Bakanı’na şunu ifade etmek isteriz, siz gidicisiniz, 2023’ü bile göremeyeceksiniz.
Bu halk, yaşanan ekonomik kriz karşısında sizleri bir erken seçime zorlayacak. Erken seçimle birlikte ülke yeni bir yönetimi de seçecek. Bu halklara zulümden başka bir şey vermediniz. Acı ve krizden başka bu ülkeye hiçbir katkınız olmadı. Daha fazla batırmak için mi hazırlık yapıyorsunuz? Genel başkanları çıktı, çözüm üretmek yerine sabredeceğiz diyerek halka bir kez daha acı reçeteyi gösterdi. Bu ekonomi yönetimi ekonomiyi değil yalanlarla algıyı yönetmeye çalışıyor. Enflasyon sadece tüketici fiyatlarında yükselmiyor. Aynı zamanda iktidarın yalanlarındaki enflasyon da her ay düzenli olarak artıyor. Halka sabır önerenlere bakıyoruz, bir gün çıkıp da beşli çeteye garanti ödemelerini durduruyoruz dediklerini duymadık. Halka sabredin diyen zihniyetin; eş, dost ve akrabalara adrese teslim ihale dağıtmayı durdurduğuna dair hiçbir şey görmedik.
Vatandaşın sofrasında bir gram et olmadığını bilmiyorlar mı, biliyorlar. 80 yaşındaki emekliler ekmek parası için çalışırken bu beyefendiler çöreklendikleri kurumun etinden de sütünden de bol bol faydalanmaya devam ediyor.
Halk bayat ekmeğe muhtaç edilirken son 6 ay içinde millet bahçeleri için yandaşa tam olarak 1.4 milyar lira ödedikleri de ortaya çıktı. Aynı zihniyetin saraydaki israfı bir gün kıstığına tanık olmadık. Durmak yok, israfa devam ediyor.
Geçenlerde yine çalgılı, şenlikli, şatafatlı sahurlarının kamuoyuna yansıdığını gördük. İnsanların çöpten sebze-meyve atıkları topladığı bir ülkede yaşanan bu tabloyu bir kez daha buradan kınıyoruz. Torba yasalarla rant alanını büyütmeye devam ediyorlar.
Bunlarda utanma, sıkılma yok. Enflasyonla mücadelenin yolu bellidir. Üretim maliyetlerini düşürmek, üretimi artırmaktır. Defalarca bu kürsüden çağrı yaptık. Bir kez daha ifade etmek istiyorum. Gelin esnafa elektriği en az yüzde 70 indirimle verelim. Yandaş şirketler değil esnaflar kazansın. Fiyat artışları düşsün. Çiftçiye gübreyi, mazotu, elektriği en az yüzde 70 indirimle verelim.
Öğrencilerin KYK borçları silinsin, gençler en azından bir soluk alsın. Asgari ücret 3 ayda bir yenilensin. Emeklilerin bayram ikramiyeleri en az 5 bin TL olsun, akaryakıt ve ulaşımdaki ÖTV kaldırılsın. Bu çağrıları bir kez daha hükümete söylüyoruz.
Halka enflasyona ezdirmek istemiyorsanız bir an önce bu adımları atalım. Buna yanaşmak istemiyorsanız o zaman çıkıp da enflasyona ezdirmeyeceğiz yalanlarını söylemeyin. Halk sizden de yalanlarınızdan da bıktı. Halkı canından bezdirdiniz.
Gideceklerini artık kendileri de biliyor. 2023’te yeni bir dönem kesinlikle başlayacaktır. AKP - MHP iktidarının talan düzeninin sona ereceği, halkın huzura ereceği, yeni bir dönem mutlaka başlayacaktır. Bu iktidarın tüm hukuksuzluklarıyla hesaplaşma dönemi kesinlikle başlayacaktır. Parayı pula çevirenlerin pula döneceği yeni bir dönem kesinlikle başlayacaktır.
