Bursa'da Fetullah Gülen Cemaati'ne destek sağladığı öne sürülen firmayla ilgili hazırlanan iddianamede toplanan 'himmet' paralarının transferinin elle yapıldığı iddia edildi.
NTV'nin haberine göre, FETÖ'ye finans desteği sağladığı ileri sürülen İzgün Gıda, Turizm, Taşımacılık, Temizlik, Güvenlik ve Mobilya Sanayi Ticaret AŞ ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, "himmet" toplanmasıyla ilgili çarpıcı detaylara yer verildi.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şirketin ortakları gösterilen kişiler arasında 100 bin liradan 250 bin liraya kadar çeşitli miktarlarda sık aralıklarla para transferlerinin yapıldığı belirtildi. Soruşturmanın odağındaki İzgün Gıda AŞ'nin, FETÖ/PDY mensuplarınca "kurban, himmet, burs ve zekat" adı altında kayıt dışı toplanan paralarla kurularak finanse edildiği, şirkete örgütün "il sorumlusu" tarafından yönetim kurulunun üstünde bir yetkilinin atandığı belirtilen iddianamede, firmanın önemli mevkilerine, muhasebe ve satın alma gibi birimlerine örgüt mensuplarının getirildiğinin belirlendiği ifade edildi. Şirketin ortakları ve yönetim kurulu üyelerinin belli bir yaşın üstündeki örgüt mensuplarından seçilerek, vazife ve rütbe verilmiş hissi uyandırılarak FETÖ'ye bağlılıklarının sağlandığı, bu şekilde vazife ve rütbe verilenlerin, örgüt adına sınırsız faaliyette bulunmalarının hedeflendiği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi: "Bu nedenle sorgusuz itaat düşüncesi ile şirket ortakları ve yönetim kurulunun söz konusu şirket hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları, yönetim kurulunun 'maaş' adı altında herhangi bir ücret almadıkları, şirketin mal varlığından, karından, zararından ve faaliyetlerinden, özellikle kurban organizasyonlarından bihaber oldukları hatta şirketin merkezinde veya herhangi bir şubesinde yönetim kuruluna ait bir odanın veya çalışma ofisinin bulunmadığı, yürütülen soruşturma kapsamında söz konusu şirketin merkezinde ve alt kuruluşlarının tamamında alınan mahkeme kararına istinaden arama işlemi gerçekleştirilmiş olmasına karşın herhangi bir yönetim kurulu başkanı veya üyesinin bu arama işlemine refakat etmediği görüldü."
İddianamede, tüm yasa dışı örgütler gibi, FETÖ'nün de faaliyetlerini finanse edebilmek için büyüklüğüyle doğru orantılı maddi kaynaklara ihtiyaç duyduğu belirtilerek, "Örgüt, bu ihtiyaçları karşılamak için örgüt liderinin çeşitli tarihlerde 'vaaz' adı altında formüle ederek yayınlanmış olan talimatları gereği himmet, burs, kurban parası toplamış ve yine ekonomik alandaki talimatları doğrultusunda yeni stratejiler geliştirerek uygulamaya koymuştur." denildi. Şirket ortaklarının daha önce imzaladığı boş kağıtların doldurularak işlemler yapıldığı ancak ne tür değişikliklere gidildiğiyle ilgili üyelerin haberinin olmadığı aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi: "FETÖ/PDY'nin çeşitli hücrelerince vatandaşlardan yetkisizce 'himmet, zekat, burs, kurban' gibi adlar altında toplandığı anlaşılan para ve çeklerin, toplanma amacına uygun değil de İzgün AŞ tarafından çeşitli et ve besicilik firmalarına, kurban bayramlarından önce yanıltıcı belgelerle kayıt dışı yapılan karkas et alımı karşılığında, kayıt dışı ödendiği anlaşılmıştır. Bursa'da