Hastanenin 8. katına kadar çıkan kediler hasta ve hasta yakınlarını da endişelendiriyor.
“Enfeksiyon kapmaktan korkuyoruz” diyen hastalar, “Burası sağlık kuruluşu. Elbette ki hayvan düşmanı değiliz ama başıboş gezen kedilerden hastalık kapabiliriz, bit, pire servislere yayılabilir” diyorlar.
Sibel Bahçetepe'nin Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberine göre, hastane personeli ise çevrede beslenen kedilerin hastane koridorlarına kadar girdiğini, bunun önüne geçilemediğini söylüyorlar. Benzer durum geçen yaz İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de meydana gelmiş, bazı servislerde bit ve pireye rastlanınca önlem alınmıştı.
İsmini vermek istemeyen bir hasta yakını, kanser hastası ablasının ameliyat olduktan sonra alındığı odaya kedi girdiğini, şikâyet etmelerine rağmen hastane yönetiminin konuyla hiç ilgilenmediğini söylüyor. Hasta yakını “Hastanede genel anlamda temizlik ve hijyen konusunda sorunlar var. Hastamızın enfeksiyon kapmaması gerekiyor, ama sedyeler üzerinde, hatta odalarda kedileri görünce enfeksiyon endişesi yaşıyoruz. Özel güvenlikli olan, şifre ile girilmesi gereken bu bölümlere kediler nasıl rahatlıkla giriyor? Güvenlik kapısındaki şifreyi bilmeyen hasta yakını neredeyse yok. Bu nedenle kapılar sürekli açık” diyor.
Taşeron çalışma sistemi nedeniyle hastanede hijyen sorunlarının arttığını iddia eden hasta yakını “Daha az insan, daha az para, daha çok iş mantığı olduğu için burada denetim sorunu da haliyle ortaya çıkıyor. Bir kedi sedyede yatıyor, uyuyor. Ameliyattan çıkan hasta röntgene yine aynı sedye ile götürülüyor. Yetkililere soruyorum: Bu hastalar enfeksiyon kapmaz mı? Hayvanı severiz ama hastanede ne işi var? Bu kadar vurdumduymazlık olmaz” diye yakınıyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol ise benzer sorunun daha önce İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de yaşandığını anımsatarak şunları söylüyor:
“Yaz döneminde hastane içinde bazı birimlerde kedilerden kaynaklı ciddi anlamda bit ve pire salgını oluştu. Kediler yoğunlaşmıştı. Bu olaydan sonra hematoloji gibi enfeksiyon riskinin yüksek olduğu birimlerde de görüntülenince kediler toplatıldı. Çalışan sayısı 50 olması gereken yerde 25 kişi çalıştırıyorsanız orada her türlü olumsuzluk da olur. Birçok bakteri kediler tarafından taşınıyor?”
Konu ile ilgili görüşmek istediğimiz İstanbul Üniversitesi’nden ise “prosedür” gereği gün içerisinde bir açıklama yapılamadı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, sokak kedilerinin hastane koridorlarında gezinmesinin iki riski olacağını belirterek “Biri bit, pire, uyuz gibi, hayvanlardan bulaşabilen parazit hastalıklar, diğeri ise kuduz, kedi tırmığı gibi hastalıkların insana bulaşmasıdır. Bu hayvanların aşılı olup olmadığını da bilmiyoruz. Olsa bile barındığı ortamda hangi tür parazitlerin olduğunu ve bunu taşıyıp taşımadığını da bilmediğimiz için hem hasta, hem hasta yakınları hem de hastane personeli için risk taşır” diyor. Hastane idarecilerinin bir an önce önlem alması gerektiğini vurgulayan Demirdizen, “Temizlik ve hijyenik ortam sağlanmalıdır. Hayvanlarla birlikte elbette yaşanabilir ama bu ortam hastane ortamı değildir” diyor.