Darbe girişiminin ardından 'FETÖ’ye yönelik soruşturmada tutuklanan eski Gazi Üniversitesi Personel Daire Başkanı Mehmet Saltan ifadesinde, eski Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya Bosna’dayken para götürdüğünü itiraf etti. Saltan, cemaatin Sarıkaya hakkında “O adam bu ülkede bir darbeyi engelledi, millet ona çok şey borçlu” diyerek ödeme yaptığını anlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın darbe soruşturmasında, eski Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Büyükberber’le birlikte tutuklanan 7 şüpheliden biri olan Mehmet Saltan’ın adı Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya’nın itiraflarıyla gündeme gelmişti. Hürriyet Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Sarıkaya, "Bana 2-3 ayda bir telefon getiriyordu. Her ay bir hâkimin, savcının aldığı maaş kadar para getiriyordu" demişti. Soruşturmada etkin pişmanlık hükümlerinde yararlanan Saltan ifadesinde, ‘Gülen Cemaati’nin Bilkent imamı’ olduğunu kabul ettiği ve savcı Sarıkaya’yla ilişkisini özetle şöyle anlattı:
"2008 Şubat’ta Sarıkaya beni aradı ve Bosna’ya gideceğini söyledi. Osman isimli kişi, bana Sarıkaya’ya iletilmek verilmek için üzerinde ‘Ferhat Bey’ ibaresi bulunan büyük bir zarf verdi ve ‘İçerisinde para var, bu zarfı Ferhat Bey’e ulaştır, Bosna’daki ihtiyaçlarını görsün’ dedi. İçerisinde 15 bin - 20 bin TL para olduğunu düşünüyorum. Savcı bana ‘Bosna’ya yerleşip kırtasiye dükkanı açacağım’ dedi. Nisan 2008 tarihine kadar bir daha Ferhat Sarıkaya ile görüşmem olmadı.
"2008 Nisan ayı içerisinde Osman isimli şahıs beni aradı, buluştuk, bana ‘Savcıyı ziyaret eder misin, iş kurabilmiş mi, bir ihtiyacı var mı, çocuklarının eğitim durumu ne oldu, yapabileceğimiz bir şey var mı, bunları kontrol etmek gerekiyor’ dedi. 3 günlüğüne Bosna’ya gittim. Ilıza isimli bir mahalledeki evine gittik. Bana verilen zarfı ve kayınbiraderi Serkan isimli şahsın gönderdiği yiyecek eşyalarını teslim ettim.
"Bana; havalimanında bir müddet ailecek tutulduklarını ve sorgulandıklarını söyledi. Ali isimli şahsın çocuklarını da Bosna’daki cemaat okullarına kaydettirdiğini söyledikten sonra Şemdinli davası ve diğer önem arz eden davaların sürecine ilişkin kitapyazacağını beyan etti. Örgütle bağlantılı herhangi bir şahısla temasımız olmadı.
"2009 Haziran’da Sarıkaya Türkiye’ye dönüş yaptı ve bana ulaştı. Sincan’da ikamet eden kayınbiraderi Serkan’ın evine yerleştiler. Enteresan olan çocukları bahane edip dönmesidir, aslında büyük kızı Bosna’dan dönmek istemiyordu ve bunu dile getiriyordu.
"Sarıkaya ve ailesi Türkiye’ye döndükten sonra cemaat tarafından kendisine para verilmeye devam edilmiştir. Çünkü 2-3 ayda bir Azmi, görev yaptığım okula gelip bana savcıya ulaştırılmak üzere zarf teslim ediyordu. Ben Azmi isimli şahsa ‘Bu adama hâlâ niye yardım ediliyor’ diye sorduğumda bana ‘O adam bu ülkede bir darbeyi engelledi, millet ona çok şey borçlu’ dedi, yine konuşmayı kesip yanımdan ayrıldı.”