Bakan Çelik’in varlığı öne sürülen Ergenekon örgütünün 1 numarası ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından tartışma hararetlendi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Ergenekon" soruşturmasında yaşanan gözaltılarla ilgili yaptığı ilginç açıklamalar Ankara'da yeni bir polemiğe neden oldu. Çelik, Saylan'ın evinin aranması ve zanlılarla ilgili yapılan yorumlara tepki göstermişti. Tijen Mergen ve Türkan Saylan'ı yakınen tanıdığını belirten Çelik, "Birlikte birçok programda bulunduk ama Mergen 'Sen niye Baba Beni Okula Gönder dedin diye' gözaltına alınmıyor. Saylan, bazı kız çocuklarına ÇYDD faaliyetleri kapsamında burs verdiği için bu soruşturmaya konu değil" demişti. Çelik, Haberal'ın gözaltına alınışıyla ilgili de değerlendirme yapmış ve şöyle demişti: "Sayın Haberal organ nakli yaptığı için, iyi bir cerrah olduğu için içeri alınmıyor." Çelik, en çok eleştiriyi ise Ergenekon kapsamında örgütün bir numarası olarak adlandırılan birini kastederek söylediği şu sözlerle aldı: "Bu işin şu anda Ergenekon'un baş sorumlusu olarak yargılanan insanlar arasındaki insanlara telefon açıp da 'ben sizin emrinizdeyim' diye ona bağlılık bildiren insanlar var. Durup dururken, sanki hiçbir şey yokmuş, ortada kendi yargımızı, kendi hukuk sistemimizi allak bullak edecek tavırlardan da kaçınmalıyız. Eğitimciler arasında, ister unvanı profesör olsun isterse kim olursa olsun aleni darbe çağrısında bulunan insanlar var. 'Yüzde 95 de oy alınsa hiç bir anlam ifade etmez. Ya kendi onurlarıyla çekip gitsinler ya da oradan indirilecekler' diyenler var. Bunu biliyorsunuz değil mi?" Arıtman: Bir numarayı açıkla CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in 'Bir numara açıklamasına sert tepki gösterdi. Arıtman, Çelik'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, 15 Nisan tarihli gazetelerde yer alan açıklamasını hatırlatarak, şu soruları yöneltti: “Bir numara kimdir? Siz 'Bir Numarayı' nereden biliyorsunuz? Gözaltına alınanların 'Bir Numarayı' arayarak 'emrinizdeyim' dediklerini nasıl biliyorsunuz? Şu ana kadar iddianamelerde 'Bir Numara' diye bir isim yokken bazı zanlıların 'emrinizdeyim' dediklerine dair bir delil kayıt yokken siz bu bilgilere nasıl sahip oldunuz? Henüz yazılmamış iddianameleri mi okudunuz? Savcılıktaki telefon kayıtlarını mı dinlediniz? Milli Eğitim Bakanının, henüz mahkemeye sunulmamış iddianameleri okuma, delilleri bilme yetkisi var mı? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Türkan Saylan'a bir ödül, devlet adına bir teşekkür belgesi vermeyi düşünüyor musunuz?” Anadol’dan istifa çağrısı Bu arada CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Ergenekon soruşturmasında 12’nci dalga gözaltılarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i istifaya çağırdı. Meclis’te gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Anadol, Bakan Çelik’in yaptığı açıklamayla hukuku ihlal ettiğini savundu. Bakan Çelik’in resmen Ergenekon soruşturmasına müdahale etme hakkını kendinde bulduğunu kaydeden Anadol “Sayın Çelik, gözetime alınan bilim adamları, profesörler, rektörler hakkında, Başkent Üniversitesi Rektörü hakkında, 'O, organ nakli yaptığı için içeri alınmadı, açıkça onlar darbe teşvikçiliği yaptılar' diyor. Ne zaman, nerede yapmışlar açıklaması lazım. Daha da önemlisi, '1 numaraya telefon ederek, bağlılıklarını bildirmişlerdir' diyor. Şimdi şu ortaya çıkıyor; Demek ki telefon dinlemeleri, Bakanlar Kurulu üyelerine servis yapılıyor. Milli Eğitim Bakanı, bu gizli telefon dinlemelerini bilmese, bunu nasıl söyleyecek? (Darbecilere servis yapılıyor) sözünü, kim darbeci, hangi mahkeme kararıyla ortaya çıkmış, açıklaması lazım... Resmen, doğrudan Ergenekon soruşturmasına müdahale etme hakkını kendinde buluyor. Milli Eğitim Bakanı'nı bu nedenle istifaya davet ediyorum.”diye konuştu. Anadol, Başbakan Erdoğan’dan ise telefon dinlemelerinin Milli Eğitim Bakanı’na nasıl verildiği konusunda açıklama yapmasını istedi.