Ülkedeki hukuk ve adalet sisteminin, demokrasinin çökertilmesiyle bu süreç geldi. Çöküşe giden sürecin adımları birkaç gün sonra 16 Nisan 2017 referandumuyla atıldı. Bu sistemde önce yargıyı ele geçirdiler, iktidarın tahakkümü altına soktular. Denge denetleme sistemini ortadan kaldırdılar. Parlamentonun iradesini ve denetim yetkisini gasp ettiler Gensoru mekanizması ortadan kaldırılmamış olsaydı bugüne değin bakanlar Meclis’e hesap verecekti. Ancak hileleriyle bunun da önünü kestiler. Halk gerçekleri öğrenmesin diye medyayı ele geçirdiler. Muhalif medyayı susturdular. Halkın sandığa yansıyan iradesini kayyum darbesiyle gasp ettiler.
Sürekli düşman yaratarak, beka yalanlarıyla savaş ve çatışmalı siyaseti dizayn etmeye çalıştılar. Kürt sorununu terörize eden bir anlayışla karşı karşıyayız.
Güvenlikçi politikalarla, yasaklarla, tutuklamalarla bu sorunun çözülemeyeceğini artık herkes gördü. Bugünkü yolsuzluk, yalan, talan düzeninin rahat işlemesi için bu adımları attıklarını biliyoruz. Kurdukları düzen özünde bir darbe sistemidir, yolsuzluk, kumpas düzenidir. Tüm yurttaşlarımız şunu çok iyi bilmeli ki çöküşün nedeni bu savaş ve talan sistemidir.
Bir sistemden hukuku çıkarırsanız geriye sadece çete düzeni kalır. İşte Kobani kumpas davası bunun en somut örneklerinden bir tanesidir. Türkiye’nin durumunu anlamak istiyorsanız Kobani davası bir turnusol kâğıdıdır.
Önceki mahkeme başkanının ismi Atadedeler isimli bir çeteyle anılmaktadır. Hatta gözaltına alındı daha sonra ev hapsi verildi. Bu tablo, hukukun, yargının Türkiye’de kimlere teslim edildiğinin en somut örneklerinden biridir. Ciğeri kediye teslim eden bir sistemden bahsettiğimizi özellikle vurgulamak istiyorum.
Uydurdukları iki tane gizli tanık ifadeleriyle Kobani kumpas davasını sürdürmeye çalıştıklarını herkesin bilmesi gerekiyor. Bu sabah yeni bir gözaltı dalgası yaşandı. Aralarında eski belediye eş başkanlarımızın, Meclis üyelerimizin, eski parti yöneticilerimizin de bulunduğu 91 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği kamuoyuna yansıdı.
Kobani düşmediği için IŞİD’e yaptıkları ticaret sekteye uğradı, rant muslukları kapandı, sıkıntılarının büyük olduğunu biliyoruz. Bir başka neden ise 7 Haziran’dır. AKP 7 Haziran’da kaybetmeseydi bugünkü 5’li çeteleriyle kurdukları rant sistemini ta o tarihte hayata geçireceklerdi. Hukuku ve yargıyı intikamlarının aracı haline getirdiklerinin farkındayız.
Siz bu davanın baş mimarısınız. Bu davanın kimler tarafından yazıldığını biliyoruz. Hakikatler karşısında yalanlar yenilmeye mahkûmdur. Bu davanın altında kalacaklar.
Dün sabah da partimizin Cizre ilçe binasına baskın yaptılar. Ortaya çıkan resim Ukrayna'dan farksızdır.
Bunların elleri de yüzleri de siyasetleri kirli ve karanlıktır. Bunların besin kaynağının karanlık olduğunu herkesin bilmesi gerek. Bunu yapanları şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyorum. Bu düşmanlığın sebebini çok iyi biliyoruz. Bunun Kürt düşmanlığı olduğunu da biliyoruz.
Bir halka diz çöktüremezsiniz. Bir halkı biat ettiremezsiniz. Halkımızın onurlu direnişini ve mücadelesini durdurmayacaksınız.
İktidarın belediyelerimize atadığı kayyımlar bir başka yolsuzluk üssü haline geldi"