18. albümü 'İyi Günde Kötü Günde'yi çıkaran Çelik Erişçi, sosyal medyada hakkında yayınlanan "Düne kadar risk olmadığı için Atatürk'ü dilinden düşürmüyordu, şimdilerde sesi çıkmıyor…" mesajına ilişkin olarak, "Bu mesaj sahipleri sanırım geçmişi bilmiyorlar. 23 yıl önce (1994) Yüksel Şengül'ün benimle yaptığı röportajı çıkarsınlar ve okusunlar. Atatürk ilkelerine sahip çıkmazsak tehlike kapımızda dediğim zaman nasıl linç edildiğimi öğrensinler. Risk var mıydı yok muydu o zamanlar anlasınlar" dedi.
"Benim Atatürk sevgim tartışılmaz, ama şarkılarımın dışında önceki yıllarda yaptığım açıklamalarla yaşadıklarımı bilmeyenler gereksiz açıklamalarda bulunabiliyorlar. Bu da benim canımı sıkıyor" diyen Çelik, "Atatürk'ü dilimden düşürmediğim için Kaybedenler Kulübü'nün başkanı oldum. Sonra gün geldi Genelkurmay Başkanı'nı hapiste gördük, bana ‘lan' diyenler o zaman neredeydi! Sesleri bile çıkmadı…" diye konuştu.
Çelik Taksim metrosunda şarkı söyledi
Çelik'in Sözcü'den Yüksel Şengül'e verdiği (26 Mart 2017) söyleşi şöyle:
– Çelik'in Atatürk sevgisi tartışılmaz… Elbette benim Atatürk sevgim tartışılmaz ama şarkılarımın dışında önceki yıllarda yaptığım açıklamalarla yaşadıklarımı bilmeyenler gereksiz açıklamalarda bulunabiliyorlar. Bu da benim canımı sıkıyor.
– Sosyal medyada “Düne kadar risk olmadığı için Atatürk'ü dilinden düşürmeyen Çelik'in şimdilerde sesi çıkmıyor” diye bir mesaj yayınlandı. Bu mesaj sahipleri sanırım geçmişi bilmiyorlar. 23 yıl önce (1994) Yüksel Şengül'ün benimle yaptığı röportajı çıkarsınlar ve okusunlar. Atatürk ilkelerine sahip çıkmazsak tehlike kapımızda dediğim zaman nasıl linç edildiğimi öğrensinler. Risk var mıydı yok muydu o zamanlar anlasınlar.
“Herkesin hayatında şu veya bu şekilde Çelik şarkısı vardır”
Geçtiğimiz günlerde 18. albümünü piyasaya çıkaran Çelik, Yüksel Şengül'ün sorularını yanıtladı. “Herkesin hayatında şu veya bu şekilde Çelik şarkısı vardır”
– Tepkiler almıştın… Hem de ne tepkiler. Hakkımda ataist de dediler, faşist de dediler. ‘Atatürk'ü kullanma lan' diyenler, şarkılarımın zaten müzik listelerinin başında olduğunu görmek istemedi nedense. Söylediklerimin bana kazanç getirmediği gün gibi ortadaydı. Atatürk'ü dilimden düşürmediğim için Kaybedenler Kulübü'nün başkanı oldum. Sonra gün geldi Genelkurmay Başkanı'nı hapiste gördük, bana ‘lan' diyenler o zaman neredeydi! Sesleri bile çıkmadı…
– Çelik, Atatürk sevgisi nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşadı… Hem de nasıl… Bana söylenen şuydu: ‘Ulan şöhreti de parayı da bulmuşsun, yemlenmene devam et.'
– Savcılar seni de sorgulamıştı değil mi?.. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, imzası olmayan bir ihbar mektubunu ciddiye alarak çağırdı beni. İlk sorusu ‘29 Ekim'de neden Cumhuriyet Bayramı konseri verdin?' oldu. İki sene Bakü'de yaşamak zorunda kaldım. Bunları bilmeyenler, öğrensin. Çelik'in Atatürk sevgisinde milim sapma yoktur, olamaz da. Ancak benim yaşadıklarımı bilmeyenlerin ulu orta konuşması beni üzüyor.
