Olimpiyat ve dünya şampiyonu eski milli halterci Naim Süleymanoğlu, 50 yaşında yaşamını yitirdi. Süleymanoğlu arkasında sayısız dünya ve olimpiyat şampiyonluklarıyla, rekorlar bıraktı. Olimpiyatlarda "Türk Süpermen" diye çağırılan, Time dergisine kapak olan ve Paraguay'da "Süper Türk" adıyla şahsa özel anı pulu basılan tek Türk; Naim Süleymanoğlu'nun hikayesi…
23 Ocak 1967'de Türk nüfusun Bulgaristan'da yoğun olduğu Ahatlı, Mestanlı'da Türk kökenli bir maden işçisinin oğlu olarak dünyaya gelen Naim Süleymanoğlu, 10 yaşında haltere başladı. İlk olarak güreş ve futbola ilgi duysa da, vücut yapısı incelenerek haltere yönlendiriliyor.
1982'de Brezilya'da düzenlenen Dünya Gençler Halter Şampiyonası'nda hafif siklette dünya rekoru kırdı. İlk dünya rekorunu kırdığında 15 yaşında olan Süleymanoğlu, başarılı kariyerinin ilk ipuçlarını da burada verdi.
Ancak Naim Süleymanoğlu, dönemin Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un, Türk kökenlilere yaptığı asimilasyon politikasından rahatsızdı. Bulgaristan'daki baskılardan kurtulmak ve Türkiye adına müsabakalara katılmak için 1986 yılında Melbourne'de düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası'nın ardından buradaki Türkiye Büyükelçiliği'ne sığınarak Türkiye'ye iltica etti. Naim Süleymanoğlu, dönemin başbakanı Turgut Özal, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığı'nın gizli operasyonuyla Türkiye'ye getirildi.
Naim Süleymanoğlu, Türkiye adına ilk kez Cardiff'teki Avrupa Halter Şampiyonası'nda yarıştı. O dönemde gergin olan Türkiye-Bulgaristan ilişkileri, Naim Süleymanoğlu sebebiyle daha da gerildi.
O dönemki yönetmeliğe göre milli bir sporcunun, bir başka ülke adına yarışabilmesi için aradan bir yıl geçmesi ya da önceden yarıştığı ülkenin izin vermesi gerekiyordu. Türk Hükümeti Cardiff'te Bulgar Hükümetine örtülü ödenekten yaklaşık 1 milyon 200 bin dolar ödedi ve sorun çözüldü.
Seul'e hasta gitti
Dönemin Halter Federasyonu Başkanı Kenan Nuhut'un daha sonradan açıkladığına göre Naim, 1988 Seul Olimpiyatlarına hasta gitti. Olimpiyatlar öncesinde sarılık olan Süleymanoğlu'na, İran'dan getirilen bir doktor tarafından iki ay tedavi uygulandı.
Türkiye adına yarıştığı ilk olimpiyat olan 1988 Seul Olimpiyatlarında 60 kiloda yarıştı. Koparma ve silkmede 6 dünya, 9 olimpiyat rekoru kırdı. 342.5 kilo kaldırarak altın madalya kazandı.
Vatan Gazetesi'nden Lütfü Özel, Türkiye'de halter sporunun Naim Süleymanoğlu'nun başarılarıyla başladığını ve Süleymanoğlu'nun başarılarıyla dünyayı etkilediğini söylüyor.
1988 Avrupa Halter Şampiyonasına da Türkiye adına katılan Naim Süleymanoğlu, o yıl ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından Beyaz Saray'a davet edildi.
Naim Süleymanoğlu, spor insanı dışında aynı zamanda büyük bir ilham kaynağı oldu. Bulgaristan göçmenleri için ayrı bir yeri vardı. Bulgaristan'daki Türklerin zorunlu göçü öncesi, yapılan asimilasyonları tüm dünyaya duyurmasının yanında, Bulgar Türkleri için bir ilham ve övünç kaynağı oldu. Öyle ki ondan 3 yıl sonra Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelerek halterde Türkiye'ye pek çok madalya kazandıran Halil Mutlu da ondan ilham alanlardan biri.
"Dünyanın En İyi Sporcusu"
1992 Barcelona Olimpiyatları'nda da rakiplerini çok rahat geçerek altın madalya kazandı. Koparmada 142.5, silkmede 177.5 kiloyla toplamda 320 kilo kaldırarak olimpiyat şampiyonu ünvanını korudu. Aynı sene Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından "Dünyanın En İyi Sporcusu" seçildi.
1996 Atlanta Olimpiyatlarında da Naim Süleymanoğlu fırtınası vardı. 64 kiloda kendisine ait olan rekoru kırarak, 29 yaşında üçüncü olimpiyat altınını kazandı.
