Ordu'da Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir’i (20), evinin bulunduğu binanın girişinde bıçaklayarak öldüren, yakalandıktan sonra tutuklanan Özgür Arduç'un 'canavarca hisle öldürmek' suçundan yargılanmasına bugün başlandı. Duruşmada önceki ifadesini kabul etmeyen Arduç, tedavi olmak istediğini ve kapalı cezaevinde görüştüğü psikoloğa, açık cezaevine geçince kaçacağını söylediğini anlattı. Mahkeme, sanık Özgür Arduç'un cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Özgür Arduç hakkında, Ceren Özdemir'i öldürmek ve iki polis memuruna yönelik öldürmeye teşebbüs suçlarından 2 ayrı iddianameyle 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti. Türk Ceza Kanunu'nun 62'nci maddesi uyarınca ceza indirimi uygulanmaması talep edilen iddianameler, mahkemeye sunulmuş ve kabul edilmişti.
Duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, Eskişehir Barosu, Çanakkale ve Samsun Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Ordu Barosu da katıldı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de duruşmayı izlemek için adliyeye geldi
Duruşma öncesi davayı takip etmek için adliyeye gelen kadınlar basın açıklaması yaptı. Açıklamada, sadece Arduç'un değil, onun açık cezaevine geçmesinden, serbestçe dolaşmasından sorumlu olanların da yargılanması talep edildi. Kadın Meclisleri temsilcisi Ayşen Ece Kavas ise yaptığı açıklamada 11 ayda 430 kadının öldürüldüğünü ve hepsinin önlenebileceğini kaydetti. Kavas sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bu sokaklarda öğürce dolaşamazken katiller nasıl dolaşıyor biz bunu soramazmıyız. Katiller değil kadınlar bu ülkede özgürce dolaşana kadar biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Kadınların mücadelesi olmasa hiçbir adım atılmayacak. 6284 sayılı kanun çıkarken öldürülen kadınlar her yerde eylem yaptılar. 6284 sayılı kanunun her bir maddesi için bir kadın yaşamını kaybetti. İstanbul Sözleşmesi bütün kadınların yaşam hikayesi. Dünyadaki bütün kadınlar ‘Las Tesis’ danslı protestosuyla aynı sözleri söylüyorlar. Çünkü bütün kıtalarda kadınlar özgürce yaşamak istiyor. Adaletini mücadelemizle sağladığımız Şule Çet kadın kardeşimiz gibi bütün genç kadın kardeşlerimiz ve özgürce yaşamak isteyen bütün kadınlara diyoruz ki asla yalnız yürümeyeceksin"
Duruşmada Ceren Özdemir’in ailesini, Ordu Baro Başkanı Haluk Murat Poyraz ve onlarca avukat temsil ediyor.
Van yüksek güvenlikli cezaevinde tutuklu bulunan Arduç, Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayan duruşmaya , Ceren’in ailesiyle karşılaştırılmaması ve güvenlik gerekçeleriyle SEGBİS üzerinden katıldı. Arduç ifadesinde şunları söyledi:
"Ben halkın saldırısına uğraşmıştım. 1987 yılının Nisan ayında dedem beni çocuk yuvasına bıraktı. Yurttan 18 yaşında kaçtım. Başıma bir şey geldi o yüzden kaçtım. 2 defa tecavüze uğradım. Kendime yediremedim suç işledim. Cezaevinden kaçınca Eminönü'ne gittim. Ağaçlık altında yatarken adamlar geldi. Orada da tecavüze uğradım. Tecavüze uğrayınca içimdeki iyi şeyleri öldürdü insanoğlu. Bütün kötülükleri edeceğim insanlara dedim. Köpek, kedi hiç acımadan tren önlerine attım. O kadar çok şeyler yaptım ki şimdi anlatsam... Tecavüze uğradığımı utancımdan kimseye anlatamadım. İnsanlardan nefret ettim. Yapmadığım pislik kalmadı.
2003'te Ordu'ya geldim. İnsanların evine girer, hırsızlık yapardım, kundaklama yapardım. 2005'te Dinçer Akçevre'yi bıçakladım. Cezaevine girdim, orada da pislikler yaptım. İnsanların dolabı işedim, büyük abdestimi yaptım. İnsanlara kötülük yapmak için her şeyi döşündüm. İnsanlığım kalmadı. Bu saatten sonra yaşasam ne olur, ölsem ne olur? 14 sene sonra açığa çıktım. Kaçtım. Önüme kim gelirse onu öldüreceğim dedim. Akli dengem yerinde olsa 12 yaşında çocuk bıçaklar mıyım? Önüme kim çıkarsa öldüreceğim dedim, ant içtim. Gözüm dönmüştü."
