Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'ne tepki gösterdi. "Artık AB'nin itibarı kalmamıştır" diyen Çavuşoğlu, "Tehditle, yaptırımlarla bir netice alamazsınız" ifadesini kullandı.Çavuşoğlu AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımla ilgili, "Yaptırım uyguluyorsun Rusya'ya ne netice alıyorsun?" diye sordu.
NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
(Rusya'nın askerlerini Suriye'den çekme planı) Daha önce de Rusya Suriye'den asker çekmişti bir kısmını çekmişti daha sonra tekrar asker getirdi. Suriye ve Irak'ta DAEŞ ile mücadelede önemli mesafeler katedildi. Rejim İran ve Rusya başka konulara da odaklanıyorlar. Burada Rusya'nın da Amerikan'ın da üsleri var. Gözlemciler var ne kadar asker çekecek bakacağız. İdlib'de biz varız. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin başbaşa görüşmeler yaptı. Siyasi süreç bundan sonra atılacak adımlar Astana süreci. İkili ilişkileri başta Türk Akımı S-400 gibi ticaretle ilgili konuları da değerlendirme fırsatı bulduk.
Bizim Afrin'e girmemiz için orada birisinin olması ya da olmaması gerekmez. Önemli kriter bize tehdit mi değil mi? Afrin'den Türkiye'ye yönelik tehditler ve saldırılar geliyor. Biz buraya istediğimiz zaman teknik planlamalar ne zaman yapılırsa müdahale ederiz ansızın da girebiliriz. Bize tehdit olursa hedefimiz rejim de olur. Şu anda böyle bir tehdit söz konusu değil. Şu andaki tehdit terör örgütünden geliyor PYD/YPG'den geliyor. Böyle bir operasyon yapıldığı zaman önceden bilgilendirme yapılır.
YPG, Kürtlerin çok az birkısmını temsil eder. Suriye topraklarının yüzde 20'sini YPG yönettiği halde Kürtler buraya dönemiyor. YPG etnik temizlik yapmıştır. Herkesin elindeki tapuları, evleri, arazileri aldı ve resmi belgeleri yaktı.
(Suriye Ulusal Kongresi için) Biz Kürt kardeşlerimize karşı değiliz onların yanındayız. YPG'nin burada olmasına İran da karşı. Kürtleri temsil edenlerin listesini Rusya'ya verdik.
(Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye ve Mısır ziyareti) Bize yönelik bir mesaj değil. Rejim ve muhalif grupların bir uzlaşmaya varması önemli. Esad olacak mı olmayacak mı? Biz Esad'ın Suriye'yi birleştiremeyeceğini düşünüyoruz. Esad'la ilgili tutumumuzda bir değişiklik yok. Esad'lı bir geçiş hükümetinde Suriye'nin gerçek anlamda seçime hazırlanamayacağını da düşünüyoruz.
(İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yarınki Kudüs toplantısı) Birleşik Arap Emirliklerinden dışişleri bakanı katılıyor. Henüz Suudi Arabistan'da kimin katılacağı belirtilmedi bugün belli olur. Katılım olup olmayacağını bilmediğimiz bir kaç ülke var. Mısır dışişleri bakanı düzeyinde katılıyor. Suudi Arabistan'dan net bir bilgi yok. Ama bugün belli olur katılıp katılınmayacağı. Neden böyle bir şey yaptı? Konuştuğumuz Amerikalılar bile cevap veremiyorlar. Süper güç böyle adaletsizlik yapmakla olmaz. Bu politikalarla sizi kimse takmaz şimdi takmadığı gibi. Yarınki zirvede güçlü mesaj vereceğiz. Arap dünyasından tepkiler geldi bazı ülkelerden az geldi. Görülüyor ki bazı ülkeler bu kararı alan ülkeden fazla çekiniyor. İslam dünyasından bazı ülkeler görüyoruz ki bir korku içinde. Korkunun ecele faydası var mı? Kimden korkuyorsunuz neden korkuyorsunuz?
