-ÇELİK: "PARTİLİLERİ BİLE YÜRÜMEZ" KOZAN (A.A) - 05.02.2011 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, ''Cumhuriyet Halk Partisi 'ben halkı direnişe çağırıyorum' diyor. Birilerini direnişe çağırmak için arkasında halk olması lazım. Sokağa çıkıp yürüseler, arkalarında kendi partilileri bile yürümez büyük bir ihtimalle'' dedi. Çelik, Adana'nın Kozan ilçesinde partisince düzenlenen ''İlçe Danışma Meclisi'' toplantısının açılışındaki konuşmasında, yıllar boyunca ülkede siyaset kurumunun hırpalandığını, halkın hakkı olan demokrasinin, sivil bir anayasanın halktan esirgendiğini belirterek, ''Ülkenin sahibi olan sizlersiniz, fakat sizi yönetenler bu ülkede sizden aldıkları desteği her zaman başkalarının hizmetine sundular. Yıllar boyu Türkiye'de tartışılan değişimi siyasiler gerçekleştiremezken, 2002'de sizin sayenizde bu değişim bir seçimde gerçekleşti'' dedi. O yıllarda ''Türkiye'nin nefesini tutup, her ay Milli Güvenlik Kurulu'ndan ne çıkacak, askerlerle siyasiler arasında nasıl bir siyasi kriz olacak'' diye beklediğini kaydeden Çelik, ''Türkiye her ay diğer aya bu gündemle girerdi. Türkiye, şimdi etrafımızda çeşitli toplumsal olaylarla anılan ülkeler, Tunus ve Mısır benzeri ülkeler, buradaki asker sivil ilişkileri gibi az gelişmiş demokrasiler gibi bir kategori içerisinde anılıyordu'' diye konuştu. Çelik, birilerinin, ''Türkiye gelişmiş bir demokrasiye, ileri bir demokrasiye sahip, bunun değerin bilelim'' dediğini hatırlatarak, şunları söyledi: ''Kuşkusuz, bunun değerini en çok biz biliyoruz. Fakat bugün bunu söyleyenler, başka ülkelerle Türkiye'yi mukayese ederek bize ders vermeye kalkanlar, şunu unutuyorlar. Geçmişte eğer AK Parti iktidara gelmeseydi, AK Parti iktidarıyla birlikte bu demokratikleşme adımları atılmasaydı, aslında Türkiye'de seçimler yapılmasına rağmen, Türkiye'nin demokratik standartları, cumhuriyet standartları o ülkelerden bir gömlek ileride sayılabilirdi. Sadece şeklen seçimler yapılmasına rağmen, diğer birtakım demokratik süreçler yerine getirilmesine rağmen, Türkiye'nin standartlarına baktığınızda, 2002'den önce, bugün Mısır'daki ve toplumsal olaylarla anılan diğer yerlerdeki uygulamalardan farksızdı. Şimdi birileri diyecekler ki; bu mukayese edilir mi? Cumhuriyet Halk Partisi 'ben halkı direnişe çağırıyorum' diyor. Birilerini direnişe çağırmak için arkasında halk olması lazım. Sokağa çıkıp yürüseler, arkalarında kendi partilileri bile yürümez büyük bir ihtimalle.''