Birgün yazarı Bülent Mumay bugünkü köşesindeki Afrin operasyonu kapsamında basında yer almayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu yazdı. Mumay, "Türkiye, uzun süreden beri hedeflediği bir operasyon düzenliyor. Operasyonun en sıcak gününde gazetelerin 1. sayfalarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na dair tek satır yok!" dedi. "Üstelik, neredeyse akredite her gazeteden bir temsilciyi uçağında ağırlamış bir gün önce… İç sayfalarda yayınlanan haberlerde, “Sonraki hedef Menbiç. Tillerson’a ‘YPG ağzıyla konuşma’ dedim” gibi 1. sayfadan anonslanabilecek bomba sözleri olmasına rağmen.." diyen Mumay, "Mevlüt Çavuşoğlu Alanya pazarında kendisini protesto eden çiftçi ile “gonuşmadan geçtiğinde” haber oluyordu. Şimdi havada karada “gonuşsa” da haber olamıyor" yorumunda bulundu.
Mumay'ın "Dışarıya zeytin dalı, ya içeriye?" başlığıyla yayımlanan (24 Ocak 2018) yazısı şöyle:
Zeytin Dalı adı verilen Afrin Operasyonu, memleketimizi uzun süredir etkisi altına alan zehirli bir iklimde tartışılıyor. Ülkenin büyük çoğunluğunun haklı bulduğu ve desteklediği bir operasyona dair en ufak bir kuşku ya da eleştiri; yine “vatana ihanet, teröristlik” söylemiyle boğuluyor.
Oysa olağanüstü hal altında yaşıyor bile olsak, hâlâ anayasamızda yazılı olan demokrasiyi çoğunluk hükümranlığından ayıran şey, yüzde 1’in bile sözünü söylemesine olanak tanımak değil mi? Şiddet övgüsü, terör örgütü propagandası ya da dezenformasyon yapan hesaplardan, trollerden söz etmiyorum. Sadece bu meselede değil, her zaman bu tür sosyal medya hesaplarıyla uğraşılmalı.
Ama bu sınırları aşmaksızın Afrin’e dair farklı sözler sarf eden gazeteciler, siyasetçileri yaka paça gözaltına almak nasıl çözüm olabilir? Bu filmi defalarca izlemedik mi? Zeytin Dalı’nı sınırın ötesine taşırken, içeridekilerden esirgemesek keşke...
Yaylalar medyasında bugün: Kim Afrin paylaşımı yapmadı?
Memleketteki söylem “Ya sev ya terk et” cümlesini fersah fersah aşınca, medyanın da “Yaylalar”da hizalaması çok şaşırtıcı değil. Gazetecilerin de, televizyon yıldızlarının da, bu gibi dönemlerde operasyonlara destek açıklamaları yapmaları yeni bir şey değil.
Ancak ülkedeki kutuplaşmanın tavan yapmasıyla yeni bir cadı avı başladı. Sosyal medya üzerinden gazetecilere, ünlülere “Neden operasyona destek mesajı yazmıyorsun?” tacizleri başlamıştı bile. Dün parselcigillerin Beyaz TV’sindeki bir program çıtayı yükseltti ve “Hangi ünlüler Afrin harekatına destek olmadı?” diyerek liste verdi. Sanatçıların instagram hesaplarını tek tek açarak Tarkan’dan Cem Yılmaz’a, Yıldız Tilbe’den Acun Ilıcalı’ya çok sayıda sanatçı ve ünlüyü hedefe koydu.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın açıklamasına göre Kral TV’nin bir programcısı da, canlı yayında, “Operasyona itiraz eden, sesini çıkaran, ister gazeteci ister milletvekili olsun, vurun!” çağrısı yapmış. Anlayacağınız yaylalar medyası, “Ya sev ya terk et”ten “Ya benimsin ya kara toprağın” noktasına gelmiş bile.
“Evlilik dışı ilişki” konusu geçtiği için Ufak Tefek Cinayetler dizisine ceza kesen RTÜK, umarız bu tür yayınlara en azından bir uyarıda bulunur. Yoksa hedef gösterilenlerden birinin bile burnu kanarsa, sorumlusu yayınlara sessiz kalan RTÜK olur.
-En küçük yansıma yok
-Etkisi var ama sınırlı
[disariya-zeytin-dali-ya-iceriye-418020-1.] Suriye topraklarına sınır ötesi bir operasyonun piyasalara etkide bulunması şaşırtıcı olmaz. Uzunca bir süredir “Girdik, giriyoruz” dendiği için bu risk piyasa tarafından fiyatlanmıştı ama yine de özellikle finansı etkileyebilirdi. Nitekim döviz kurlarında bir dalgalanmaya tanık olduk.
Cumhurbaşkanımız, operasyonun piyasaları etkileme ihtimalini tamamen ortadan kaldıran bir açıklama yaptı önceki gün: “Ekonomimize en küçük bir yansıması olmayacak.”
Bu kadar net.
Oysa aynı gün, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “piyasaları rahatlatmak” için şu açıklamayı yapıyordu:
“Ekonomiye etkisi sınırlı olacak.”
Siz yabancı yatırımcı olsaydınız, hangi sözle hareket ederdiniz?
Türkiye, uzun süreden beri hedeflediği bir operasyon düzenliyor. Operasyonun en sıcak gününde gazetelerin 1. sayfalarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na dair tek satır yok! Üstelik, neredeyse akredite her gazeteden bir temsilciyi uçağında ağırlamış bir gün önce… İç sayfalarda yayınlanan haberlerde, “Sonraki hedef Menbiç. Tillerson’a ‘YPG ağzıyla konuşma’ dedim” gibi 1. sayfadan anonslanabilecek bomba sözleri olmasına rağmen..
Alfabetik sırayla, Akşam, Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Takvim’in 1. sayfalarında Çavuşoğlu’nun yerine kim vardı dersiniz? Enerji Bakanı Berat Albayrak. Afrin Operasyonu’nu şu başlıklarla yorumluyordu Albayrak:
“Uyarılara kulak asılmıyorsa gereğini yaparız.”, “Kimse çıkıp Türkiye’ye akıl vermesin”, “Kimsenin toprağında gözümüz yok.”
Ne diyelim. Mevlüt Çavuşoğlu Alanya pazarında kendisini protesto eden çiftçi ile “gonuşmadan geçtiğinde” haber oluyordu. Şimdi havada karada “gonuşsa” dahaber olamıyor.