DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Yargıtay’a atanan ancak ve hiçbir faaliyette bulunmadan kısa sürede AYM üyeliği için aday olan, Yargıtay’dan en yüksek oy alan İrfan Fidan'ın kendisine masasındaki dosyaları gösterip "devletin kaderi bu masada belirleniyor" dediğini söyledi.
Mustafa Yeneroğlu, Osman Kavala davası, reform söylemi ve yargıdaki gelişmeleri Şirin Payzın, Gökçer Tahincioğlu'na yorumladı
Yeneroğlu, iki kez tahliye ve bir kez beraat etmesine rağmen hakkında yeni açılan 15 Temmuz davasında tutukluluk halinin devamına karar verilen Osman Kavala kararı için ise "Hukukun katledilebileceği, toplumla, AYM ile AİHM ile dalga geçilebileceğinin örneği" dedi. Savcının Kavala davasında kendi kanaatleriyle karar aldığını dile getiren Yeneroğlu, "Savcı kanaatler üzerine bir saptamada bulunamaz. Somut nesnel delileri, hatta sanığın lehine olguları da ortaya koymak zorunda. Ama savcılar militanca bir yaklaşım içinde" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın tahliye ihtimaline ilişkin yaptığı açıklamaları hatırlatan Yeneroğlu, Onun bu tutumunun üzerine bir tahliye kararı olsaydı şaşırtıcı olurdu" dedi.
"Yargıda talimat" tartışmalarına ilişkin bir soruya da yanıt veren Yeneroğlu, "Yargıda bir grup var, kendilerince devlet düşmanı, milli-yerli saçmalığının düşmanı olarak konumlandırdıkları insanları hedefe alarak yargıyı araçsallaştırıp bu insanlara hayatı cehennem ediyorlar" dedi.
İrfan Fidan'ın AYM'ye üye olarak olarak seçilmesine ilişkin değerlendirmesinde bu kararın Adalet Bakanlığını da aşan bir mesele olduğunu belirten Yeneroğlu, "Bakanlığın mekanizmasının dışında gelişen ilişkiler bunlar. Geçmişte Zekeriya Öz’e kim talimat veriyorsa bugün de süreç aynı şekilde yürüyor" dedi.
Yeneroğlu, AYM'nin İrfan Fidan'ın seçilmesinden sonraki dönemi için ise "AYM şimdiye kadar en azından kendi içtihatlarına uygun daha makul ve özgürlükçü kararlar vermeye çalışıyordu. Ancak Bundan sonraki süreçte AYM’nin de operasyonel araç olarak kullanıldığı örneklerle çokça karşılaşacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
2016 yılında İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olarak Büyükada davasının duruşmasına gittiğini, savcı İrfan Fidan'ın daveti üzerine odasına gittiğini söyleyen Yeneroğlu, "Büyük bir masası vardı. Bu masasında bana 'devletin kaderi bu masada belirleniyor' dedi" diye konuştu.
"Bu anlayış kendince olağanüstü bir misyon içerisinde kendisini konumlandırıp, devletin bekası için alternatifi olmayan bir mücadele verdiğini düşünen bir anlayış. Her şeyi mübah görüyor" diyen Yeneroğlu, Fidan'ın aynı gün Karar gazetesinden bahsettiğini, gazetede yazan birkaç gazetecinin ismini zikrettiğini ve kendisine "Bu gazetecilerin yazılarını okursanız önümüzdeki zamanda dış güçlerin neyi tertip ettiğini de anlarsınız" dediğini söyledi.
Fidan'ın sözlerinin bir zihin dünyasını işaret ettiğini dile getiren Yeneroğlu, "Bu kişiler kullanışlı insanlardır. Ama kim kimi kullanıyor bunu bilemezsiniz. Bunu biz geçmişte de yaşadık" dedi.
"Tamamen keyfi, irrasyonel, hukukun araçsallaştırıldığı bir dönem" yaşandığını ifade eden Yeneroğlu, muhalefetin tavrına ilişkin ise "Muhalefet üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Hayatım yurt dışında geçti. Dikkatimi çeken, Türkiye’de iktidarda da muhalefette de demokratların sayısı çok çok az. Türkiye’de siyaset kültürünün en önemli problemi otoriter bir düzeni savunan insanların, özgürlükçü bir demokrasiyi savunan insanlardan çok çok daha fazla olması" dedi.