meydana gelen 'dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık olayıyla ilgili yürütülmekte olan soruşturmaya esas olmak üzere, alınan beyanlar ile elde edilen bilgi, belge ve bulguların hepsi birlikte değerlendirildiğinde örgütün, amacını gerçekleştirmek için talimat ve stratejileri doğrultusunda il imamlarının koordinesinde faaliyetlerde bulunduğu belirlenmiştir." Soruşturmaya konu dönemde örgütün Bursa "il imamları" olan, sırasıyla "Ulvi" kod adlı Ufuk Civelek ve Cansun Sarıyıldız'ın, diğer illerde olduğu gibi, örgüt liderinin örgütün finansmanı ile ilgili yapmış olduğu, "vaaz ve sohbet" adı altında formüle edilerek yayınlanan talimatlarını, düzenlenmiş yıllık himmet toplantıları ve diğer toplantılarda Bursa'da bulunan örgüt üyelerine aktardığı ve bu yönde talimatlandırdığının tespit edildiği vurgulandı. Örgüt üyelerince vatandaşlardan kurban vecibesini yerine getirmek vaadi ile alınan para ve çekler karşılığında Kurban Bayramı günlerinde kurban kesilmesi gerekirken, bu para ve çeklerin örgüte ait İzgün Gıda AŞ'ye kayıt dışı aktarıldığı, bu şirket tarafından da yanıltıcı belgelerle ve kayıt dışı olarak Kurban Bayramı günlerinden 3-7 gün öncesinde bazı firmalardan karkas et alımı yapılarak nitelikli dolandırıcılık suçu işlendiği vurgulanan iddianame, şunlar kaydedildi: "Etlerin kalan kısmı ile de söz konusu şirketin et ihtiyacı karşılanarak kayıt dışı, haksız kazanç elde edildiği ortaya çıkmıştır. Örgüt üyelerince vatandaşlardan çeşitli isimler altında toplanan para ve çekler ile İzgün AŞ tarafından elde edilen kayıt dışı haksız kazancın bir kısmının bankacılık sistemi kullanılmadan, gizli tanık ifadelerinde belirtilen, fahri konsolosluklar aracılığı ve örgütçe düzenlenen yurt dışı gezilerinde elden götürmek suretiyle ülke dışına çıkarılarak örgüte aktarıldığı görülmüştür."
İddianamede, "Örgüte yeni üye kazandırma stratejisi ile örgüte ve örgüt liderine bağlılığı artırma stratejisi" kapsamında düzenlenen "sohbet" adı altındaki periyodik toplantılarda okutulan ve izlettirilen yayınların örgütün ideolojisini yansıttığı, toplantılarda örgüt elebaşı Gülen'in yazdığı kitapların okutulduğu, "sohbet ve vaaz" adı altında yayınlanmış konuşmaların izletildiği, böylece örgüt mensuplarına örgüt ideolojisini yansıtan sistematik eğitim verildiği bildirildi. Örgütün elebaşı Gülen'in "Bir yerde Nemrutlar üzerinize geldiği zaman oradan çıkıp gidebilirsiniz, Hazreti İbrahim'in yoludur bu. Orada duralım da bunlar bizi arama rahatsızlığına düşmesinler, gidip boş evlere baskın yapmasınlar, şurayı, burayı kurcalama zahmetine girmesinler veya ayaklarına gidip 'Efendim beni arıyor muşsunuz, onun için geldim' diyelim. Bu, doğru düşünce değildir. Müminin kendisine zulmeden birisinin işini kolaylaştırması, Allah'a karşı terbiyesizliktir. Ne diye zalimin, hainin işini kolaylaştırıyorsun." şeklinde beyanlarda bulunarak, yürütülen soruşturmalarda şüpheli olan örgüt üyelerine ilgili makamların davetlerine uymayarak kaçmaları yönünde talimat verdiği, kendisinin de bu davetlere riayet etmeyeceğini söylediği vurgulanan iddianamede, bu çerçevede ülke genelinde olduğu gibi, Bursa "il imamı" Cansun Sarıyıldız ve eski "il imamı" Ufuk Civelek'in yurt dışına kaçtığı bilgisine yer verildi.