-CEM GARİPOĞLU'NUN YARGILANMASINA DEVAM EDİLDİ İSTANBUL (A.A) - 26.11.2010 - Münevver Karabulut cinayetine ilişkin Cem Garipoğlu, babası Mehmet Nida Garipoğlu ve annesi Tülay Makbule Garipoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Cem Garipoğlu, tutuksuz sanıklar baba Nida Garipoğlu, anne Tülay Makbule Garipoğlu, amca Hayyam Garipoğlu ile diğer tutuksuz sanıklar Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Habib Kurt katıldı. Duruşmada, müdahiller Münevver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut ile tarafların avukatları da hazır bulundu. Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Günaydın, sanık Cem Garipoğlu'nun cezai ehliyeti ile ilgili Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinin 16 Nisan tarihli raporu ile 6. İhtisas Kurulunun, 28 Haziran tarihli raporunun geldiğini belirterek, her iki raporda da Garipoğlu'nun cezai ehliyetinin tam olduğunun bildirildiğini tutanağa yazdırdı. Başkan Günaydın, Bahçeşehir 2. Etap Şelale Villaları No: 73 ile ilgili kamera görüntüleri hakkında Bahçeşehir Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiğini, sorulan kameranın yaklaşık 3 yıldır kırık ve arızalı olduğunun bildirildiğini de tutanağa geçirdi. Burgaz Alkollü İçkiler Fabrikası ile ilgili Avcılar Emniyet Müdürlüğüne ve Lüleburgaz Jandarma Komutanlığına yazılan müzekkerelere de cevap verildiğini belirten Başkan Günaydın, grup şirketlerine kurulan mevcut kamera sistemlerinin 3 Mart 2009 tarihinden çok önce yapılan bina revizyonu ile yenilenmemiş olduğunu, kameraların kayıt sistemi olmaksızın caydırma maksatlı olarak yerlerinde tutulduklarının bildirildiğini tutanağa yazdırdı. Duruşmada söz alan müdahil avukatı Rezan Epözdemir, Adli Tıp raporlarının yeni geldiğini ve inceleyemediğini ifade ederek, Avcılar Polis Merkezi Amirliği tarafından kamera kayıtlarıyla ilgili verilen cevabı kabul etmediklerini, gelen cevapta polis tarafından araştırma yapılıp yapılmadığının belli olmadığını söyledi. -TANIKLAR- Tanık Mehmet Ali Dursun'un 16 Temmuz tarihli duruşmada beyanlarının alındığını ancak dosyanın Adli Tıp Kurumunda olması nedeniyle polisteki ifadesinin okunamadığını hatırlatan Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Günaydın, söz konusu ifadeleri okuyarak Dursun'dan bunların doğru olup olmadığını sordu. Okunan ifadesini kabul ettiğini belirten Dursun, olay günü kimi villanın önünden alıp götürdüğünü hatırlamadığını söyleyerek, ''Ben Cem Garipoğlu'nu şahsen tanımıyorum. Halen tanımamaktayım'' dedi. Tanık Yunus Tahincioğlu da Bahçeşehir'de bulunan Çağdaş Yapı Marketi'ni işlettiğini belirterek, testerenin satın alındığı tarihi hatırlamadığını söyledi. Tahincioğlu, ''Hatırladığım kadarıyla sanık Cem Garipoğlu marketimize geldi. İzzettin Babat, bir testereyi kağıda sararak poşete koydu ve kendisine verdi. Ben de fişini kestim ve parasının üstünü kendisine iade ettim. Testerenin içine konulduğu poşet beyazdı. Biz satış yaptığımız anda fişleri keseriz. Satış yaptığımız günün ertesi bir astsubay ile polis memuru iş yerime geldi. Beraber fişleri inceledik. Ertesi günü tekrardan gelerek, fiş rulosunu kırtasiyeye götürüp fotokopisini çektiler'' diye konuştu. Tanık Tolgahan Yıldızoğlu da olayın oluş şeklini görmediğini ifade ederek, ''Ben sanık Cem ile maktule Münevver'in ilişkilerinin ne zaman başladığını bilmiyorum. Ancak sanık Cem bana, arkadaş olduklarını ve maktuleyi çok sevdiğini söyledi. Evliliği düşünüp düşünmediği konusunda herhangi bir şey söylemedi'' dedi. Söz alan tutuksuz sanıkların avukatları, müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Lüleburgaz Jandarma Komutanlığına yazı yazılarak, Burgaz Alkollü İçkiler Fabrikasının giriş ve çıkış kapılarında ve katlarında bulunan kameraların bağlı bulunduğu bilgisayarların hard disklerinde bilirkişi incelemesi yaptırılacağından, bilgisayarların temin edilerek mahkemeye gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı. Avcılar Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak, Üniversite Mahallesi Civan Sokak'ta Burgaz İçkilerinin pazarlamasının yapıldığı binaların giriş çıkış kapılarında ve katlarında bulunan kamera sistemlerinin bizzat emniyet görevlileri tarafından gidilerek yerinde incelenip kayıt sistemlerinin suç tarihindeki görüntülerinin ve ayrıca bu kameraların bağlı bulunduğu bilgisayarların hard diskleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılacağından bilgisayarların da temin edilerek mahkemeye gönderilmesinin istenmesi karara bağlandı. Söz konusu hard diskler geldiğinde inceleme yaptırılması için TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsüne gönderilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulması yönündeki talebi de reddetti. Cem Garipoğlu'nun, suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu ve sanığın kaçma şüphesi olması ile kuvvetli suç şüphesi bulunmasını da dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi. Duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan müdahil avukatı Rezan Epözdemir, Cem Garipoğlu'nun iyiyi kötüyü ayırt edebildiğini, olayları ayrıntılarıyla anlatabildiğini belirterek, ''Ne hikmetse 9 ay sonra Adli Tıptan rapor geldi. Akıl sağlığı raporu bizim için çok önemli değildi. Ama sanık avukatları istedi. Eğer 'akıl sağlığı yerinde' değil diye rapor gelseydi olay çok vahim olurdu'' dedi. Nagihan Karabulut ise ''Rabbim mazlumun ahını yerde bırakmaz. Bırakmadığına inanıyorum zaten. Ahımız aheste aheste çıkıyor. Kızımızın kanı yerde kalmayacak. Ama tek istediğim hakimin tarafsız olması'' diye konuştu. Süreyya Karabulut da ''Bu dava bizden çıktı. Zaten kamuoyunun davası oldu. Hatta yüzyılın davası. Suçluların bir tanesi içeride, diğerleri dışarıda. Annesi, babası, amcası suçlu ama dışarıda geziyorlar'' dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri adına bir basın açıklaması yapan Rahime Karvar, Münevver Karabulut için Bakırköy Adliyesi önüne geldiklerini söyleyerek, şöyle konuştu: ''Bugün Münevver davasını takip ediyoruz. Garipoğlu ailesi hak ettiği cezayı alana kadar bu davayı izlemeye devam edeceğiz. Münevver vahşice katledildi ve o günden bu yana 22 ay geçti. 22 aydır katiller tek tek serbest bırakıldı. Şu an tutuklu kalan tek katil, tek sanık Cem Garipoğlu'dur. Ona ise bir türlü hak ettiği ceza verilmiyor.''