Virüsle mücadelede en ön safta yer alan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki doktorlar, konuştu. “Bu dönemde yapılacak en büyük hata rehavet diyen doktorlar, "Parklarda, kafelerde gönüllerince eğlenen, önlem almayanları görünce içimiz cız ediyor. Bize haksızlık yapıldığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kontrollü sosyalleşme kapsamında yolların açılması ve yasakların kaldırılmasıyla tatile gitmeye başlayan insanların sosyal mesafe kurallarını ihlal etmelerinden yakınan doktorlar, bu normale geçiş sürecinde hastanelerde neler yaşandığını, yasakların sona ermesiyle birlikte, hastanelere gelen virüslü hasta sayısında nasıl bir değişiklik olduğunu anlattı.
Hürriyet'ten Selçuk Şamiloğlu'nun haberine göre, doktorların açıklamaları şöyle:
Acil serviste görevli Doktor Seyit Ali Karagöz, şunları söylüyor:
“Halkımız eğer maske takar ve sosyal mesafesini korursa virüs güçlü olamaz. Ancak insanlarımız sıcaklardan dolayı rehavete kapılıyor ve maskesini çıkartıyor. Sosyal mesafeye özen göstermiyor. Eğer böyle yaparlarsa hem kendi hayatlarını riske atmış oluyorlar hem de onlar için canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarını yükünü arttırıyorlar. Kurallara uymayanlar sebebiyle vaka sayıları artabilir.
“İlk dönemlerde koruyucu elbiseler neredeyse sürekli üstümüzdeydi. Son dönemlerde ise artık şüpheli vakalar geldiğinde bu kıyafetleri giyiyoruz. Ama maske takmayı hiç bırakmadık, eldivenlerimiz sürekli takılı. Ayrıca halkımızın da korkusu azaldı. Eğer virüsü yenmek istiyorsak normal dönemde gibi davranmamalıyız. Bu virüsü tam olarak yenemedik, bir süre daha devam edecek. Elimizdeki en önemli tedavi önlemlere uyulması”
Bu kez Acil Doktoru Serab Biberoğlu anlatıyor:
“Ekip olarak salgın döneminde çok büyük ciddiyetle hareket ettik. Tüm müdahale planlarımız hazırdı. Başarılı bir süreç geçirdik. Yaklaşık 15-20 günden bu yana da korona hastaları azaldıkça diğer hastalar gelmeye başladı. Salgının en yoğun döneminde mide kanaması şikayetiyle gelen ya da trafik kazası geçiren hastalarda dahi korona testi pozitif çıkıyordu.
Şimdi bunlarda da azalma yaşandı. Kontrollü normalleşme olması gereken bir süreçti. Ancak 10 insandan 9’u kurallara uyar biri uymazsa başarı yakalayamayız. Korona öncesi döneme yeniden geçebilmek için tüm toplumun kurallara uyması gerekiyor."
Salgınla birlikte insanlara bakış açısının değiştiğini, sarmaş dolaş dönemin sona erdiğini ifade eden Acil Servis Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim İkizceli de, şu ifadeleri kullanıyor:
“İnsanlara bakış açımız değişti. Eski normali gibi yaşamamalıyız. Yine eğleneceğiz ama sosyal mesafeye, temizliğe dikkat edeceğiz. Eski normal gibi yaşarsak enfeksiyonu yayarız. Yeni normal hayatta el ele kolay dolaşmak halay çekmek yok. Önlem alınmaz normale hiç bir zaman dönemeyiz.”
Cerrahpaşa özelinde hasta sayısında azalma olduğunu belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yalım Dikmen de şunları kaydetti:
“Salgın İstanbul’da daha fazlaydı. Anadolu’ya gidişler artınca İstanbul’da vaka sayısı azalsa da diğer illerde arttı. İnsanlar yasaklar bitti diye rehavete kapıldı. İstanbul eski kalabalık dönemlerine geri döndü. Daha birinci dalgadayız ve kurtulamadık. Virüs hâlâ bulaşıcı ve ölümcül. İnsanlar sosyal mesafeye ve temizliğine dikkat etmeli. Maskesini takmalı. Virüs genç-yaşlı ayırmıyor. Eğer kurallara uymayanların sayısı artarsa yeniden vaka sayıları artacaktır."