Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin yapısını anlamamıza yardımcı olacak iki yeni atom altı parçacığın keşfedildiğini duyurdu. İki yeni parçacık, Standart Model'in sunduğu bilgilerin ötesine geçilmesini sağlayabilir.
Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısında yapılan deneyler, iki yeni atom altı parçacığın keşfedilmesiyle sonuçlandı. Büyük Hadron Çarpıştırıcısında (LHC) yapılan deneyler, geçmişte var olduğu tahmin edilen iki yeni atom altı parçacığın varlığını doğruladı.
CERN'den yapılan açıklamada, her iki parçacığın güçlü bir kuvvetle bir araya gelen, üç kuarkın oluşturduğu baryonları temsil ettiği belirtildi. Maddenin temel bileşenlerinden olan ve birleşerek hadronları oluşturan kuarkların ikili ve üçlü parçacıklar halinde bir araya geldiği biliniyor. CERN, Nisan 2014'te keşfettiği 'tetrakuark' adı verilen parçacıkla, dört kuarkın da bir araya gelebildiğini ortaya çıkarmıştı.
Keşfedilen parçacıklara Xi_b'- ve Xi_b*- adları verildi. Her iki parçacığın var olduğu öne sürülmüş ancak keşfedildikleri güne kadar gözlenlenmemişlerdi. İki yeni atom altı parçacığa benzerlik gösteren bir diğer parçacık Xi_b*0, 2012 yılında keşfedilmişti.
CERN'e bağlı LPNHE laboratuvarında görevli olan Matthew Charles, 'doğanın kendilerine cömert davrandığını ve bir parça bulmayı hedeflerken iki tane birden keşfettiklerini' ifade etti. Charles, 'Xi_b'- parçacığının kütlesinin, kendisini oluşturan bileşenlerin toplamına çok yakın olduğunu, çok az daha ağır olması halinde fark edilmemiş olacağını' söyledi.
CERN'de görevli Cian O'Luanaigh, her iki parçacığın bileşenlerinin toplamından çok az daha ağır olduğunu, kütlelerin parçacıkları oluşturan her kuarkın sahip olduğu özelliğe dayandığını belirtti.
Keşfedilen iki yeni parçacık, bilim insanlarının bugüne kadar CERN'de çarpıştırdığı protonlardan neredeyse altı kat daha büyük. İsviçre ile Fransa sınırında bulunan 27 kilometrelik tünelde düzenli olarak yapılan deneyler, evreni oluşturan parçacıkların keşfedilmesini amaçlıyor.
CERN'de görevli fizikçilerden Patrick Koppenburg, 2011 ve 2012'de elde edilen verilerle gerçekleştirilen deneyin, 'Standart Model ile gelecekte keşfedilecek yeni veya beklenmedik bilgiler arasında karşılaştırma yapmayı kolaylaştıracağını' belirtti.
Koppenburg, "Eğer Standart Model'in ötesine giden fiziğe ulaşmak istiyorsak, ilk önce elimizde keskin veriler bulunmalı" derken, elde edilen doğruluk oranı yüksek veriler sayesinde bunu başaracaklarını söyledi.
Kaynak: Al Jazeera