‘İsyandayız’: Ankara paralel evrende mi yaşıyor?
Tüm dünyada kadın hareketi güçlenirken; 1 Temmuz itibariyle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışının tescillenmesiyle ilgili T24 dış politika analisti Barçın Yinanç “Türkiye paralel evrende yaşıyor” yorumunda bulundu.
'Dış Politikayla İçli Dışlı'da dış politika gündemini ve içeriye yansımalarını ele alan T24 Dış Politika editörü Metin Kaan Kurtuluş ve Barçın Yinanç, Avrupa Birliği, her alanda temiz enerjiye geçişi simgeleyen yeşil mutabakat konusunda hergün yeni bir adım atarken, Türkiye’nin çevre felaketi olarak nitelenen Kanal İstanbul projesinde ısrarlı olmasını da “paralel evrende yaşamaya” başka bir örnek olarak gösterdiler.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kanal İstanbul’a uluslararası kurumlardan ilgi olduğu açıklamasıyla ilgili olarak da Yinanç, “Özellikle Batılı finans kurumları, yeşil enerji kullanmayan firmalara ve projelere kredi vermeme eğiliminde. Türkiye başta Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası olmak üzere kimi projelerine Paris İklim Anlaşmasını onaylamadığı için kredi alamadı” diye konuştu.
Türkiye'nin Kabil misyonunda dikkat çekilmeyen konu: Taliban
Programda Türkiye’nin NATO kuvvetlerinin çıkmasının ardından Kabil havalimanının güvenliğini sağlama misyonunu üstlenmesine dair süreç de ele alındı. Kaan Kurtuluş, ABD'nin Afganistan misyonunun komutanı Scott Miller'ın "Biz gittikten sonra iç savaş çıkabilir" ifadelerine ve ABD askeri istihbaratının Kabil'in çekilmeden 6 ay sonra düşebileceği değerlendirmesine dikkat çekti.
Yinanç’a göre, kamuoyu Türkiye ile ABD arasında yapılan müzakerelere odaklanmış durumda. “Halbuki bu aşamada özellikle odaklanmamız gereken nokta ilk aşamada Türkiye’nin askeri varlığına karşı çıktığını açıklayan Taliban’ın tutumu olmalı” diye konuştu.
Kamuoyuyla herhangi bir bilgi paylaşılmamasına karşın, Türkiye’nin Pakistan ve Katar üzerinden Taliban’la temasta olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu vurgulayan Yinanç, “Zaten Taliban’dan doğrudan dolaylı güvence alınmadan Kabil havalimanında kalınması mümkün olamaz. Aksi Türk askerini çok büyük risk alına sokmak anlamına gelir” dedi.