İstanbul Çatalca'da İsmailağa Cemaati’ne ait Rabıta Vakfı, tadilat için izin aldıkları arazide kaçak inşaat yaptı. Rabıta Vakfı’nın Başkanı Murat Perçin, inşaatı doğrulayarak "Var olan bir yere ayarlama çektik” dedi.
Nesin Vakfı’nın İstanbul Çatalca’daki arazisinin yanındaki araziyi yaklaşık bir buçuk yıl önce alan İsmailağa Tarikatı’na ait Rabıta Vakfı’nın kaçak inşaat yaptığı açığa çıktı. Kaçak inşaat, çevredeki yurttaşların şikâyeti üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekipleri tarafından durdurularak mühürledi.
Biegün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Rabıta Vakfı’nın Başkanı Murat Perçin, kaçak inşaat yaptıklarını doğrulayarak açıklamalar yaptı. Perçin, “Söz konusu alan bir buçuk yıl önce bize bağışlandı. Burada da küçük bir restoran vardı ve alkollüydü. Onlarla konuştuk ve çıkardık. Bizim yerimiz burası, piknik yapıyoruz, toplanıyoruz ama namaz kılacak alanımız yoktu. Küçük bir mescid vardı ve yetkililerle konuştuk, ‘burayı büyütmek istiyoruz’ dedik. Bize, ‘yapın hocam’ yanıtını verdiler. Yani var olan bir yere ayarlama çektik” dedi.
“İBB ekipleri çalışmalarımızı durdurdu ve gece gündüz nöbet tutuyorlar” diyen Perçin, Nesin Vakfı’na ve orada eğitim gören çocuklara ilişkin de şöyle konuştu: “Orada kızlı erkekli karma karışık manzaralar var. Bizim elimizde resimleri var. İş başka noktalara gitmesin. İki tane ağaçtan dolayı memleket yandı. Ufacık bir yerden dolayı da piyasa karışmasın yani.”
Çevrede yaşayan yurttaşların, “Cemaat üyeleri mahallede silahlı olarak geziyor” iddialarıyla ilgili ise Perçin şunları söyledi: “Biz resmi makamlara ve büyüklerimize sormadan hareket eden bir cemaat değiliz. İş adamlarımız var ve hepsinin cebinde ruhsatlı silah var.”
AKP’li Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner ise tarikatın kaçak inşaat yaptığını doğrulayarak “Belediyeden tadilat izni istediler. Tadilat izninin biraz daha üstünde bir büyüme yapmışlar” dedi. AKP’li Üner, kaçak inşaata neden müdahale etmediklerine dair de bir açıklama yapmadı.
Öte yandan Rabıta Vakfı’nın internet sitesinde şu ifadeler yer alıyor: “Diplomaya değil, icazete kıymet verin. Ne biliyorsunuz belki bir gün diploma değil icazet kabul görecek. Medresede okumaya devam edin…”