Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskıları ve gelecek kaygılarını anlattıktan sonra yaşamına son veren Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın ölümünü yargıya taşıdı. HKP, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nur Cemaati Yurdu sorumluları, Elazığ Valisi Ömer Toraman ve Yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı hakkında “Görevi Kötüye Kullanma”, “İntihara Yönlendirme” ve “Anayasa’nın 2. ve 24. maddesine aykırılık” suçlarını işlediklerini belirterek Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HKP avukatları tarafından Başsavcılığa verilen dilekçede, “Bu vahşi cinayetin -cinayet diyoruz çünkü burada cemaat yurdunda uğradığı baskılardan dolayı intihara sürüklenen bir genç vardır- işlendiği yasa dışı cemaat yurdunu denetleme görevi, İçişleri Bakanlığına bağlı Elazığ Valiliğindedir. Yurdun Nur Cemaatine ait olduğu söylenmektedir. Nur Cemaati adlı ortaçağcı gerici yapı yasal hiçbir dayanağı olmadığı halde yurt açmıştır ve bu yasa dışılığa şüpheli olarak belirtilen resmi görevlilerce göz yumulmuştur. Bu cemaat yurdu Anayasal Düzene, Laikliğe ve Cumhuriyete karşı açık faaliyet içinde olmasına karşın, ses çıkarılmamıştır” denildi.
Enes Kara’nın babasının açıklamasına atıf yapılan dilekçede, “Oğlunu kaybeden, dünyanın en büyük acısını yaşayan bir babayı oğlunu intihara sürükleyen bir yapıyı aklayacak kadar körleştiren, laikliğin ortadan kaldırılması, özellikle gençlerimizin bu cemaat yurtları-evleri denen zehirli örümcek ağlarına atılmasıdır. En başından beri belirttiğimiz üzere bu katliamın asıl sebebi laiklik ilkesinin hiçe sayılmasıdır. Laiklik ilkemiz, ülkemizin kurucusu ve antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızın Önderi Mustafa Kemal’in en önemli ilkesi ve devrimidir” ifadelerine yer verildi.
Suç duyurusuna ilişkin HKP avukatı Doğan Zafer Çıngı açıklama yaptı.
Çıngı şu ifadelere yer verdi:
"Geçtiğimiz gün çok acı bir haberle uyandık. Nur Cemaati isimli Ortaçağcı gerici yapının cemaat yurdunda Enes Kara isimli bir gencimiz cemaat yurdunun baskılarından, zorlamalarından dolayı intihar etti. Daha doğrusu Ortaçağcı gericilerin cinayetine kurban gitti. Enes Kara intihar etmeden, cinayete kurban gitmeden hemen önce yazdığı mektupta ve çektiği videoda özellikle şunları belirtti. Enes Kara diyor ki mektubunun başında “Ümidimi çalanları asla affetmeyeceğim. Ailemin zoruyla, istememe rağmen cemaat yurduna gönderildim”. Enes Kara’ya cemaat yurdunda zorla namaz kıldırıyorlar, gerici yapıların kitaplarını, risalelerini zorla istememesine rağmen okutuyorlar. İşte bu gencimiz daha fazla Ortaçağcı gericilerin baskısına, zulmüne ona işkence etmesine dayanamayarak intihar etmek durumunda kalıyor. Yine daha da doğrusu Ortaçağcı gerici yapılar tarafından intihara yönlendiriliyor. Bir cinayete kurban gidiyor.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak yıllarca, “Ne Tarikat Evi, Ne Cemaat Yurdu İnsanca Yaşanılacak Yurtlar İstiyoruz” dedik. Çünkü biz biliyorduk ki, daha saf, Üniversite okumaya yeni gelmiş gençlerimiz bu tarikat evlerinin, bu cemaat yurtlarının örümcek ağlarına kapılıyor ve orada akıllarını, zihinlerini kullanmaktan geri bıraktırılarak onların kölesi haline getiriliyor. İşte Enes Kara’da köle haline getirilmek istenilen, zihince sıfırlatılmak istenilen gençlerimizden bir tanesi. Er veya geç Enes Kara’nın hesabını soracağız. Sorumluları mahkemelerde yargılayacağız. Ancak biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak görevimizi yapmak zorundayız. Bizim şimdiki görevimiz bu cinayeti işleyen sorumluları yargının önüne taşımaktır. Çünkü Halkın Kurtuluş Partisi olarak geçmişte de hem AKP’giller’in hem de onların el uzattığı tüm Ortaçağcı gerici yapıların suçlarını yargıya bir sonuç çıkmasa dahi taşıdık ve kayıt altına aldık. Enes Kara’yı katledenleri, bu cinayeti işleyenleri de yargıya götürüyoruz.
Suç duyurumuzda şikâyetçi olduğumuz şüpheli sıfatıyla yargılanmasını isteğimiz kişiler şunlardır; “Bu kaçak cemaat yurtları hakkında herhangi bir soruşturma yapmayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bu Ortaçağcı gerici cemaat yurdunun ismi bilinmeyen yöneticileri, Elazığ Valisi, Yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı” Tüm bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurumuzun sonuna kadar takipçisi olacağız. Hiçbir gencimizi Ortaçağcı gericilerin, tarikat evlerinin, cemaat yurtlarının pençesine bırakmayacağız. Devlet yurtlarını kurdurtacağız. Ve gençlerimizin eşit, rahat, baskıya uğramadan, insanca yaşayabileceği koşulları sağlayacağız. Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu bizim gençliğimize borcumuzdur, sözümüzdür. Elbet bunu yapacağız."
TIKLAYIN | Tıp öğrencisi Enes Kara, cemaat yurdundaki baskıları anlatıp yaşamına son verdi