Mahkeme Başkanı'nın Ceren'i neden hedef seçtiği sorusuna ise Arduç şu yanıtı vardi:
"Ceren'den önce başkanlarını takip ettim kalabalığa karıştılar öldüremedim. Ceren ansızın önüme çıktı. Takip ettim, Metin diye birini sorarken ansızın bıçakladım. Kaçtım. Ordu savcısı ifademi aldı. Akli dengen yerinde dedi. Benim akli dengem yerinde değil. Ben bir camiye gittim. 6 yaşında çocuk gördüm olaydan önce. Ben kedime laf geçiremiyorum. Kendimi bıçaklarım diye cebime koymuyorum. 6 yaşındaki çocuğu öldürecektim, çok yorulmuştum azat ettim.
"2 dakika iyi oluyorum, 10 dakika kötü oluyorum. Ceren'i gözüme kestirmedim, karşıma kim çıkarsa öldüreceğim dedim. Önceki ifadelerimi kabul etmiyorum. Sinir halinde verdim. Allah'tan peygamberden korkmuyorum dedim. Bu ifademi kabul edin. Ceren'i 2 defa bıçaklayıp kaçtım. Beni fark etti o yüzden kendisine Metin diye birini sormaya çalıştım. Takip etmiştim onu ama tesadüfen önüme çıktı. Polisler üstümü aramadan beni araca attı. Polisi de öldürecektim sapladım bıçağı. Kendime engel olamıyorum. Van'da yüksek güvenlikli cezaevindeyim, intihar ettim. Ben tedavi görmek istiyorum. Hiç iyi değilim. Sürekli intiharı düşünüyorum. Pişman oldum, vicdan azabı çekiyorum ama elimde değil. Beni sövseniz, dövseniz ne olacak? Tecavüze uğradığım için kötülük yapıyorum. Kimse Özgür neden kötü diye sormuyor."
Savcı ise Arduç'a "İfadeni ben aldım, sordum tedavi olmak ister misin diye. Çift kişiliğe sahibim, kıskancım. Bu halimden memnunum demiştin. 'Tedavi olmak istemiyorum' demiştin. Daha önce adli tıpa gitmediğini söylemiştin. 2006'da cezai sorumluluğun var olarak rapor gelmiş. Farklı konuşuyorsun, nedenini açıklar mısın? sorusunu yöneltti.
Arduç da, "Allah'tan peygamberden korkmuyorum dedim. Ben tedavi görmek istiyorum yoksa kendimi öldüreceğim. Kapalı cezaevindeyken psikologla görüştüm. Açığa çıkınca kaçacağım dedim" cevabını verdi.
Mahkeme Başkanı: "Bu halini bile bile neden açığa çıkmak istedin? Açığa çıkmak için sen başvuru yapmışsın. Cezaevinde sen kendini gizledin o zaman. Psikoloğa kendini anlattın mı?"
Sanık Arduç: "Çıkınca babamın katili var onu öldüreceğim dedim. Sabırla ilgisi var akıllı olmanın. Avukatım vardı, ne oldu avukatıma? Avukat hanım beni tedavi ettirin ben iyi değilim. Beni bırakın demiyorum. Yine suç işlerim."
Özgür Arduç'un avukatı ise "Yeniden cezai ehliyetine yönelik rapor aldırılması konusunu mahkemeye bırakıyoruz. Savunmaya bir şey demiyoruz" dedi
Mahkeme Başkanının, sanığın Ceren ile bir ilişkisi olabilir mi diye sorması üzerine baba Özdemir, kesinlikle tanımadıklarını belirterek, "Akıl sağlığının da gayet iyi olduğundan eminim şu anda" dedi.
Özdemir ailesi avukatlarından Ordu Barosu Başkanı Haluk Murat Poyraz söz aldı. Davaya katılma talebinde bulundu.
Savcı, sanık Arduç'un cezai sorumluluğunun olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesini talep etti.
Mahkeme, sanık Arduç'un Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar vererek duruşmayı 20 Ocak 2020 tarihine erteledi.