Çetin: Demokrasi cemaatlerin örgütlenmesine izin vermeli

T24 - Yönetmen ve yapımcı Sinan Çetin A Haber’de Selin Ongun’un  konuğu oldu. Çetin, Türkçe Olimpiyatlarının jürisinde yaptığı teşekkür konuşmasına yöneltilen eleştirilere A Haber’deki “Bi Sormak Lazım”  programında yanıt verdi.  ÇETİN: SEZEN AKSU BANA 'SEN ÇOCUKSUN' DEDİ Fethullah Gülen’e teşekkür eden bir konuşmanın cesaret işi olup olmadığını soran Selin Ongun’a Çetin, “Gülen’in hangi nedenden aramızda olmadığını bilmiyorum ve bu bana haksızlık olarak geldi. Adamın ismini söylemek gerektiğini düşündüm , bugün Sezen aksu ile konuştum, bana “sen çocuksun” dedi.  Sen Fethullah Gülen’e teşekkür ettin, ne kazanacaksın konuşmalarını yapanlara sormak istiyorum, açıkçası ne kazanacağım, Teoman bana “bir daha bana danışmadan konuşma” dedi. Arkadaşlarım “sen biraz sus” dediler. ÇETİN: YAFTALANMAK BANA KOMAZ Çetin, “yaftalanmak konusu bana komaz, ben yıllardır ne düşündüğünü dan dun söyleyen bağımsız biriyim, yaftalanmaktan korkmam. Ben oradaydım, ben orada konuşulması gereken bambo cambo laflar gereği o organizasyonu yapan kişiye teşekkür edilmesi gerekiyordu, kimse teşekkür etmediği için teşekkür ettim, zaten sinirimi bozan buydu, kim yaptı bu organizasyonu, neden buradayız, Fethullah Gülen sayesinde olmuş, neden söylemiyoruz, söyledim ben de.” ÇETİN: GÜLEN’E TEŞEKKÜR KONUŞMAM NEDENİYLE KENDİMLE ÇELİŞMİYORUM Selin Ongun’un, “Sinan Çetin yıllarca filmlerinde devlet birey ilişkisini masaya yatırdı, bireyselleşme önündeki meseleye projeksiyon tuttu, Sinan Çetin, bu teşekkür açıklamasıyla kendi filmlerinde eleştirdiği meseleyi tekzip etti, cemaat yapılarında birey ne kadar, nasıl var olur? “ değerlendirmelerini anlaşılır bulur musunuz sorusu üzerine Çetin, “ben devletin birey haklarını gasp ettiğini söyledim, onun filmini yaptım. Demokrasi toplumlarda cemaatlerin örgütlenmesine de izin vermeli, bazı bireyler Gülen Cemaatine dâhil olabilir, kuş sevenler olabilir, bireylerin örgütlenme hakkı sonsuza kadar onlara aitti, Amerika bu tür cemaatler, organizasyonlarla doludur, demokrasi bu tür organizasyonların serbestçe kendisini geliştirmesinin adıdır, o yüzden ben kendimle çelişki içinde kalmam” yanıtını verdi.  Çetin etrafından sarfettiği sözlere ilişkin tepkiler için ”Ben bazı laflar edince arkadaş çevremden çok şey kaybettim 2002’te türbanlı kızlar üniversiteye girsin diye Ak Parti’ye oy verdim dedim, AK Parti’ye oy vermek bizim çevrede büyük suçtu.  O aralar bir sinirlendiler.Ben genel olarak komünizmin yıkılacağını söylediğimde de nefretleri üzerime çektim. Ak Parti’ye itiraz edenler de bana aferin demiyorlar. Genelde ‘aferin’ almam ben. Genelde kızıyorlar bana. Bugüne kadar hiç pişman olduğum bir laf etmedim. Meclis’teki konuşmamda ‘TC kimliği vatandaşı taşıyorlar dağda öldürülen çocuklar onlar da bizim çocuklarımız dedim, epey küfür yedim, tehdit aldım, sonuç olarak gerçeği söyleyince kızıyorlar.” Dedi. ÇETİN: TUTUKLU VEKİLLER MECLİS’TE OLMALI Çetin, Meclis’in boykotla açılmasının siyasal protesto yöntemi olarak nasıl değerlendirdiğinin sorusuna “ Bu kadar saçma bir şey olamaz. Millet oy vermiş, bunlar da seçilmişse Meclis’e girecek. Neden en üst kanun uygulanmıyor. Hiç de problem yok. Ne olur girse. Haberal girse, Balbay girse, Dicle de girse ne olur? Probleme böyle bakmak lazım, gayet de güzel olur. Suçluysalar içeri girerler. Dicle’nin zaten suçu olduğuna inanmıyorum. Başbakan’ın herhalde bir bildiği var. Bu yüksek seçim Kurulu bana sabotaj kurulu gibi geliyor. Türkiye’deki gündemi ortalığı karıştırıyor. Saçma sapan bürokratik bir mesele. Sen o adamı içeri almıyorsan ona oy veren kitleyi de içeri almıyorsun demek bu o zaman demokrasi olmaz” ifadesiyle cevapladı. ÇETİN: KÜRT SORUNUYLA İLGİLİ BİR FİLM ÇEKME HAZIRLIĞINDAYIM, ADI 'BAGAJ' OLACAK Çetin, Kürt sorun’una ilişkin de bir film hazırlığı içinde olduğunu söyledi.  Kürt Sorunu’nun anlaşılması için filmde Dersim’den başlanılması gerektiğini, problemi nasıl bu kadar çözülmez hale getirdiğimizi sorgulayan bir film olması gerektiğini, geriye dönüp yaptıklarımıza bakmamız gerekiyor dedi. Selin Ongun’un  BDP eski eş başkanı Gülten Kışanak’ın Kandil’de film çekildiği açıklamasını hatırlatması üzerine Çetin, “Ben Kürt sorunu üzerine bir film yapacağım zaten, yavuz Bingül ve Meltem Cumbul ile konuştuğunu, filmde bu savaşın bizi kirlettiğini, bu ülkede şehirlere yansımış, gecekondu, Cihangir’in herhangi bir alt katında oturan kapıcısında o problemi görüyoruz.  Filmin adı Bagaj olacak. Bu bagajı o kadar çok sırtımızda  taşıyoruz ki. Bir taksi şoförünün hikâyesi. Bu sorunun çözülmedikçe toplumu hareket edemez hale getirdiğini anlatan bir film olacak” dedi.  Filmin senaryosunun yazıldığını belirten Çetin, öyküdeki en önemli olan şeyin, filmin sonunda ortaya çıkan gerçeğin toplumda hepimizin yaşadığı gerçek olduğunu, ancak senaryo hakkında daha fazla bilgi veremeyeceğini söyledi.  Sinan Çetin Press filmini de izlediğini, az izlenmesinin canını sıktığını söyledi. Yönetmenine telefon açıp teşekkür ettiğini söyledi.