Ukrayna'da, Çernobil nükleer felaketinin 30. yıldönümünde, faciada ölenler için anma etkinlikleri düzenlendi.
30 yıl önce bugün, nükleer santraldeki dördüncü reaktörde günün erken saatlerinde ilk patlama yaşanmıştı.
Bu yüzden ülkede günün ilk saatlerinde sirenler çalındı.
Gün içinde Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, santralin bulunduğu Slavutiç kasabasında anma etkinliğine katıldı.
Çernobil, bugüne kadar yaşanan en büyük nükleer felaket olarak tarihe geçti.
Çernobil'deki bir reaktörde meydana gelen patlama sonucu 1986 yılında geniş bir alan radyoaktif sızıntının etkisine maruz kalmıştı.
Radyoaktif madde yüklü bulutlar farklı ülkeleri etkilemişti.
Faciada kaç kişinin öldüğü konusu hâlâ belirsizliğini koruyor.
Olayın en başında ve kurtarma çalışmaları sırasında 30 kişinin öldüğü düşünülüyor.
Birleşmiş Milletler'e göre facianın neden olduğu hastalıklar sonucuysa yaklaşık 4000 kişi yaşamını yitirdi.
Uluslararası sivil toplum örgütü Greenpeace ise BM rakamlarının düşük olduğunu ileri sürüyor.
SSCB'de (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) basın, günler boyunca olayı yaşandığı haliyle duyurmamıştı.
Dönemin SSCB lideri Mihail Gorbaçov, faciayı 14 Mayıs'a kadar kamuoyu önünde kabul etmemişti.
Çernobil faciası, başta Almanya olmak üzere Avrupa'da Yeşiller partilerinin yükselişine neden olmuştu.
Santralin çevresindeki yerleşim alanları faciadan sonra boşaltılmıştı.
Bu bölge şu anda bir harabe görünümünde.
Çevrede hâlâ radyasyon seviyesi yüksek.
Patlamadan sonra, radyasyon sızıntısını önlemek için patlamanın meydana geldiği reaktör ve radyoaktif yakıt biriminin olduğu yerde aceleyle duvar örülmüştü.
Ancak bu geçici önlemin yerini alacak daha sağlam ve güvenli bir yapı inşa edilmesi çalışmaları sürüyor.
Bu proje, uluslararası çapta bağışlarla hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Uzmanlar, çalışmalar sırasında eski reaktörlerin çökmesi durumunda atmosfere yeniden radyoaktif maddenin yayılmasından korkuyor.
Çernobil santralini çevreleyen 30 kilometrelik alana giriş çıkışlar büyük ölçüde yasak.
Sadece söz konusu yeni yapıyı inşa eden işçilere ve kısa süreliğine giriş yapan bazı ziyaretçilere bölgede bulunma izni veriliyor.
Facianın hemen ardından o dönemdeki Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Türkiye açısından bir tehlike bulunmadığını belirtmişti.
Çernobil faciası sonrası dönemin Sanayi Bakanı Cahit Aral, "Dinine imanına inanan radyasyon var demez" demişti.
O dönemdeki Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal ve Cahit Aral, Karadeniz'de yetiştirilen çayda yüksek oranda radyasyon bulunup bulunmadığına dair tartışmalara dair açıklamalar yapmışlar ve bir tehlike bulunmadığını belirtmişlerdi.
Türk Tabipleri Birliği daha önceki açıklama ve raporlarında, facianın Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz bölgesini etkilediğini ve bölgedeki kanser vakalarıyla facia arasındaki ilişkinin ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini belirtmişti.
Dönem dönem farklı yetkililer ise bölgedeki kanser vakaları ile facia arasındaki ilişki bulunduğuna dair kanıt olmadığını açıklamıştı.