Tiyatro Festivali’nde 'Gabriel’in Düşü': Derdi neyse o an hayatın içinde, tiyatro onu anlatır; göç edene karşı hâlâ önyargılarımız var

TiyatroDEA’nın ikinci oyunu 'Gabriel’in Düşü', İKSV’nin 25. Tiyatro Festivali'nde prömiyerini yapacak. Oyunun yazarı Sema Elcim, oyuncularından Çiçek Dilligil ve yönetmeni Ahmet Sami Özbudak, Ayşen Güven'e oyunu anlattı. 

'Gabriel’in Düşü' prömiyere hazırlanırken, Çiçek Dilligil, Sema Elcim ve Ahmet Sami Özbudak Akustik24’e oyunu anlattı. İstanbul-Suriye-Midilli hattında kesişen göç hikâyelerinin eksenini oluşturduğu oyun hakkında yazar Elcim "Göç edene karşı hala önyargılarımız ve farkında olmadan geliştirdiğimiz reflekslerimiz var" diye konuşurken, oyuncu Dilligil ise tiyatronun 'derdini' "Derdi neyse o an hayatın içinde, tiyatro onu anlatır. Her dönem derdimiz neyse onu anlatmaya çalışıyoruz" diyerek anlattı. 

'Gabriel'in Düşü' 9 Kasım Salı ve 10 Kasım Çarşamba günleri festival programı dahilinde sahnelenecek.

Midilli Adası'nda bir göç hikâyesi

Oyunun Yazarı Sema Elcim, oyunu şöyle anlattı: 

"Midilli Adası'nda geçen bir göç hikayesi aslında. Suriye göçünden bahsediyor, İstanbul'dan Midilli'ye geçen bir aileden bahsediyor. Her hikaye birbirinin vizöründe aslında. Sinemasal ya da edebi anlatım, Midilli Adası'nın atmosferi de buna imkan tanıyor. Birçok katmanı olan güzel bir hikaye aslında. Genel anlamda bir göç hikayesi diyebiliriz. Göç edene karşı hala önyargılarımız ve farkında olmadan geliştirdiğimiz reflekslerimiz var."

TiyatroDEA'nın yolculuğu

Elcim, tiyatro toplulukları 'TiyatroDEA' hakkında ise şunları söyledi: 

"2020 başında 3 arkadaş TiyatroDEA'yı kurduk. 'Feramuz Pis!'i geçen seneki festivalde yaptık. Bu sene Gabriel'i yetiştirdik. Pandemide hiç durmadan büyük bir kadroyla çalıştık. Bir sahnemiz yok. Şanslı gidiyoruz. Ben bizi şanslı bir topluluk olarak görüyorum."

"O küçücük köprüde güçlü hisler yaratmayı planlıyoruz"

Yönetmen Ahmet Sami Özbudak ise oyun hakkında "Birçok taslak vardı, bunda karar kıldık. Tatil bölgelerindeki iskelelerden birindeyiz. Bir taraf denize, bir taraf karaya uzanıyor. O küçücük köprüde güçlü hisler yaratmayı planlıyoruz. Aslında göreceğimiz vizör, oradaki Türklerin hikayesi. Tokat gibi vuruyor oyun. Bu şey gibi, bir meyhanede otururuz bir gün, bir peçete satan çocuk gelir. Görmezden geliriz. Ama oradadır" diye konuştu. 

"Mucizeler yaratıyoruz ama elimiz hala korkak"

Günümüz tiyatro çalışmalarının geçtiğimiz 15 sene itibariyle hızla dönüştüğünü vurgulayan Özbudak, "Biz mucizeler yaratıyoruz. Ama elimiz hala korkak. Tiyatro metinleri hayatın içinden geliyor. Ama hala o politik damarı yeterince yakalayamıyoruz. Hala elimiz korkak" dedi. 

"Derdiniz varsa söyleyecek sözünüz vardır"

Oyuncu Çiçek Dilligil, oyunun 'tokat atacağını' belirterek "Yaşamın içinden çok anlar var, benim çok hoşuma gidiyor. Sanki sizi gözetler gibiydik diyorlar. Bir oyun seyretmek değil, gerçekten o empatiyi kurmak, biraz tokat atacak" diye konuştu. 

Tiyatronun bir 'derdi' olduğunu söyleyen Dilligil, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Hep süregelen, hep süregelmeye devam edecek galiba. Derdi neyse o an hayatın içinde, tiyatro onu anlatır. Sanat böyle bir şey zaten. Derdiniz varsa söyleyecek sözünüz vardır. Mesela Gezi Parkı'nın yaşandığı dönemde, o dönemler yapılan birçok iş vardı, o dönemi anlatıyordu. Sema metninde çok globali yakalıyor. Her dönem derdimiz neyse onu anlatmaya çalışıyoruz. En iyi anlatanlardan biri bence tiyatro."

Gabriel'in Düşü

Gabriel’in Düşü, Midilli Adası’nda geçen, coğrafyanın farklı noktalarından yola çıkmış olsalar da birbirlerine hem çok uzak hem de çok yakın hikâyeleri olan üç çiftin yaşadıklarını içeren bir tanıklığa davet ediyor bizi. Vaktiyle Türkiye’den Midilli’ye göç etmek zorunda kalmış olan yaşlı Rum çift Angeliki ile Angelos, yeni bir hayat kurma umuduyla Suriye’deki savaştan kaçarak batıya doğru yol almakta olan Mirvan ile Yana ve ilişkilerinde yeni bir yön arayışında olan İstanbullu çift Berna ile Berke… Orta Doğu-Ege hattında, aynı zaman diliminde fakat ayrı hayatlar süren karakterlerin, Midilli’de geçirdikleri birkaç güne odaklanan oyunda seyirci, altı insanın birbirlerinin kişisel hikâyeleri üzerinde yarattığı kelebek etkisiyle baş başa kalacak. Sema Elcim’in yazdığı, Ahmet Sami Özbudak’ın yönettiği Gabriel’in Düşü, görece konforlu hayatlarımızın içinde dahi, gezegende olan bitenden 'kaçamayacağımızı', gerçek hayatta benzerlerini sık duyduğumuz insan hikâyeleri üzerinden sahneye taşıyor.

Yazar: Sema ELCİMYönetmen: Ahmet Sami ÖZBUDAKYönetmen Yardımcısı: Kerem PİLAVCIDramaturji: Selen KORAD BİRKİYEIşık Tasarımı: Yasin GÜLTEPEDekor Tasarımı: Ahmet Sami ÖZBUDAKMüzik: Vehbi Can UYAROĞLUKoreografi: Alparslan KARADUMANIşık Operatörü: Uğur AKSUSes Operatörü: Cenk SÖKMENAfiş ve Oyun Fotoğrafları: Esra FISTIKAfiş: Acar ALPAYReji Asistanı: İrem ARSLANHANYapım Asistanı: Sezer GÜRELAfiş ve Oyun Fotoğrafları: Esra FISTIKAfiş: Acar ALPAYOynayanlar: Ayşegül TEKİN, Banu ÇİÇEK, Batur BELİRDİ, Burak TAMDOĞAN, Çiçek DİLLİGİL, Doğu CAN, Ersin Umut GÜLER, Kerem PİLAVCIProdüksiyon: Eser ZAKUTO – Sema ELCİM - Özgür ELCİM/ TiyatroDEA