– Geleceği nasıl görüyorsun? Her olayda birini bulup döverek problem çözmekten vazgeçmeliyiz. Toplum feci halde. Köpeklerin kulaklarını kesiyorlar, güvercinleri öldürüyorlar, kadınlara kıyıyorlar, çocuklara sarkıntılık ediyorlar… Bunlar büyük sosyal problemlerdir. 20 sene sonra ‘Çelik sen toplumsal olaylarla hiç ilgilenmedin' diyen çıkarsa, bu defa da bu satırları okumaları gerekir.
– Biraz da albümü konuşalım… İyi Günde Kötü Günde beraber olmak çok önemli değil mi?
Elbette iyi günde ve kötü günde beraber olmak çok önemli. Sadece iyi günde yanında olan arkadaşının dostluğundan söz etmek mümkün değildir. Hayat insana yaşanan yıllar içinde bilmesi gerekeni öğretiyor.
– Son dönemlerde neler yaşıyoruz, neler… Ben bu toplumun içinde 80 darbesi gördüm, 15 Temmuz'u gördüm, depremler gördüm, Galatasaray'ın UEFA kupasını gördüm, ekonomik krizler gördüm… Hem ülke olarak hem Çelik olarak iyi gün de gördüm kötü gün de… 1985'te konservatuvara girdim, üzerinden 32 yıl geçti ve 18 albüm yapmışım. Herkesin hayatında şu veya bu şekilde bir Çelik şarkısı vardır.
– Bu albümle ilgili neler söylemek istersin? Daha deneyimli, daha dikkatli, daha yapıcı ve birleştirici olarak bu 18. albümümle hayranlarımın karşısındayım. Albümde altı şarkı var. Bu albüme adını veren İyi Günde Kötü Günde, ‘Sever misin Sevmez' misin ismiyle 2006'da Meslek Birliği'ne kaydı yapılmış bir şarkıdır. Eski ve yeni şarkıları seçerken, günümüzün konseptine uygun olanlarını tercih ettim. Albümde yeni de var eski de… Toplumun beni tanıdığı şarkıların benzerlerini yaptım. Bu albüm 90'lı yılları hatırlatan şarkılarla dolu. İnsanlar 90'ları çok özlüyor. Çünkü o dönemde huzur vardı ve insanlar şimdi o huzuru arıyor. Benim müzik hayatımın özeti oldu bu albüm.
– Şöhret hiç mi etkilemedi seni? Şöhreti parıldayan bir elbise olarak kabul edersek, tılsımın o elbisede değil, o elbiseyi giyende olduğunu bilmeliyiz. Cici Kız şarkısında diyorum ki ‘Ah cici kız / Cicili bicili giyinince sen kendini bir şey mi sandın!'. Çok şükür ki, 20'li yaşlarda tanıştım şöhretle ama bugüne kadar hiç kimse çıkıp ‘Çelik sen kendini bir şey mi sandın' demedi. Üniversitede neysem bugün de oyum. Değişmedim, değişmemeye çalışıyorum. Beni her konuda eleştirebilirler ama bir kişi çıkıp da ‘Çelik bu ülkeye ve gençlere kötü şeyler öğretti' diyemez.
– Albümün ilk klibi ‘Yerlerdeyim'e çekildi… İlk klibim olan Yerlerdeyim'de Avusturyalı ve İngiliz uyruklu dört fotomodel eşlik etti bana. Şarkı depresyona giren hem kadınları hem de erkekleri anlatıyor.
– Kadınlarla ilgili ne söylemek istersin? Allah ülkemin kadınlarının yardımcısı olsun. İşleri Allah'a kaldı gerçekten. Erkeklerden fayda yok onlara.
– Kadınları anlamanın zor olduğu da söylenir… Kadın naif dediğin zaman ‘Bizi zayıf mı görüyorsun?' diyorlar. Delikanlı gibi kadın dediğin zaman da ‘Sen bizi erkek gibi mi görüyorsun?' itirazı geliyor. Bir gün kadın erkek olarak değil insan olarak baktığımızda her türlü sorun ortadan kalkacaktır. Merhamet, adalet, barış, sadakat çok önemli… ‘Cennet anaların ayaklarının altındadır' sözüne inat bu toplum hala kadını paramparça ediyorsa, bu çok düşündürücüdür. Çok dengesiz şeyler yaşanıyor.
– Şimdi herkes dengeyi referandumda arıyor…
‘Evet' de çıksa ‘Hayır' da çıksa sorunların çözüleceğine inanmıyorum.