TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanlığı'nın yayımladığı 27 Nisan bildirisi sonrasında yaşananları anlattı.
Cemil Çiçek'le konuşan Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın yazısı özetle şöyle:
"Ben, 27 Nisan gecesi yoldan henüz gelmiştim. Ankara dışındaydım. Konudan saat 23.15 sıralarında haberim oldu. Bazı gazeteciler beni arayıp, 'TSK’nın bildirisine ne diyorsunuz' diye sordular. Ben 'Ne bildirisi haberim yok' diye cevap veriyordum. Sanıyorum basına yansıdığı saatler olsa gerek. Nitekim bir gazeteci, 'Şu anda televizyonlardan da altyazı olarak geçiyor, TSK sitesine bir bildiri konuldu' dediler. Sonra ben de izledim, okudum. Önce aynı yerde oturduğumuz bir bakan arkadaşımı aradım."
"Sonra ben, Sayın Abdullah Gül’ü aradım. O zaman hep Cumhurbaşkanı adayımız hem de Dışişleri Bakanı. Telefonda durumu değerlendirdik. Ben, Sayın Gül’e, bir araya gelip etraflıca bir değerlendirme yapmamızın yararlı olacağını söyledim. O da aynı görüşteydi. Dışişleri Konutu’na gittim. Sayın Gül’le durumu değerlendirmeye başladık. Sonra iki arkadaşımız da oradaydı, sonra bir arkadaşımız daha geldi, siyasiler olarak. Bakan, milletvekili arkadaşlar. (İzinlerini almadığım için isimlerini söylemiyorum) Orada ilk değerlendirmeyi yaptık ve verilecek cevabın taslağını oluşturmaya başladık. Sayın Gül’le konuşarak taslak oluşturduk. O arkadaşlardan biri de kaleme alıyordu. Üzerinde konuştuk, taslağa son şeklini verdik. Sabah Başbakanlık Konutu‘nda Sayın Tayyip Erdoğan’la buluşmak üzere ayrıldık."
"Sabah saat 11.00 gibi Başbakanlık Konutu’nda yine bir araya geldik. Taslak metni, Sayın Başbakan okudu, o da, bazı eklemeler, çıkarmalar yaptı. Metin ortaya çıktı. Başbakanlık Konutu’nda konuyu tartıştık. Tartışma, yazılan cevabın içeriği değil, hangi yöntemle açıklanacağı konusundaydı. Çünkü 27 Nisan bildirisi, TSK sitesine konulmuştu. Bazı arkadaşlar, 'Biz de cevabı Başbakanlık sitesine mi koysak' dediler. Sonra Hükümet Sözcüsü olarak metni benim açıklamam konusunda görüş birliğine varıldı."
"Ben, metni aldım ve Başbakanlık’taki yerime gittim. Ancak hâlâ 'son anda bir gelişme oldu mu' diye de merak ediyorum. Tekrar Başbakan Sayın Erdoğan’ı aradım ve bir gelişme olup olmadığını sordum ve hatta kendisiyle mutabık kalarak metne bir cümle daha ekledim ve okudum."