KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır: Muhalefet bloku Kemal Beyin çağrısının arkasında durursa kutuplaşmanın yarattığı duvarlar yıkılabilir

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır: Muhalefet bloku Kemal Beyin çağrısının arkasında durursa kutuplaşmanın yarattığı duvarlar yıkılabilir

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısının muhalefetteki diğer partiler tarafından da sahiplenilmesi durumunda Türkiye’deki kutuplaşmanın yarattığı duvarların yıkılabileceğini söyledi. “Kemal Beyin sözleri rastgele söylenmiş sözler değil, bir hamle yapıyor” diyen Ağırdır, Kılıçdaroğlu’nun söyleminin Türkiye’nin de ihtiyacı olan bir söylem olduğunu dile getirdi. 

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısını, iktidarın politikaları, ekonominin gidişatına dair gelişmeleri Sayıların Dili’nde Murat Sabuncu’ya yorumladı. 

"Kemal Bey şu anda muhalefetin önderi gibi"

Kılıçdaroğlu’nun bir süredir bir stratejisi olduğunu söyleyen Ağıdır, daha önce yine Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen mesajlara dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun ‘Cumhuriyeti demokratikleştirelim’, ‘sosyal devleti yeniden inşa edelim’ gibi daha önce birçok mesaj verdiğini hatırlatan Ağırdır, “Bütün bunlardan bakıldığı zaman Kemal Bey şu anda muhalefetin siyasi önderi gibi. Kemal Bey bu konuda hem bir yandan muhalefetteki aktörlerin liderleri bazında bir güven oluşturmuş durumda hem de siyaseti yalnızca iktidar karşıtlığı üzerinden değil de daha farklı bir gelecek tahayyülü meselesi üzerinden yapıyor” dedi.

"Kemal Beyin söylemine verilen tepkilerde zihni karışıklığı görüyorum"

CHP içinden de Kılıçdaroğlu’na itiraz gelebileceğini ancak bu itirazlara rağmen sonuçta Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin olacağını söyleyen Ağırdır, ‘helalleşme’ çağrısını ise şöyle yorumladı:

“Kemal Beyin çağrısını gönülden ve kurumsal olarak da CHP’nin şimdiye kadar yaşananlardaki payını kabullenmek diye görüyorum. Kemal Beyin söyleminden hukuken affedeceğiz anlamı çıkmıyor. Bu söylem onu kapsamıyor daha gönülden bir ifade. Türkiye’nin de buna gerçekten ihtiyacı var. Bu helalleşme ve yüzleşme meselesinin de katmanları var. Elbette bilinçli yapılanların hata ve eylemlerin hukuki bir tarafı var. Ama işin bir de zihni tarafı var. Biz hep şöyle bir hata yapıyoruz. Hukukun konusu olan suçlar ve cezalar ile zihniyetle hesaplaşmayı aynı çuvala koyuyoruz. Zihniyetle hesaplaşmak siyasetin marifeti. Mahkemelerin işi olana zihniyeti de dahil ettiğiniz zaman her şey karman çorman oluyor. Nitekim Türkiye böyle yaptığı için ‘toplumsal ruhumuzda hallettik’ dediğimiz bir mesele yok. Kemal Beyin söylemine verilen tepkilerde de aynı zihni karışıklığı görüyorum. İnsanların canına kastedenleri affedelim demiyor ki onlar mahkemelerin işi. Ama zihni mesele olarak buna en azından itiraz etmeyen veya toplumda bunun karşılığı olan zihniyet ve bakış açılarına bir barışma daveti yapıyor. Bu şekliyle çok değerli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum çünkü bir başlangıç noktasına ihtiyacımız var. Çok değerli bir başlangıç olarak görüyorum” 

"Muhalefetteki aktörler topluma ‘kimliklere hapsolmayan bir muhalefet inşa ediyoruz’ demeli"

Kılıçdaroğlu’nun çarğrısının seçmeni etkileyebileceğini söyleyen Ağıdır, bunun ölçülebilir olmadığını seçmen tercihlerinde ekonominin hala en büyük etkenlerden biri olduğunu belirtti. Toplumun yaşadığı pandemi, ekonomik sorunlara rağmen Kılıçdaroğlu’nun çağrısındaki gibi mesajlara da ihtiyaç duyduğunu dile getiren Ağırdır, “Bunların elbette karşılığı var. Ama daha önemlisi muhalefetteki aktörlerin topluma ‘bundan sonra kimliklere hapsolmayan bir muhalefet inşa ediyoruz’ mesajı veriyor olması. Bunun birebir oylara etkisi olmayabilir ama muhalefetteki diğer partiler de bütün bu söylemlere katılan bir yerden pozisyon almaya başlarlarsa kutuplaşmanın yarattığı duvarlar Berlin Duvarı gibi yıkılır” diye konuştu. 

"Muhalefet iktidarın bu zaafını doğru kullanıyor"

İktidarın gündem belirleme maharetini kaybettiğini ifade eden Ağırdır, “Giderek muhalefet gündemi belirliyor. Muhalefetin, iktidarın kurduğu negatif dilin tersinden bir yerden gündem belirlemesi anlamlı. İktidar bugün gündemi belirleme maharetini kaybetmiş görünüyor. Ancak bunu olumlu bir yerden bozabilir. Ekonomik buhrana çözüm üretir 15 gün tartışırız ama o kadar çok program ilan edildi ki son yıllarda ve hiç biri tutmadan yürünüyor. İktidar da hala tutmadığının farkında değilmiş gibi devam ediyor söylemlerine o zaman inandırıcılığı kalmıyor. Muhalefet de iktidarın bu zaafını doğru kullanıyor” dedi. 

İktidar kanadındaki 50+1 tartışmasına da değinen Ağırdır, Cumhur İttifak’ının seçimi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi maharetlerine bıraktığını belirterek “Cemil Çiçek gibi bir siyasetçi,  50+1’i eleştirdiği sözleri tesadüfen kurmuş değildir. Bir mesajı var onun. O mesaj kendilerince iktidara yapılan bir uyarı. Ama Erdoğan ve Devlet bey açısından bunu değiştirmek için bir gayret görmüyorum. AKP ve Erdoğan açısından 50+1’e ulaşmak artık çok zordur. Sistemin de kolayca değişeceğini sanmıyorum, rahatsız oldukları da açık ama bu sistemle seçime gidilecek” ifadelerini kullandı.