T24 - Türkiye’de beyin tümörlerinin belirgin bir artış gösterdiğini ve hastalığa yakalanma yaşının oldukça düştüğünü belirten Prof. Murat Tuncer, "Mutlaka kulaklık kullanılmalı, günde 30 dakikadan fazla telefonla konuşulmamalı, operatörler ise sınırsız konuşma tarifelerini kaldırmalı" dedi.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, cep telefonunda sohbet etmenin sağlık açısından risk taşıdığını belirterek, kablolu kulaklık kullanılması gerektiğini söyledi. Tuncer, Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın (IARC) son raporunda menegioma (beynin etrafını saran, onu koruyan ve dura adı verilen zardan kaynaklanan tümörler) olgularının yüzde 95’i, glioma (beyin tümörü) olgularının ise yüzde 90’ının cep telefonu kullanımını takiben ilk 10 yıl içinde geliştiğinin belirtildiğine dikkati çekti.
Raporda, bilimsel araştırmaların kanser ile cep telefonları arasında çok yakın bir ilişki göstermediğinin belirtildiğini ancak gözden geçen bazı sonuçlar olduğunu kaydeden Tuncer şunları söyledi: "Dünyada tütün dahil olmak üzere, etkisini bu kadar hızlı gösterebilecek bir kanserojen henüz bilinmemektedir. Aşırı kullanım olarak hesap edilen 1640 dakika ve üzeri, 10 yıllık bir sürede, günlük 30 dakika demek olup, günümüz kullanım süreleri ne yazık ki bu sürenin kat kat üzerindedir".
Tarifeli kampanyalarda daha fazla konuşulduğunu belirten Tuncer, “Kampanyayı yapanları sorumlu davranmaya çağırıyorum” diye konuştu. Beyin tümörlerinde son 4-5 yılda belirgin bir artış olduğuna da dikkati çeken Murat Tuncer, “Türkiye’de artış gösteren ana kanserler nedir diye bakacak olursak, ilk sırada sigarayla ilişkili olan kanserler geliyor, ikinci sırada beyin tümörlerindeki artış göze çarpıyor” dedi. 20 yaşın altında uzun süreyle cep telefonu konuşması yapmanın önerilmediğini belirten Prof. Tuncer, “Telefon sohbet aracı değildir. Cep telefonunda sohbet sağlık açısından risktir. Zorunlu kullanım gerekiyorsa kablolu kulaklık kullanılmalı” diye konuştu.
Birçok araştırma yapılması gerekir
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Biyofizik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan, cep telefonunun kanser riski yarattığını söyleyebilmek için birçok çalışmanın yapılması gerektiğini kaydetti.
Çocuklar daha fazla etkileniyor
George Washington Üniversitesi’nin fareler üzerinde yaptığı araştırmada, cep telefonunun 2 saatte yaydığı radyasyonun beyin hücrelerinin DNA’sını kötü huylu tümör hücrelerinde bulunan DNA’ya çevirdiği tespit edilmişti. İsveç’te Hospital Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, gençken cep telefonu alıp 10 yıl boyunca kullananlarda beyin tümörleri görülme riskinin yüzde 400 oranında arttığını göstermişti. 20 yaşından önce cep telefonu kullanmaya başlayanlarda “glimoa” görülme oranıysa 5 kat daha fazla. Londra Üniversitesi’nden Biyolog Dr. Andrew Goldsworthy’e göre, çocukların kafatası daha ince olduğu için radyo dalgalarını daha hızlı emiyor. Beyin ebatları daha ufak olduğu için de emilim daha yoğun oluyor. Ayrıca çocukların vücut hücreleri, yetişkinlerinkine oranla çok daha hızlı bölündüğünden, olası zararlara karşı daha hassas oluyor. Anne karnındaki bebekler de plasenta aracılığıyla radyo dalgalarından etkilenebiliyor. Uzmanlar, çocuklara cep telefonu kullanımının yasaklanmasının yanında yetişkinlerin de uzun görüşmelerden kaçınması konusunda uyarıyor. Cep telefonu kullanmak gerekiyorsa da kablolu kulaklıkla konuşulması tavsiye ediliyor.
Fiziksel aktivite ve diyet yapanlarda risk azalıyor
'Enerji dengesi' kanseri önlüyor
Kanser Araştırmaları Amerikan Enstitüsü’nde (AICR) yapılan araştırma, vücudun günlük enerji dengesini korumanın birçok kanseri önleyici etkisi olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, günlük fiziksel aktivite ve sağlıklı bir diyetle her gün tamı tamına aldıkları kalori kadar enerji yakan katılımcılarda, bu enerjiyi yakamayanlara göre kanser riski görülmedi. Araştırma 30, 40 ve 50’li yaşlarda katılımcılarla gerçekleştirildi. Enstitünün son raporuna göre, yüzde 69 oranında yemek borusu kanseri, yüzde 45 oranında bağırsak kanseri, yüzde 38 oranında göğüs kanseri olmak üzere, en az 12 kanserden korunmanın anahtarı kilo kontrolü, sağlıklı diyet ve fiziksel egzersiz. AICR’in enerji dengesini korumak için başlıca önerileri ise şöyle:
* Kırmızı et ve işlenmiş ürün tüketimini azaltın, her ikisi de kolorektal kanser riskini artırıyor.
* Meyve ve karbonhidrat içermeyen sebze tüketimini artırın.
* Alkol tüketimini, kadınlar günde bir kadeh, erkekler iki kadeh olmak üzere sınırlandırmalı. Alkol tüketimi, kadınlarda göğüs kanseri riskini artırıyor.
* Fazla kilolarınızdan, özellikle bel bölgesindeki fazlalıklardan diyet ve egzersizle kurtulun. Bu bölgedeki fazlalıklar safra kesesi ve karaciğer kanseri riskini artırıyor.
* Günlük 30 dakika fiziksel aktivitede bulunun.