Cerattepe'de madencilik yasak ama altın arama ruhsatı verildi

Cerattepe'de madencilik yasak ama altın arama ruhsatı verildi

T24 - Dünyanın 100 doğal ormanından biri olan Artvin’in Cerattepe Bölgesi ile Genya Dağı’nı da içine alan doğa harikası saha, ‘altın’ tehdidi altında. 2008 yılında bu alandaki madenin mühürlenerek kapanmasına ve bu bölgede madencilik yapılamayacağının tescil edilmesine rağmen, dün yapılan ihaleyle aynı bölgede altın ve maden arama ruhsatı verildi. Önceki gün Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan ihale sonucunda, Özaltın A.Ş. şirketi, 97.6 milyon liraya yeni ruhsatın sahibi oldu. Özaltın A.Ş., Gebze - Orhangazi-İzmir Otoyolu’nu da yapacak olan konsorsiyumda yer alıyor. Özaltın Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın’ın doğum yeri ise Artvin’in Arhavi ilçesi. Şirket tahaahüdünü yerine getiremezse, ruhsat ikinci teklif sahibi Cengiz İnşaat’ta kalacak. İki firma başka taahhüt işlerinde ise ortaklık yürütüyorlar.

Artvin Cerattepe’de iki ruhsat alanında yapılmak istenen madencilik faaliyeti mahkeme kararıyla 24 Ekim 2008’de iptal edildi. Ancak 24 Haziran 2010’da yürürlüğe giren Yeni Maden Kanunu ile Hükümet, Türkiye genelinde olduğu gibi Cerattepe’de de yeniden maden aramak için ihale yoluyla ruhsatlandırmanın yolunu açtı. Maden sahası, daha önce ruhsatı iptal edilen 205 hektarlık Cerattepe ile 4156 hektarlık Genya Dağı dahil şehrin üst mahallelerini kapsayan bölümünden oluşuyor. Bu bölge Artvin’in içme suyu kaynaklarının önemli bir kısmını da içine alıyor. İki alanın ruhsatı da mahkeme tarafından bu bölgede, içme suyu kaynakları ve heyelan bölgesi olması nedeniyle maden arama faaliyeti yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edilmişti.

1.7 milyon ağaç kesilecek

İhale tarihinin 17 Şubat 2012 olarak belirlenmesı ve şartnamenin yayınlanmasıyla bölgedeki tüm siyasi partilerin il başkanları, belediye başkanları ve tüm sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri 7 Şubat’ta Ankara’ya gelerek Meclis’te grubu bulunan partilerle görüştü. Heyet, Enerji Bakanı Taner Yıldız’la da görüştü. Bakana sunulan dosyada Cerattepe mevkiinde çıkarılması için ihale edilen 5 bin hektarlık alanın Artvin’in tam çatısı ve beyni olduğu, burada yapılacak madencilik faaliyeti nedeniyle 1 milyon 700 binden çok ağacın kesileceği, buranın heyelan bölgesi olduğu bilgisi de yer aldı. Dosyada, heyelan alanı olan bölgenin hızla Çoruh Vadisi’ne doğru akacağı ve Artvin için büyük tehlike olacağı vurgulandı.

Bu görüşmede heyet Bakan Yıldız’a kapatılan maden sahasının önündeki kayma ve çatlakların fotoğraflarını gösterdi, ayrıca bölgenin içme suyu kaynaklarının maden sahası içinde kaldığını haritalarla ortaya koydu. Heyelan alanı olan bölgede maden çıkarma çalışmaları nedeniyle toprak kaymalarının hızla büyüyeceği de belirtilerek ihalenin iptal edilmesi istendi. Bakan Yıldız, umut vermedi ancak durumu yeniden inceleyeceğini belirtti. Ancak 17 Şubat’a kadar ihaleyle ilgili hiçbir gelişme olmadı.

Adrese teslim ihale tartışması da oldu

Ruhsatlandırmanın doğaya vereceği zararın yanısıra ihale şartnamesi de bir hayli tepki çekmişti. Ruhsat ihalesiyle ilgili hazırlanan şartnamenin incelenmesiyle, ihaleye katılabilecekler için çerçevesi çizilmiş ilginç koşullar konulmuş olması tartışma yarattı.

