Ordu’da geçen yıl evinin önünde cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’in (20), hayatı kitap oldu. Örnek baskısı yapılan kitapta, Ceren’in olaydan 1 hafta önce ölümünü gördüğü ve ailesine anlattığı rüyasına yer verildi.
Ordu’nun Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi’nde, 3 Aralık 2019 akşamı yaşanan olayda, Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, bale kursundan çıkıp, evinin önüne geldiğinde, kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak, öldürüldü. Katil zanlısı Özgür Arduç, bir gün sonra, kent merkezinde, esnaf tarafından yakalanıp, polise teslim edildi. Arduç, bindirildiği polis otosunda da 2 polis memurunu bıçaklayarak, yaraladı. Tutuklanan zanlı Özgür Arduç, cinayet suçundan yargılandığı Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 'canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı.
Genç yaşta cinayete kurban giden Ceren’in 20 yıllık yaşam öyküsü kitap oldu. Ordulu araştırmacı yazar Birol Öztürk tarafından, 6 aylık bir süre zarfında hazırlanan 300 sayfalık kitabın örnek baskıları hazırlanarak, sınırlı sayıda bastırıldı. Mizanpajı yapılıp, baskıya hazır hale geldikten sonra satışa sunulacak olan kitabın geliri ise Ceren Özdemir’in eğitim aldığı Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’ndeki kız öğrencilere burs olarak verilecek.
Kaleme aldığı kitapla ilgili bilgiler veren yazar Birol Öztürk, kitabın Ceren’in ölmeden 1 hafta önce gördüğü rüya ile başladığını söyledi. Öztürk, "Kitap Ceren’in rüyasıyla başlıyor. Ceren, ölmeden 1 hafta kadar önce enteresan bir rüya görüyor. Rüyasında evlerinin bulunduğu Aziziye Mahallesi yokuşunda denizi görüyor ve denizde birtakım hareketlenmeler görüyor. Denize iniyor ve orada zaman değişiyor. Annesinin genç kızlık dönemlerine gidiyor. Etraf sararıyor, eski fotoğraflar gibi oluyor. En ilginci de deniz kabarmış, korkarak eve kaçıyor. Evden dışarıyı gördüğünde silah atıldığını, askerlerin ve polislerin dışarıda olduğunu, sonra denizden tanımadığı bir adamın çıktığını anlatıyor. Uyanır uyanmaz rüyasını çalakalem bir kağıda yazmış. Kahvaltıda da ablasına anlatıyormuş. Evdekilerde rüyadır, etkilenmiş gibi düşünmüşler. Ölümünün ardından Ceren’in bu çok etkilendiği rüyayı ona yorduk. Ceren’in bu rüyası, gördüğü birçok rüya gibi hükümsüz olabilirdi, hiçbir şeye konu olmayabilirdi ama bunun hakkında yazılmış bir kitabın girişi maalesef" dedi.
Öztürk, kitabın Ceren’in ölüm yıl dönümünde veya doğum gününde düzenlenecek olan bir etkinlikte kitapseverlere sunulacağını sözlerine ekledi.
Ceren’in annesi Güfer Özdemir ise kızının hayatının kitap olmasının insanları duyarlı hale getireceğine inandığını ifade ederek, "Sağ olsunlar herkes duyarlılığını gösterdi. Bu bir sosyal proje. Bu bizi memnun ediyor. Sadece bizim memnun olmamız değil, bu tür şeylerin dile gelmesi ülke adına bir şeyler katıyor. İnsanları daha duyarlı hale getiriyor. Ceren zaten topluma mal olmuş, toplumun gönüllerini sızlatan bir çocuk. Biz zaten yanıyoruz. Bunun dile gelmesi gerekiyordu. Ülkemizdeki bu tür yaralar, kitaplarda işlenmeli ki, ileride daha ağır yaralar yaşamayalım" diye konuştu.
Anne Özdemir, kızı ile ilgili kitap yazılmasına müsaade ettiklerini de kaydederek, "Biz okudukça yaralanıyoruz ama o ayrı bir durum. Toplumsal sorumluluk olarak, kızımın kitaplarda yazılmasına karşı çıkmam mümkün değil. Ceren de olsa bunu istemezdi. Ben Ceren’in istekleri doğrultusunda hareket ediyorum. Ceren bunu isterdi. Onun için Ceren ile ilgili kitap yazacaklara müsaade ederiz" şeklinde konuştu.