Başta Japon Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası ve İsveç Merkez Bankası’nın negatif faiz uygulamasının sonuçlarından tatmin olmayan uluslararası piyasalar düşük talep, düşük enflasyon sorununa çare aramaya devam ediyor.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, negatif faiz politikasını “sıfır toplamlı, kazandırmayan” bir oyun olarak görürken Brooking Enstitüsü Direktörü Kemal Derviş uygulamanın sonuçlarını “su bolluğunun olduğu bir ortamda atların su içmeyi reddetmesine” benzetiyor.
Piyasalarda gittikçe güçlenen bir görüşe göre, dünyanın içinde bulunduğu kırılgan büyüme ve düşük enflasyon ortamında artan küresel resesyon korkularıyla baş etmek için negatif faiz uygulaması dışında bir seçenek daha var: “Cennetten gelecek” paralar!
Ekonomi literatüründe, devletin basacağı parayı doğrudan hanehalkı/tüketicilere dağıttığı “saf maliye politikası” olarak da tanımlanan bu uygulama ile insanların para harcamasını sağlamak hedefleniyor.
Bu öneriyi ortaya atan ilk isim monetarist (parasalcı) iktisat okulunun babası olarak bilinen Milton Friedman; son önemli temsilcisi ise FED’in dünyayı dolara boğan uygulamaları sırasındaki başkanı Ben Bernanke.
Piyasalarda “Helikopter para uygulaması” fikrinin güçlenmekte olduğuna ilişkin BusinessHT’te yer alan değerlendirme yazısı şöyle:
Piyasalara özlemini çektiği rahat nefesi yukarıda fotoğrafını gördüğünüz adam aldırabilir. Zira kendisi piyasaların son gözdesi.
Tarih tekerrürden ibaret diye boşuna söylenmemiş. Aslen matematikçi olan Nobel ödüllü ekonomist Milton Friedman, bir kez daha Keynes'i tahtından etmeye hazırlanıyor. 2008 küresel finans krizi sonrası sistemi kurtaracak devlet müdahalelerine sarılarak Keynes'i yad eden piyasalar, bugün kronikleşen düşük enflasyon sorununa Friedman ile cevap vermeyi tartışıyor.
"Enflasyon her zaman her yerde parasal bir olgu olmuştur" diyen Milton Friedman'a göre, cephane tükendiğinde düşük enflasyon sorununu çözmek için geriye tek bir seçenek kalıyor: 'Cennetten gelen paralar'.
Literatürdeki adıyla 'helikopter para seçeneği'. Bu seçenek ile insanların harcama yapmaya doğrudan teşvik edilmesi amaçlanıyor. Örneğin Friedman'ı gündemine alan ülkelerden İsviçre'de, bireylerin hesabına doğrudan para yatırılması tartışılıyor.
Finansal krizden bu yana gerçekleştirilen 600'ü aşkın faiz düşüşü ve 12,3 trilyon dolarlık tahvil alımına rağmen, enflasyon ibresi halen düşük. Hal böyle olunca piyasalar, eski FED başkanı Ben Bernanke'den bu yana gündeme gelmeyen bir seçeneği radarına aldı. HSBC, Citigroup, Commerzbank ekonomistleri, yatırımcıya yönelik son iki haftadır yayınladıkları hemen her raporda 'helikopter para' seçeneğinden bahsediyorlar. Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkilileri de, başkan Mario Draghi'nin'çok ilginç bir fikir' olarak tanımladığı bu öneriyi tartışıyor.
Bloomberg'e konuşan, Londralı Oxford Economics şirketinin ekonomisti Gabriel Stein, "Helikopter para uygulamasının sihirli değnek olduğundan emin değiliz. Bununla birlikte bu konu daha fazla dikkatli bir yaklaşım gerektiriyor" dedi.
Negatif faiz uygulamasının olduğu ülkelerin toplam nüfusu 489 milyon. Bloombeg TV'ye konuşan ve "Dünya geneline baktığınızda bizim sorunumuzun enflasyon ya da fazla ısınan ekonomiler olmadığını görebilirsiniz" diyen Erik Schatzker'a göre, risk harcama yapan tüketicilerin yokluğundan kaynaklanıyor.
Öte yandan karşıt görüştekiler, dünya geneline para dağıtmanın aşırı enflasyon tehlikesi yaratacağı ve kamu borçlarını şişireceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca merkez bankalarının bağımsızlıkları ve güvenilirliklerine zarar geleceğini belirtiyorlar. Bundesbank Başkanı Jens Weidmann, helikopter para uygulamasının merkez bankalarının bilançolarında büyük delikler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Tabi bir de, hanehalkının harcama yapmayı tercih etmemesi riski var. Böyle bir durumda alevler yeniden ekonomi genelini sarabilir.
"Helikopter para seçeneği, 'bedava öğle yemeği' uygulaması gibi. Basit ve uygulaması kolay. Eğer kulağa iyi geliyorsa, muhtemelen bu durum, gerçekten iyi bir seçenek olduğundandır" diyen HSBC baş ekonomisti Stephen King, Milton Friedman'a, duysa çok da hoşlanmayacağı bir atıfta bulunuyor.
ABD'de devlet okullarında ücretsiz öğle yemeği verilmesi tartışmaları sırasında Milton Friedman, "Bedava öğle yemeği yoktur" diyerek, parasalcı yaklaşımını olabildiğince ortaya koymuştu.
Peki bedava öğle yemeği karşıtı Friedman, piyasaların karnını doyurabilir mi?
Londralı Capital Economics'ten Jonathan Loynes buna şu yanıtı verdi: "Olağanüstü ekonomik koşullar uzun süre devam ettiğinde, daha önce uygulamasını hayal bile edemediğimiz kitaplarda yer alan teorilerin gerçek hayata geçirilmesi gündeme alınabilir. Bunu daha önceki yıllarda da yaşadık".
Sonuçları tam olarak kestirilemese de, helikopter para uygulaması için en azından 'denedik' demek isteyenlerin sesi giderek yükseliyor.