ÇATIDER'den 1-7 Mart Deprem Haftası'nda açıklama: Standartlara uygun çatı hayat kurtarır

ÇATIDER'den 1-7 Mart Deprem Haftası'nda açıklama: Standartlara uygun çatı hayat kurtarır

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle açıklama yaptı. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre deprem ülkesi Türkiye’de 2017 yılında 5.0’den büyük 25 deprem meydana geldiğini belirten Baştanoğlu, “Ülkemizin yüzde 92’si fay kuşağında yer alıyor. Deprem, günlük yaşamımızın değişmez bir gerçeği olduğu için her an korkuyla yaşamak yerine yapılarımızı standartlara uygun hale getirmeliyiz. Bir yapının tüm bileşenleri kadar çatının da standartlara uygun olması, deprem gibi afetlerde hayati öneme sahip. Çatının depremde çökmemesi için standartlara uygun şekilde yapılması gerekir. Ayrıca çatılara plansız şekilde yerleştirilen su deposu, çanak anten, enerji paneli gibi yükler de deprem sırasında çok büyük sorun yaratabiliyor" dedi.

Baştanoğlu, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, “Her yıl ülkemizin farklı bölgelerinde çok sayıda deprem oluyor. Türkiye nüfusunun çok büyük bölümünün yaşadığı Marmara Bölgesi’nde büyük bir deprem olması bekleniyor. Depremin yıkıcı gücüne karşı güvenli yaşam alanları oluşturmak, bizim elimizde. Yapılarımızın tüm bölümlerini depreme karşı dayanıklı ve standartlara uygun hale getirmeliyiz” dedi.

Deprem güvenliği çatıdan başlar

Depremler sırasında binanın taşıyıcı duvarlarının ayakta kalması halinde bile çatının standartlara uygun olmaması durumunda can ve mal kaybına yol açacak yıkımların meydana gelebileceğini vurgulayan Baştanoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye’de son yıllarda yapıları güçlendirmek için çok önemli adımlar atıldı. Kentsel Dönüşüm kapsamında binalar yenileniyor. Mevcut yapı stoğunun yenilenmesi ve güçlenmesini amaçlayan kentsel dönüşüm kapsamında 2023 yılına kadar 4 milyon, 2030 yılına kadar 7 milyon üzerinde konutun yeniden yapılması hedefleniyor. Bunlar önemli adımlar. Günümüzde milyonlarca çatının, standartlardan uzak, geleneksel yöntemlerle yapıldığını biliyoruz. Bu çatıları, hızla standartlara uygun hale getirmeliyiz. Geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılan çatılar, depremde oluşabilecek riskleri artıracak unsura dönüşebilir. Deprem anında güvende olabilmemiz için yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerekiyor. Deprem ve fırtına gibi doğal afetlerde tehlike yaşanmaması için çatıların uzman kuruluşlar tarafından yapımı ve kontrolü gerekiyor."

Çatı üzerindeki plansız su deposu gibi yüklere dikkat!

Baştanoğlu, mimar veya mühendis tarafından hesaplanmış, tüm detaylarıyla çizilmiş, malzemeleri tarif edilmiş bir projenin, yapı güvenliği için en önemli unsurlar olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çatı bütünü içindeki kalkan duvar, parapet duvarlar, baca gibi ağır yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Depreme bağlı çatı yıkılmaları genelde bu gerekliliklere uyulmamasından kaynaklanıyor. Çatılarımızın çoğuna su depoları, çanak antenler, sıcak güneş enerjisi ısıtıcıları, baz istasyonları konuluyor. İzinsiz ve bilgisizce yapılan bu ilaveler, rüzgar, fırtına, deprem gibi olağanüstü hallerde üzerinde bulundukları yapı ve çevredekiler için ciddi risklere sebep olabiliyor. Çatının böyle sistemleri taşımadığı görüldüğünde tedbir alınmadan çatı üzerine ilave yükler konulmamalıdır. Türkiye’de çatılar sadece düşey kuvvetler göz önüne alınarak, uzman olmayan kişiler tarafından yapılabiliyor. Depremdeki yatay yükleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon, makas düzlemlerinde yapılmaması veya eksik yapılması deprem anında hasar ve yıkımlara sebep olabilir. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalıdır. ÇATIDER olarak sektörün ihtiyaç duyduğu uzman uygulama usta ve teknikerleri eğitiyoruz. Türkiye’de yapı sektörünün ilk uzaktan öğrenim projesi olan ‘yapı okulu’ ile donanımlı usta yetişmesine de çok güçlü bir katkı sağlıyoruz.”