Şartnameye göre, ihaleyi kazanan tarafından şartnamede belirtilen miktarlardaki blister (metal) bakırının yurtiçinde üretilmesi zorunlu tutuluyor. İşletme izni alındıktan sonra 3 yıl içinde üretime başlanarak, 10 yıl içinde de yıllık asgari 500 bin ton tünevan ve 10 bin ton blister (metal) bakır maden üretiminin yapılması zorunlu tutuluyor. Türkiye’de bu ölçeklerde tünevan ve blister bakır üreten firmanın pek de fazla olmaması, ihaleyle ilgili bir başka tartışma konusunu oluşturdu. Bu konuda yetkin olan ve bazı diğer taahhüt işlerinde de ortaklığı bulunan bazı firmalar dışında, ihaleye kimsenin giremeyeceği iddia edildi.

Önceki gün gerçekleşen ihaleye de Özaltın A.Ş. ile Cengiz İnşaat dışında kimse teklif vermedi. Özaltın A.Ş.’de kalan ihalede, taahhüdün yerine gelmemesi halinde ihale Cengiz İnşaat’a kalacak.

Senaryo ‘Ovacık’ gibi, yabancı firma direnemedi yerli firma ruhsatı kaptı

Artvin’in maden ruhsatı verilen bölgesi, flora ve fauna açısından eşsiz bir zenginliğe sahip, birçok endemik tür barındıran, Kafkas ekosisteminin Türkiye’deki tek uzantısı ve doğal yaşlı ormanların son yaşam alanı. Türkiye’deki en önemli yırtıcı kuşların göç yolu bu alandan geçiyor. Yırtıcı kuşlar Genya Dağı ve Kafkasör-Cerattepe’de konaklayıp yollarına devam ediyorlar.

Bu bölgedeki ormanlar dünyanın en yaşlı ve en zengin bitki örtüsüne sahip 25 eşsiz noktasından biri olarak gösteriliyor. Yöre halkı burada altın arama ruhsatı verilmemesi için tam 15 yıldır hukuk mücadelesi veriyordu. Derelerin Kardeşliği Platformu, Yeşil Artvin Derneği ile çok sayıda sivil toplum örgütünün destek verdiği protesto eylemlerine rağmen bölge yeniden ruhsatlandırıldı. Ancak çevreciler mücadelelerinin devam edeceğini belirttiler. Artvin’in beyni olarak nitelendirilen Cerettepe mevkiinde yapılacak herhangi bir madencilik faaliyetinin Artvin’in sonunu getireceğini ve oldukça kaygı verici olduğuna vurgu yapan çevreciler ve yaşam savunucuları, çalışmalara kesinlikle izin vermemekte kararlı olduklarını vurguladılar.

Gelişmelere karşı ilk tepki Yeşil Artvin Derneği’nden geldi. Bölgenin yeniden ihaleye çıkarılmasıyla, önceden verilmiş mahkeme kararının yok sayıldığına vurgu yapılan Yeşil Artvin Derneği’nin açıklamasında, “Maden şirketlerinin asla buradan vazgeçemeyeceği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ancak mücadelemiz ilk günkü kararlılığıyla devam edecek” denildi.

Çevreciler HES’Lerle ayakları kesilen Artvin vadisinde katliamın devam ettiğini, bir ormanla birlikte bir şehrin ve suların yok olacağını vurguladılar.

Çevrecilerin mücadelesi 2009 yılının Ağustos ayında, Rize İdare Mahkemesi ’nin 2008 yılının Ekim ayında verdiği ‘iptal’ kararının Danıştay 8. Dairesi tarafından onanması ile zaferle sonuçlanmıştı. Bu onama ile Hatila Milli Parkı içerisinde bulunan ve dünyadaki koruma öncelikli alanlardan olan Artvin Kafkasör’deki Cerattepe mevkiinde altın arama ve çıkartma çalışmalarında bulunan Kanadalı Inmet Mining Corporation şirketinin ruhsatı da iptal edilmişti. Ancak Kanadalı firmanın hukuk kararının ardından tüm ekipmanlarını toplayarak bölgeden ayrılmasından sonra bölge yeniden ihaleye açıldı.

Benzer bir süreç Ovacık Altın Madeni için yaşanmış Normandy adlı şirket ÇED raporuna takıldıktan sonra bölge yeniden ihale edilmiş ve bu kez ihaleyi kazanan İpek Grubu gerekli tüm izinleri tamamlayarak ve hukuki mücadeleyi kazanarak bölgede altın üretimine geçmişti.