İstanbul Aydın Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Dr. Aylin Sözer'in (48) boğazını kesip yakarak katlettiği iddia edilen sanık Kemal Ayyıldız (32) savunmasında cinayeti başkasının işlediğini, çocukları tehdit altında olduğu için cinayeti üstlendiğini öne sürerek "İsterseniz 3 değil 5 tane müebbet verin. Yeter ki çocuklarım kurtulsun" dedi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Kemal Ayyıldız SEGBİS'le bağlandı. Duruşmada Aylin Sözer'in oğlu Arda Çapan, kız kardeşi Nilay Sözer yer aldı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Tutuksuz sanık Murat Delde ise duruşmaya katılmadı. Tutuklu sanık Kemal Ayyıldız savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek cinayeti başka bir şahsın işlediğini ve kendisine tuzak kurulduğunu iddia etti.
Mahkeme Başkanı sanık Ayyıldız'ın 15 Şubat 2021'de avukatı aracılığıyla mahkemeye sunduğu ifadesini okudu. İfadede Ayyıldız'ın olay günü uyuşturucu etkisinde kapı çaldığını, başında kapüşon yüzünde maske olan birinin kafasına vurarak kendini bayılttığını ve içeri girdiğinde Sözer'in cansız bedenini gördüğünü söyledi. Sanık cinayeti işlediğini iddia ettiği kişinin kendisini çocuklarıyla tehdit ettiğini, "Burayı yakmazsan sen ve çocukların ölecek" dediğini iddia etti.
Mahkeme Başkanı bunun üzerine "Bu söylediklerinin hepsini sen ellerin bağlıyken mi yaptın" şeklinde soru yöneltince sanık "evet" dedi. Başkan, sanığa Adli Tıp Kurumu raporuna göre kafasında bayıltıcı şekilde bir darbe alındığına dair tespit olmadığını hatırlatınca sanık doktorun kendisiyle ilgilenmediğini iddia etti.
Sanık Ayyıldız cinayeti çocuklarını koruyabilmek için üstlendiğini iddia ederek ailesini koruyabilmek için yanlış ifade verdiğini söyledi.
Aylin Sözer'in oğlu Arda Çapan olay nedeniyle şikayetçi olduğunu söyledi. Sözer'in kız kardeşi Nilay Sözer ise Aylin Sözer'in evine yedek anahtarla birlikte gittiğini ve kapıyı açmaya çalıştığında arkasında anahtar olduğunu belirtti. Ablasına mesaj attığını söyleyen Sezer, sanığın ablasının telefonundan kendisine mesaj attığını dile getirdi.
Sanığın kendisine ablasının telefonundan hakaret içerikli mesajlar atmaya başladığını söyleyen Sözer, şöyle devam etti: "Bu benim ablam olamaz dedim. Kapının arkasında bir sorun olduğunu anladım. Evime çıktığımda Özge daire önünde bekliyordu. Özge 'Kapı açıldı sanırım içerideki çıkmaya çalışıyor, ben kapıyı üzerine kilitledim' dedi. Özge Er kapıyı üstüne kilitlemeseydi o kişi hepimizi öldürecekti ben eminim. Polisler geldi, çilingir çağırdılar. Bir anda kapı aralandı ve çilingirin 'İçeride kan var, elinde bıçakla koşturan birini gördüm' dediğini duydum. Cinayet işlemeyen biri bıçakla niye koşturuyor onu da bilmiyorum."
Polislerin 'Teslim ol' uyarısı yaptığını, içerideki kişinin kapıyı kapatmaya çalıştığını ifade eden Sözer, "Birden bir gaz kokusu duyduk ve sesi geldi. Sadece orada ablamın canına değil bütün apartmanın canına kastederek bir patlama gerçekleşti. Biz apartmanın doğalgaz boruları patlayacak zannettik. Bir anda beni balkona çıkardılar nefes alamadım, polislere yarım saatten fazla hiç pes etmeden direnmeye devam etti. İtfaiye gelene kadar polisler sözde masum olan bu sanığı dışarı çıkartamadılar Ben hala Aylin'in öldürüldüğünü düşünmüyorum. İnsan öldüğünü düşünemiyor asla sevdiği kişinin. Bir bayan polis memuru 'Ablan öldürülmüş' dedi. Ben dumandan zehirlendiğini düşündüm ama boynundaki bıçağı ve yakıldığını duyunca şok oldum. Bu büyük bir canilik. Böyle cani nasıl olunur inanamıyorum. Şikayetçiyim."
Tanık olarak dinlenen komiser yardımcısı ise İ.E. ise sanığın kapı aralandığında ateş yakarak direndiğini, kendilerine gelen bir alev topu gördüklerini belirterek "Bu duruşma salonun yarısı kadar alev vardı içeride. O ateşten kurtulmaya çalışırken ben merdivenlerden aşağıya yuvarlandım. Kalktığımda hala izi duruyor, elimin yandığını gördüm. Ayağa kalkmak istediğimde bileğimin kırıldığını gördüm, kalkamadım" dedi. Ayrıca sanığın kapı arasından kendilerine cam parçası attığını da kaydetti.
Sanık Kemal Ayyıldız ise tanık beyanlarını kabul etmeyerek "Tamam evi ben yaktım, çocuklarımın peşindeydim. Bu konuda ben ceza istemiyorum değil bana istediğiniz cezayı verin. İsterseniz 3 değil 5 tane müebbet verin. Yeter ki çocuklarım kurtulsun. Olur da bir gün benim suçsuzluğum ortaya çıkarsa benim çocuklarım ne diyecek bunu merak ediyorum" dedi.