Çelik atamaları savundu

Çelik atamaları savundu
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Devlette devamlılık, iş ve işlemlerin boşluk kabul edemeyeceği prensibinden hareketle tamamen yasal mevzuat çerçevesinde yapılan atamaların 'giderayak' şeklinde nitelendirilmesinin haksız ve mesnetsiz bir yakıştırma" olduğunu bildirdi. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın ve yayın organlarında "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bazı okul ve kurumlara 'giderayak' usulsüz bazı yönetici atamaları yaptığı yönünde" haberler yer aldığını belirtti. Daha önce taşradaki okul ve kurumlarda yönetici atama yetkisinin büyük çapta Bakanlık merkez teşkilatının yetkisinde olduğu halde bizzat tarafından bu yetkinin valiliklere bırakıldığını ifade eden Çelik, şunları kaydetti: "Defalarca valiliklerin yapacağı atamalarda esas olmak üzere yönetmelikler hazırlanmış ve buna göre yöneticiliklere atamalar yapılmış ancak kendi ideolojik duruşları istikametinde Bakanlığı idare etmeye hevesli bazı sendikalar tarafından her seferinde yönetmelikler Danıştaya götürülmüş ve çıkan iptal kararları sonucu hem atanan insanlar mağdur olmuş hem de yöneticiliklere asaleten atama gerçekleştirilememiştir. Uzun zaman vekaleten yöneticilik (çoğunlukla okul müdürlüğü) yapan eğitimcilerin mağduriyetini gidermek, eğitim camiasının bu yöndeki beklentilerine cevap vermek üzere son bir yılda bazı atamalar bakan yetkisi ile (657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesine göre) yapılmıştır. Devlette devamlılık, iş ve işlemlerin boşluk kabul edemeyeceği prensibinden hareketle tamamen yasal mevzuat çerçevesinde yapılan atamaların 'giderayak' şeklinde nitelendirilmesi haksız ve mesnetsiz bir yakıştırmadır. Kaldı ki 1 Mayıs 2009 tarihinde Sayın Başbakan kabine değişikliğini ilan edinceye kadar kimsenin revizyonla ilgili kesin bir bilgisi de mevcut değildir." Hüseyin Çelik, kanunun yönetmelikten önce geldiğini belirterek, şöyle devam etti: "Yönetmelik yoksa kanun da bir bakana yetki veriyorsa ve bakan da buna göre atama yapıyorsa burada usulsüzlük aramak iyi niyetle bağdaşmamaktadır. Kaldı ki İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, il ve ilçe Milli Eğitim Şube Müdürleri görevlerine merkezden res'en atama yapan Milli Eğitim Bakanına, 'okul müdürü atayamazsın' şeklinde eleştiriler yöneltmek aslında devletin işleyişini bilmemekten kaynaklanan bir yaklaşımdır. Ayrıca kadrolaşma niyet ve arzusunda olan bir bakan kendi kullandığı, daha önce merkeze ait yönetici atama yetkisini hazırladığı yönetmelikle valiliklere vermez. Bunu yapmış bir Bakan olarak söz konusu ithamlara muhatap olmam hakkaniyetle bağdaşan bir tutum değildir."