Gülen cemaatinin önde gelen isimlerinden, Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, New York Times gazetesindeki haberde yer alan "Gülen'in takipçileri, Gezi Parkı protestocularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki şikayetlerinin bir çoğunu paylaşıyorlar" ifadesini yalanladı.
Amerikan New York Times gazetesi geçtiğimiz günlerde bir haber yayımladı. "Gittikçe büyüyen yolsuzluk soruşturması, Türk lidere yakın isimleri de vuruyor" başlıklı haberde Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin sözleri de yer alıyordu.
New York Times, "Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen bir isim" dediği Gülerce'nin, Gülen'in takipçilerinin pek çoğunun Gezi Parkı protestolarına katılanlarla aynı şikayetleri paylaştığı şeklindeki ifadelerine yer verdi. Gazetenin haberine göre Gülen Cemaati mensupları da aynı Gezi Parkı protestolarına destek verenler gibi Başbakan Erdoğan'ın çok fazla güçlendiği, otoriter yöntemleri benimsediği ve geçmişteki demokratik ortamın artık olmadığını düşünüyordu. New York Times'a konuşan Gülerce, şöyle dedi:
"Bu (Gülen Cemaati'ni kastediyor), Erdoğan'ın tanımadığı bir grup değil. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden hepimizi tanıyor. Fethullah Gülen'in kendisini de bireysel olarak 20 yıldır tanıyor." Gülerce'nin gazeteye verdiği demece göre Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki ilk çatlak, Mavi Marmara krizi sırasında ortaya çıktı. Gülerce bu konuda şu yorumu yapıyor:
"Gülen'in tavrı çok açıktı, her zamanki gibi Türkiye'nin dış politika konusunda maceracı olmaması, Batı'ya yönelmesi ve dış politika sorunlarını diyalog yöntemiyle çözmesi gerektiğini önerdi."
Hüseyin Gülerce röportajın New York Times’da yayınlanmasının ardından Twitter’dan açıklamalarda bulundu. “New York Times’a yaptığım konuşmamda değişiklikler olduğunu gördüm” diyen Gülerce şunları paylaştı:
Ben, "Gülen'in takipçileri, Gezi Parkı protestocularının Erdoğan hakkındaki şikayetlerinin bir çoğunu paylaşıyorlar" asla demedim. Şunu dedim: Zaman gazetesindeki bazı yazarlar evet, protestoculara destek verdiler. İlk iki gün ben de çevre duyarlılığını destekledim. Hükümetin ilk 2 gün kriz yönetiminde başarılı olamadığını da ifade ettim. Ancak daha sonra işin renginin değiştiğini söyledim. Zaman'daki yazılarımda bunum iktidara karşı bir operasyon dönüştüğünü, bunun tasvip edilemeyeceğini ısrarla vurguladım. New York Times'ın uzunca bir açıklamayı özetleme çabasında, böyle bir hatanın işlendiğini düşünüyorum. Türkiye'nin dış politikada maceraya atılmaması, AB üyeliği çıpasını terk etmemesi, diyalogdan ayrılmaması ifadelerimin arkasındayım... Gezi olayları sonrasında Zaman'da yazdığım yazının başlığı; "Erdoğan gitsin, Ak Parti kalsın planı" idi...