Cemal Enginyurt: Söz verdik; devri sabık yaratacak ve hırsızlardan hesap soracağız!

Cemal Enginyurt: Söz verdik; devri sabık yaratacak ve hırsızlardan hesap soracağız!

Sakarya'da partisinin il kongresinde konuşan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, "700 bin dolar saati rüşvet diye alan hırsızlardan, hesap sormazsak namerdiz. Biz, kocasının şirketinden bakanlığını soyanlardan hesap soracağız. Biz, milletin anasına küfreden 5'li çeteye ihanet edenlerden hesap soracağız. Demokratlar olarak, genel başkanımız Gültekin Uysal'ın ifadesiyle, söz verdik. Devri sabık yaratacak ve hesap soracağız" dedi.

Sözcü'de yer alan habere göre; Sakarya’da Demokrat Parti’nin 13. Olağan İl Kongresi'nde, iktidarı eleştiren Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, şöyle konuştu;

"Soygun, talan ve vurgun düzeni kurdular"

“2023’te güzel günleri hep birlikte göreceğiz. Böyle hayal ediyoruz. Hayal edildikçe gerçekleşir. Biz de gerçekleşecek olan bu hayale umutla koşuyoruz. Kır atın süvarisi Gültekin Uysal ile birlikte iki yıla aşkın bir zamandır Anadolu’yu karış karış geziyoruz. Hayalimiz var. Çocuklarımızın geleceğini çaldılar. Torunlarımızın geleceğini ipotek altına aldılar.

Ülkemizi Moğol istilasından, daha büyük bir istilaya yağma ettiler. Soygun, talan, vurgun düzenini kurdular. Çaldıkça çaldılar, soydukça soydular. Ahlâksızlıkta sınır tanımadılar. 6 yaşındaki çocuğa utanmadan tecavüz edilip, sahip çıktılar. İşte böyle bir dönemde, kıratın süvarisiyle nasıl 7 Ocak 1946 yılında, demokrasi için, adalet için, hukuk için, ‘yeter artık söz milletin’ dediysek, şimdi yine yeter artık söz milletindir diyoruz.”

"Korkutmak, baskı altına almak istiyorlar"

İnançla, imanla yolumuza devam ediyoruz. Korkutmak istiyorlar. Baskı altına almak istiyorlar. Zindanları gösteriyorlar. Gece yarıları tutukluyorlar, tehdit ediyorlar, satın alıyorlar. Ama Allah’a hamd olsun ki, demokratları satın alacak paraları da yok, güçleri de yok. 

"Hırsızlardan ve rüşvetçilerden hesap soracağız"

17-25 Aralık'ta 700 bin dolar saati rüşvet diye alan hırsızlardan, hesap sormazsak namerdiz. Biz, kocasının şirketinden bakanlığını soyanlardan hesap soracağız. Biz, milletin anasına küfreden 5’li çeteye ihanet edenlerden hesap soracağız. Demokratlar olarak, genel başkanımız Gültekin Uysal’ın ifadesiyle, söz verdik. Devri sabık yaratacak ve hesap soracağız.

"Bize onurdan bahsediyorlar; bizdeki onurun zerresi sende olsa adam olursun adam"

Maklubeci bir vekil var. İşi gücü Maklube yerdi eskiden. Pensilvanya’daki sümüklü için ağlar, gözyaşı dökerdi. Türkçe Olimpiyatları’nda ‘Hocam ne olur geri dön’ diye yırtınırdı. Genel başkanımıza dil uzatmış diyor ki, ‘Menderesin yolundan gidenler, partisinden gidenler, zerre kadar onuru varsa o altılı masayı terk etsin’ diyor. Onurdan, haysiyetten bahsedene bakar mısınız. Memlekette her türlü yağmayı, her türlü adaletsizliği, her türlü hukuksuzluğu tesis etmişler. Bize onurdan bahsediyorlar. Memlekette soygunu, vurgunu, talanı resmi hâle getirmişler. Bize onurdan bahsediliyorlar. Gece yarısı kadınları arkadan kelepçelemekten utanmıyorlar. Bize onurdan bahsediyorlar. 6 yaşından beri çocuğa tecavüz edene 15 yıldan beri ses çıkarmamışlar. Bize onurdan bahsediyorlar. Hadi ‘lan’ oradan Bekir, bizdeki onurun zerresi sende olsa adam olursun adam. 