Atlanta Olimpiyatlarını takip eden ve kısa süre de olsa Naim Süleymanoğlu ile aynı yerde askerlik yapan TRT Muhabiri Güven Göktaş, Süleymanoğlu'nu, "Dünya üzerinde tekrar edilemeyecek başarılara sahip bir sporcu" diye tanımlıyor.
33 yaşında gittiği ve sakatlığının da etkisiyle sıfır çektiği 2000 Sydney Olimpiyatları'ndan sonra emekli oldu.
Naim Süleymanoğlu'nun kariyerinin sona ermesinin ardından yalnızlaştırıldığını belirten Lütfü Özel, "Naim'i dördüncü olimpiyat şampiyonluğu için siyasiler zorladı. 2000 Sydney'den başlayan ve sporu bıraktıktan sonra devam eden sıkıntılı bir sürece girdi Naim. Yalnızlaştırıldı, hep arayışlara girdi. Çok popüler olduğu bir dönemden çıkıp, durağan bir sürece girince o da zorlandı."
Sporu bıraktıktan sonra sağlığı bozulan Naim Süleymanoğlu, MHP'den 2004 yerel seçimlerinde belediye başkanlığına, 2007 genel seçimlerinde de İstanbul milletvekili adayı olsa da seçilemedi.
25 Eylül 2017'de karaciğer yetmezliği sebebiyle tedavi altına alındı. 6 Ekim 2017'de karaciğer nakli yapıldı ancak 12 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Naim Süleymanoğlu, ardında 3 olimpiyat, 7 dünya şampiyonluğu, 47 dünya rekoru ve sayısız başarı bıraktı.
İlk dünya rekorunu kırdığında 15 yaşındaydı.
1984, 1985 ve 1986 yıllarında dünyada 'yılın haltercisi' seçildi. 1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyatları olmak üzere üç kez olimpiyat şampiyonu oldu. 8 Kez dünya şampiyonu oldu, 46 dünya rekoru kırdı. Kendi kilosunun üç katından fazla kaldırdı. Spor otoritelerine göre tüm zamanların en iyi haltercisi. 1988 yılında Time dergisine kapak oldu. 60 kilo koparmada 190 kilo kaldırarak dünya rekoru kırdı. 1988 yılında Seul olimpiyatlarında 6 dünya, 9 olimpiyat rekoru kırarak büyük bir zafer kazanmıştır. Türkiye'ye Olimpiyatlarda güreş dışında ilk altın madalyasını kazandıran sporcudur. 1992 yılında Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından "Dünyanın En İyi Sporcusu" seçildi.
Taki Doğan, Türkiye'ye geldiği ilk günden itibaren Süleymanoğlu'nu yakından tanıyan bir gazeteci. Doğan, Naim Süleymanoğlu'nun ilk olarak 14 yaşındayken Balkan Halter Şampiyonası için Ankara'ya geldiğini ve kendisiyle de burada tanıştığını söylüyor. Dönemin Halter Federasyonu Başkanı Arif Nusret Say'la birlikte Süleymanoğlu'na, "Espriyle Türkiye'ye gelsene dedik. O kadar mutlu oldu ki anlatamam, gözleri parladı. 'Ben mi?' dedi. Ama Bulgaristan'da ailem var, onlar ne olacak?" diye sorduğunu aktarıyor.
"Arada 5 yıl kadar geçti. Arif Nusret Say'la otururken bir telefon geldi Melbourne'den. Arayan Naim'di, oraya gelmek istiyorum diyordu. Arif Bey dönemin başbakanı Özal'la görüşüp, Melbourne'e özel bir uçak gönderildi. Naim orada Bulgar Türklerinin evlerine kaçmış. MİT'in olduğu özel bir operasyonla Naim Türkiye'ye getirildi."
"Sırlarıyla öldü"
"Naim çok içine kapanık biriydi. Fazla konuşmayı sevmezdi. Sırlarıyla öldü ne yazık ki. Bilmiyorum nedendir ama çok gülmezdi. Ama göçmenleri çok severdi. Bütün Bulgar göçmenlerine evi açıktı. Göçmen öğrencilere burs verirdi."
Doğan, Süleymanoğlu'na bir üniversitede çalışması için ABD'den vatandaşlık teklifi geldiğini ama kabul etmediğini aktarıyor.
Naim Süleymanoğlu'nun formuna çok dikkat ettiğini söyleyen Doğan, "Kilosunu korumak zorundaydı. Saunaya girerdi bu nedenle deç Günde 3 defa tartılırdı. Çok az yemek yerdi formunu korumak için" diyor.
Doğan da, Süleymanoğlu'nun sporu bıraktıktan sonra kendisine bakmadığını belirtiyor. "Siyasette ve ticarette mutlu olamadı. O altın madalyaların altında bir hüzün vardı aslında."