Cavit Çağlar: Rusya'yla Türkiye arasında arabulucuk yapan iş adamı ben değilim

Cavit Çağlar: Rusya'yla Türkiye arasında arabulucuk yapan iş adamı ben değilim

Türkiye ile Rusya arasında 24 Kasım 2015’te Rus jetinin düşürülmesiyle başlayan kriz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘derin üzüntü duyduğunu’ ifade ettiği mektupla çözülmesinin yanı sıra, Bursalı işadamı ve eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar’ın arabuluculuk yapmasının da rolü olduğu belirtildi. T24’e konuşan Cavit Çağlar ise iddiayı yalanlayarak, “Bu konuyla hiçbir ilişkim yok. Olsaydı söylerdim” dedi.

Yerel medyada çıkan haberlere göre ise, Çağlar’ın Mayıs ayından bu yana 5 kez Orta Asya’daki Türki cumhuriyetlere giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğü ve son görüşmesinde Türkiye ile Rusya arasındaki buzların erimesini sağladığı belirtildi.

 

"Olsaydı söylerdim, çekinecek bir şey yok"

 

İddiaların nereden çıktığını bilmediğini dile getiren Çağlar, “Ben 5 defa Türki cumhuriyetlere gitmedim.” dedi. Rusya’da işleri ve ilişkileri olduğuna değinen Çağlar, “Bu konuyla hiçbir ilişkim yok. Rusya’yla ticaret yapıyorum, mal alıp satıyorum. Onun dışında bir ilgim yok. Olsaydı söylerdim. Çekinecek bir şey yok bunda” diye konuştu. 

 

"Daha önce de devlet işlerine yardımcı olan bir işadamı arada mekik dokudu"

 

Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin de, bugün (29 Haziran 2016) yayımlanan yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran’da Putin’e gönderdiği mektubu ismini vermediği bir iş adamının götürdüğünü belirtmişti. Yetkin, "Mayıs başlarından itibaren Erdoğan’ın yeşil ışığıyla devreye giren iş adamı Ankara ile Moskova arasında mekik dokudu. Dün itibarıyla ismi açıklanmayan, Rusya’da güçlü bağlantıları bulunan iş adamının daha önce de devlet işlerine yardımcı olan işadamları arasında olduğu belirtiliyor” ifadelerini kullanmıştı.

 

Öcalan Çağlar'ın uçağıyla getirilmişti

 

Aslen Yunanistan Gümülcine doğumlu olan ancak Bursa’da büyüyen ve ticari hayatını sürdüren Çağlar, 49, 51 ve 52. hükümetlerde Devlet Bakanlığı görevi yapmıştı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kenya’dan getirilmesinde de, Çağlar’a ait uçak kullanılmıştı. Üzerinde haciz kararı bulunan uçağın Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinde kullanılmasına ilişkin dönemin başbakanı Bülent Ecevit, Çağlar’ın 200 bin dolar ile en ucuz teklifi verdiğini belirtmişti.

 

Telefonda görüştüler

 

Uçak krizinden sonra 7 ay süren gergin ilişkiler ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönderdiği ‘özür mektubu’ndan sonra bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in telefonuyla ‘normalleşme’ evresine girdi. 40 dakika telefonda konuşan ikilinin görüşmesinden, 4-5 Eylül tarihleri arasında Çin'de gerçekleşecek G-20 Zirvesi’nde bir araya gelme kararı çıktı. Görüşmenin ardından Kremlin'den yapılan açıklamada, "Putin, ticari ilişkileri başlatma talimatı verdi; Rus turistlere Türkiye kısıtlaması kaldırılacak" dendi. Görüşmede, Putin Atatürk Havalimanı'ndaki canlı bomba terörüne ilişkin Türk halkına taziyelerini iletti. 

 

24 Kasım'dan bugüne neler yaşandı?

 

Türkiye ile Rusya arasında Suriye politikası dışında Kasım 2015’e kadar bir sorun yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Eylül 2015’te, Putin’le birlikte Moskova’da Merkez Camii’nin açılışını da yapmıştı. Ancak tarihler 24 Kasım 2015’i gösterdiğinde Türkiye’nin Suriye sınırında Rusya’ya ait bir savaş uçağını düşürmesiyle iki ülke arasındaki ilişkiler büyük bir kriz içine girdi. Hükümet, Türk hava sahasının ihlal edildiğini belirterek, Rusya'yı suçladı, Moskova ise suçlamaları reddederek Türkiye'ye ağır ifadelerle tepki gösterdi. İlerleyen süreçte Rusya Türkiye ile diplomatik ilişkiler ve ticari işbirliğinin büyük bir bölümünü noktaladı. Türkiye, ilişkilerin kopmaması adına barış mesajları verirken, Rusya özür ve tazminat talebini şart koştu. İki ülke arasındaki ilişkiler yaklaşık yedi ay boyunca gerilim içinde devam etti.

Turizmde yaşanan büyük kriz üzerine Ankara'dan ilk ciddi adım 14 Haziran'da geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Haziran Rusya Günü dolayısıyla Putin'e sürpriz bir mektup göndererek, ilişkilerin yeniden hak edilen düzeye çıkması temennisini dile getirdi. Kremlin, mektubu olumlu karşılasa da bir özür gelmeden ilişkilerin düzelme yoluna girmesinin pek mümkün olmadığı vurguladı. 27 Haziran 2016'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'e ikinci bir mektup daha göndererek Rusya'nın beklediği özür mesajını iletti. Kremlin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yazdığı mektupta, "düşürülen Rus uçağı nedeniyle öldürülen pilotun ailesinden özür dilediğini ve Rusya-Türkiye ilişkilerinin düzelmesi için elinden geleni yapacağını söylediğini" açıkladı. Ancak Cumhurbaşkanlığı ise, Erdoğan'ın mesajında 'özür' ifadesini kullanmadığını öne sürdü.