Bir süredir dünyanın gündeminde olan Cenevre görüşmeleri bugün başlayacak. Normalde 25'inde başlayacak olan görüşmeler kimlerin davetli olacağı ve temsiliyet tartışmaları yüzünden 4 gün gecikmeli olarak başlayacak.
Türkiye, PYD’nin görüşmelere katılmasını istemiyor. Rusya ise siyasi ve militer anlamda desteklediği PYD'nin görüşmelere gelmesinde ısrarcı. Lavrov dün yaptığı açıklamada, "PYD olmadan Cenevre görüşmelerinden bir sonuç alınmasının zor" olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise PYD'nin davetli olması halinde Türkiye'nin toplantıyı boykot edeceğini açıkladı.
Türkiye'nin 'kırmızı çizgi' olarak gördüğü PYD'nin görüşmelere çağırılmayacağı ortaya çıktı. Ancak PYD’nin en büyük bileşeni olduğu Suriye Demokratik Meclisi’nin eş başkanı Haytam Menna görüşmelere davet edildi.
Davetiyeleri gönderen Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi De Mistura, Rusya'nın istediği bazı gruplara da davetiye gönderdi.
Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın da aralarında bulunduğu Riyad'da toplanan "Suriye muhalefet heyeti"ni oluşturan ülkelere davetiye gitti. Ancak bu ülkeler de davet edilecek ülkeler konusunda tepkili.
Suriye rejimi ve muhalefet arasında gerçekleşecek görüşmenin detayları da belli olmaya başladı. Suriye’de Esad ve müttefiklerini temsil eden heyet ile “muhalif heyet” aynı masanın etrafında oturmayacak.
Farklı odalarda yer alacak iki grup arasında BM görevlileri arabulucu rolünü üstlenecek.
Türkiye'nin Cenevre görüşmelerinde yer alması Viyana toplantısında kararlaştırılmıştı. Ancak Viyana toplantısında bulunan ülkeler Cenevre görüşmelerine davetli değil.Cenevre'nin ardından "Suriye'nin dostları" grubunu oluşturan 20 ülke 11 Şubat'ta toplanarak Cenevre görüşmelerini konuşacak. Yeni strateji esas olarak bu toplantıda belli olacak.
Bu kadar yıl süren bir sorunun çözümünün tek toplantıda gerçekleşeceğini beklemek iyimserlik olur. Ancak uzmanlar toplantıların 3 ay içerisinde sonuçlanabileceğini öngörüyor.
Görüşmeler, yönetim ve İnsani konular olmak üzere iki başlıkta toplanacak. Yönetim başlığı altında Suriye'de oluşturulabilecek yeni anayasa, ülkenin yeni sistemi gibi konular konuşulacak.
İnsani Konular başlığında ise çatışmaların durması, insani yardımın ulaşılabilir olması, Madaya gibi bölgelere acil insani ihtiyacın gönderilmesi gibi konular tartışılacak.
Habertürk’ten Ece Çelik’in ulaştığı Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ersin Onulduran ve Hasan Köni, ne anlama geldiğini yorumladı.
Profesör Doktor Ersin Onulduran’ın açıklamaları şöyle:
Beş yıl süren çok kanlı geçmişi olan bir savaşın iki gün içerisinde konferansla sona erdirilmesi kolay değil ama güzel bir adımdır. Savaşan konuşmayan grupların aynı masa etrafında buluşmaları olumlu bir durum. Bu buluşma Türkiye'nin de büyük katkısıyla ABD ve Rusya'nın başarısı olarak görülebilir.PYD konusunda benim düşüncem biz Türkiye olarak uluslararası komiteye başta biraz karışık sinyaller verdik. Önceleri PYD ile ilgili olumlu adımlar atarken, birden bire karar verdik ki bu PYD PKK ile neredeyse kuzen dolayısıyla terörist örgüt. Bu karışık sinyalleri Batılılar anlayamadı. Geçen hafta gerçekleşen Biden ziyaretinde de bunu açık olarak gördük. Biden PYD terörist organizasyondu diyemedi. Bu noktada Türkiye'nin dünyaya karışık bir mesaj verdiğini söylemeliyiz.Ancak son durumdaki Türkiye'nin kararlı tutumu tebrik edilmelidir çünkü sıkı durduk. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun dünkü ültimatomu işe yaradı ve PYD toplantıya çağırılmadı.
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni’nin açıklamaları şöyle:
Ben Cenevre'deki ilk görüşmelerden bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Bu tarz görüşmeler uzun süreler alır. 4-5. görüşmeden sonra bir sonuç çıkabilir bu da 6 ay daha sürebileceği anlamına geliyor. Çözüm için hem Esad güçlerinin hem Türkiye'nin yumuşaması ve ilerlemesi gerekiyor. Türkiye bu şartlar altında Suriye'deki durumu kabul etmez. İç siyasetteki sebeplerden dolayı Türkiye PYD konusunda taviz vermez ve direnen taraf olur.Suriye'de bölünme olacağını düşünmüyorum. Irak gibi bir yapı gerçekleşebilir, üçlü federal bir yapı oluşabilir. Ben bu toplantılarda bölgeyi rahatlatacak kısa dönemli bir çözüm bulunacağına inanıyorum.Rusya PYD'ye açıktan destek vermiyor eğer verirsek Türkiye Kafkaslardaki olaylara dahil olur diye düşünüyor. Ancak yavaş yavaş desteğini arttırıyor. Rusya'nın verdiği psikolojik destek zaten yeterli.Türkiye ile Rusya ilişkilerinin hemen düzelmesi mümkün değil. Bizim okulda 'Uygulanan stratejilerin beklenmeyen sonuçları' diye bir dersimiz var. Türkiye Rusya ile bunu yaşadı.