"Bakana laf söylenir miymiş, devleti temsil ediyormuş; bu nasıl devleti temsil etmek"

“Bakana laf söylenir miymiş, devleti temsil ediyormuş. Bu nasıl devleti temsil etmek. Şerefsiz demek sizde, ahlâksız demek sizde, kadına sürtük demek sizde. Öğretmene çapulcu demek sizde. Millet İttifakı’na illet-zillet, FETÖ'cü, PKK’lı demek sizde. Biz hakkımızı arayınca efendim devlet adamına laf söylenirmiş mi. Devlet adamına laf söylenmez doğru diyorsun. Ama devlet adamı adam olursa laf söylenmez. 

"Son günlerde çıldırdılar, patron özellikle çıldırdı"

“Son günlerde çıldırdılar. Patron özellikle çıldırdı. Genel başkanın tabiriyle ‘Tarkan zora girdi’ ne varsa dağıtmaya başladı. EYT’ye veriyor. KYK’ya borçları ödüyor. Hani bay Kemal’in tabiriyle, bay Kemal ne dediyse yapıyor. Yapmaya da devam ediyor.

Genel başkanımız bir paylaşım yaptı. Dedi ki, ’30 Nisan da seçim var’ yine geçenlerde ‘pirinç günü’ yaptılar sarayda. Doğum günü de pilav günü yani. Böyle 10-15 günde bir araya geliyorlar. Belli ki orada anlaştılar. 30 Nisan’da seçim var. Niye, bir an önce yapayım istiyor. Paraları basıyor. Yurt dışından ne varsa, ne geldiği belli olmaksızın getirtti.

"Neyi sattığı belli değil, neyi ipotek ettiği belli değil"

Neyi sattığı belli değil, neyi ipotek ettiği belli değil. Ne varsa getiriyor. ‘Katil’ dediği Birleşik Arap Emirlikleri’nden getiriyor. ‘Şerefsiz’ dediği Arabistan’dan getiriyor. ‘Terörist’ dediği İsrail’den getiriyor. Dört parmağı gözümüze soktu Rabia diye. Mısır’dan da getiriyor, Sisi’den.

Şevki Yılmaz vardı. Şu bitişik vilayetin vekili. ‘Ne varsa satın, ne varsa yağmalayın, bu seçimi ne yapıp edin, kazanın’ demişti. İşte onu yapmak için ne varsa satıyor. Tek dertleri seçimi kazanmak. ‘Kazanamazsak gelenler düşünsün’ diyorlar. ‘Kazanırsak da nasılsa alıştılar bizim götürmemize, biraz daha götürürüz’ diyorlar. Ama emin olun ne yaparlarsa yapsınlar, kaybedecekler. Yeter ki, biz inanalım, yeter ki, bu memleketin insanı insansın.”

"HDP kimin yanında"

HDP’nin Altılı Masa’da olduğu eleştirilerine de yanıt veren Enginyurt, şunları söyledi;

“Efendim neymiş, ‘Bu Millet İttifakı’na inanmayınız, bunların yanında HDP varmış. Bunların yanında PKK varmış’ ayıptır, yazıktır, günahtır. HDP kimin yanında, 29 Ekim’de Habur da çadır mahkemelerini kurarken, HDP kimin yanındaydı. Diyarbakır’da Şivan Perwer ile megri megri diye türkü çağırırken, HDP kimin yanındaydı. Apo denen kanlı katile, İmralı’dan Kandil’e, Kandil’den İmralı’ya mektup gönderen  HDP kimin yanındaydı. Salih Müslüm diye haine Dolmabahçe Sarayı’nda kırmızı halı ile karşılarken HDP kimin yanında idi.

"HDP Tayyip Erdoğan’ın yanındaydı"

Apo denen katile, İstanbul seçimlerinde, ‘Binali Yıldırım’a oy verin’ dedirtirken HDP kimin yanındaydı. HDP bizim yanımızda değildi, HDP Tayyip Erdoğan’ın yanındaydı. Ama Tayyip Erdoğan öyle bir adam ki, kendisinin yanında olursan bir problem yok. Karşıya selam verirse PKK’lı.

Maklubeci vekil geçen ne yaptı. Mecliste HDP ile aynı masaya oturdu. Ne dediler, ‘HDP anayasal parti, legal parti, ne var bunda’ dediler.  İşlerine gelince legal, anayasal parti oluyor. İşlerine gelmeyince de HDP, PKK oluyor. Ve HDP,  PKK’sı Altılı Masa’nın arkasında duruyormuş.

"Altılı Masa’nın arkasında mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk var"

Altılı Masa’nın arkasında duran biri var. Altılı Masa’yı yürekten destekleyen biri var o da, Sarı saçlı mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun için bu Altılı Masa’ya söylenen her şeyi elinizin tersiyle itin."