Yaptırıma karşıyız. Oraya yaptırım, buraya yaptırım… Filistin'in tanınması için çağrıda bulunacak. ABD'nin aldığı bu karar güçlü bir şekilde reddedilecek yok sayılacak. ABD gibi bir ülkenin bu duruma düşmemesi gerekiyordu. ABD'ye hangi yaptırımı uygulayacaksınız? ABD'nin bu yanlıştan geri dönmesini bekleyeceğiz. Bu karar yok hükmünde sayılacak. Biz Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu tanıyoruz. 1967 öncesi sınırlar. Bu elbette yarınki metinde de olacak.
(Erdoğan'ın 'İsrail ile ilişkiler gözden geçirilir' sözü için) Biz ilişkileri normalleştirirken İsrail bize 'Bundan sonraki süreçte İsrail'i eleştirecek misiniz?' diye soru sordu. Eğer İsrail Filistinlilere saldırırsa topraklarını işgal ederse Filistin topraklarını çalarsa biz eleştiririz dedik. Bizim eleştirimizin düzeyi İsrail'in saldırganlığının düzeyi ile orantılı olur dedik. Amerika'nın aldığı kararın İsrail'e de bir faydası yok. Bölgede gerginliğe yol açmıştır adeta kışkırtıcı bir adım olmuştur. Biz bunu kabul edemeyiz. Şu andaki İsrail yönetimi bunun üzerine atlıyor. Şu anda İsrail yönetimi Filistinlilere zulmediyor.
Biz DEAŞ'a karşı operasyonlarda terör örgütü ile iş birliği yapılmasına ve silah verilmesine karşıyız. Kilis'te 20'den fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Trump'ın verdiği söz bundan sonra YPG'ye silah verilmemesiyle ilgiliydi, bunu net söyledi, telefonu kapatmadan önce teyit etti. Bu saçmalığın çok daha önceden bitmesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanı'nın sözü Pentagon'a geçmiyorsa bu ABD'nin iç meselesi olmakla birlikte bizi de ilgilendirir. İnşallah sözünü tutar. FETÖ, ABD Kongresi'ni kontrolü altına almış.
(ABD'nin Ankara'ya büyükelçi atamamış olması) Siyasi bir anlamı yok. Tillerson'a da sordum 'Atamaları yapıyor musun' diye, yeni birkaç tane atama yapmış. Beyaz Saray'da ve Washington'da atamalarla ilgili makaleler çıktı bir boşluk durağanlık var. Kendi iç meselesi ama büyükelçinin şu anda atanmaması bize yönelik bir sorun değil. Yargı bağımsızlığı diyorlar ya ben öyle düşünmüyorum. Bir yerel personelin tutuklanmasından sonra Amerika bu adımları attı. Bir kişinin gözaltına alınmasından sonra bu adımları atıyorsunuz ama siz bizde darbe yapanı evinizde tutuyorsunuz o zaman bizim hangi adımları atmamız gerekiyor. Bu kişi sizin için neden bu kadar önemli? İstanbul'daki Metin Topuz neden önemli? Çünkü FETÖ ile tüm temasları bu kişi yürütmüş yapmış.
Siz önce Suriyeler için verdiğiniz sözü tutun. 100 milyon doları versen ne olur vermesen ne olur? Bunu yaparak Türkiye'yi terbiye mi edeceksin? Artık AB'nin itibarı kalmamıştır. Kendi içinde de itibarı kalmamıştır. Tehditle, yaptırımlarla bir netice alamazsınız. Yaptırım uyguluyorsun Rusya'ya ne netice alıyorsun? AB'nin dengeli olması gerekiyor çifte standarttan ve iki yüzlülükten uzak olması gerekiyor. Üyelik için başvurduğumuz bir ülkenin kötü olmasını niye isteyelim? Avrupa'nın kötülüğünü niye isteyelim? Dik durduğumuz zaman da bizden haz etmiyorlar.