Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) bağımsızlık referandumu ile ilgili olarak, "Kürtler adım adım devlete giderken, peki biz ne yaptık, hangi tarihi süreçleri ıskaladık?" diye sordu. Selvi, "Cemil Çiçek, sadece 1 Mart tezkeresiyle ilgili MGK ve Meclis’teki tutanakların açıklanmasının yeterli olmayacağını, o gün AK Parti grubunda yapılan görüşmelerin de açıklanmasını öneriyor" dedi.
Selvi'nin "Bağımsızlık ilanı ne zaman?" başlığıyla yayımlanan (28 Eylül 2017) yazısı şöyle:
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi referandum sonuçları açıklandı. Bağımsızlık talebi yüzde 92.7 seviyesinde kabul görmüş durumda.
Böylece Kürt tarihinde çok önemli bir sayfa açılmış, bölge tarihinde ise yeni bir döneme adım atılmış durumda. Bağımsızlık kartını cebine koyan Barzani, hemen bağımsızlık ilan etmeyecek. Uygun bir zamanı kollayacak. Ancak devekuşu gibi kafamızı kuma sokmanın anlamı yok. Bugün ya da yarın Bağımsız Kürdistan ilan edilecek.
Eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in belirttiği gibi, Barzani bir sabah uyanıp bu kararı almadı. Kimi zaman Rusya ile kimi zaman ABD ile ama her zaman İsrail’le girdiği işbirliği sayesinde bu noktaya ulaşmayı başardı. Molla Mustafa Barzani, 1975’te Cezayir Anlaşması ile ABD tarafından ortada bırakıldığında ABD’ye yazdığı mektuplarda, “Sizin desteğinizle harekete geçtim. Şimdi Irak’ın savaş uçakları başımıza bombaları yağdırırken ortada bırakıldık. Bir millet yok olma tehlikesi ile karşı karşıya”diyordu. Mahabat Cumhuriyeti yıkıldığında sığındığı Rusya’da da, 1. Körfez ve 2. Körfez Savaşı’nda ABD ile girdiği dayanışma sırasında da bugünkü hedefe yürüyorlardı. Celal Talabani’ye, “Ortadoğu’nun dansözü” derler. Mesut Barzanibirileri tarafından “Peşmerge” olarak küçümsenir. Kendimizi kandırmayalım; Kürtler, uluslararası güçlerle girdikleri ilişkiler sayesinde bugünlere ulaşmayı başardılar. Irak’ta ve Suriye’de Kürt devletlerinin eli kulağında. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir aldatılmışlık duygusu yaşıyor ve bunu da açıkça ifade ediyor.
Ama burada şaşırtıcı bir şey yok ki… Barzani değil miydi Halepçe’de halkını katleden Saddam Hüseyin ile Bağdat’ta sarmaş dolaş olan... Menfaati gerekince aynı zamanda hem Rusya ile hem ABD ile iş tutan... Ortadoğu’da oyun böyle oynanıyor.
Kürtler adım adım devlete giderken, peki biz ne yaptık, hangi tarihi süreçleri ıskaladık? Eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e göre iki önemli kırılma noktası var:
1- 1991’de 1. Körfez Savaşı.
2- 1 Mart tezkeresi.
Cemil Çiçek o süreçlerin aktif olarak içinde yaşamış bir isim. O nedenle değerlendirmeleri önemli.
“1991’de BM Güvenlik Konseyi Kararı ve uluslararası meşruiyet vardı. Ancak Özal düşmanlığı ve Özal’ın burnu sürtülsün hesapları sonucunda Özal’ın politikaları engellendi. Böylece ABD, Irak’a müdahale etti. Ardından uçuşa yasak bölgeler oluştu. Kuzey’de bu yapı oluşturuldu.
1 Mart’ta ise ideolojik ayak oyunları ile AK Parti ile Amerika’nın karşı karşıya gelmesinden medet uman sorumlu sorumsuzlar, maalesef 28 Şubat tarihli MGK bildirisine bir cümle koydurmadılar”
Cemil Çiçek, sadece 1 Mart tezkeresiyle ilgili MGK ve Meclis’teki tutanakların açıklanmasının yeterli olmayacağını, o gün AK Parti grubunda yapılan görüşmelerin de açıklanmasını öneriyor.
Cemil Çiçek, Barzani’nin bu kararı bir gecede almadığı, davul-zurna çalınarak bu noktaya gelindiği kanaatinde. Bir sitemi var. “10 Ağustos 1999’da Rahmetli Ecevit ve Sayın Bahçeli’nin iktidarda olduğu dönemde Kuzey Irak’taki gidişatla ilgili Meclis’te genel görüşme önergesi verdik. Gündeme dahi alınmadı.”
ABD’nin Kürt politikasında yeni aşamaya geçildi. Bu süreç sadece Irak’la sınırlı değil. Irak’ta Barzani başkanlığında bağımsız bir Kürt devleti, Suriye’de ise ilk aşamada PYD-YPG kontrolünde “otonom bir Kürt yönetimi”.
Bu, ABD’nin uzun vadeli stratejisinin üçüncü aşamasına geçilmesi demek. Referandum yapıldı ama hemen bağımsızlık ilan etmeyecek. 50 yıllık bir mücadele sonucunda bu noktaya ulaşan Barzani sabırlı. 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Irak ve Suriye’deki bağımsızlık ilanı ve Kürt otonomi yönetimi en çok Türkiye’yi etkiler. Zaten amaçlardan biri de bu.