Eğitime görgü kuralları da dahil
Eğitimin orijinal içeriğinin 4 yarım veya 2 tam gün olarak belirlendiğini belirten Akçay, “Biz de ise iki tam gün olan program tercih ediliyor. Bir gün teorik, bir gün de pratik eğitim veriliyor. Güvenli ve ileri sürücülük tekniklerinin yanı sıra görgü kurallarından, makam kapısının nasıl açılması gerektiğine, araç içinde bulundurulması gereken malzemelerden araç temizliğine, misafire davranıştan makama hitabete, saldırı ve tehlike anında yapılacaklara kadar çok geniş bir yelpazede eğitim veriyoruz” diye konuştu.
Yılda bir kez testten geçiriliyor
Eğitimin en önemli özelliğinin birebir verilmesi olduğunu belirten Akçay, eğitimden başarıyla geçenlere sertifika verdiklerini ve yılda bir kez de daha önce sertifika almaya hak kazanan adayları testten geçirdiklerini söyledi.
Fikir Fransız şoförden geldi
Akçay, işi gereği çok seyahat eden bir isim. Bu seyahatler sırasında kendisini Fransa’da havalimanında karşılayan ve 65 dakikalık bir yolculukla oteline ulaştıran şoförün otomobil kullanışından konuşmasına kadar farklı olduğunu fark eden Akçay, işin sırrının özel eğitimden geçtiğini öğreniyor ve bu eğitim programını Türkiye'ye getiriyor.Onur Akçay, bu eğitime daha çok hangi sektörlerden talep olduğunu şöyle anlattı: “Sektör sektör ayırmak pek doğru olmaz çünkü bu eğitim güvenlik ve temsille ilgili. Risk almayı sevmeyen, güvenliğe önem veren, firma temsiline önem veren her makamın şoförü bu eğitimi almalıdır. Aksi takdirde hayatlarını ve milyarlarca para ödedikleri otomobillerini şansa bırakıyorlar diyebiliriz. Şunu açıkça belirtmeliyim ki; bu eğitimi bir firmada patrondan müdürlere kadar şoför kullanan tüm makamların sürücüleri almalıdır. Ayrıca özel şoförlük yapanlar ve makam şoförü olmak isteyenler de var. Artık öz geçmişinde bu eğitimi almış makam şoförlerinin diğerlerine karşı çok önde oldukları aşikar. İşe alımlarını yakından takip ettiğimiz adaylar sayesinde bu bilgilere ulaşabildik ve yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladık.”