Çetin Kaya'yı vuran polise "kasten öldürme" suçlaması

Çetin Kaya'yı vuran polise "kasten öldürme" suçlaması

İstanbul Kadıköy'de polis kurşunuyla hayatını kaybeden set çalışanı Çetin Kaya'nın ölümüne ilişkin hazırlanan iddianameye tamamlandı. DW Türkçe'nin ulaştığı iddianamede, "olayın taksirle ya da olası kasıtla meydana geldiğini kabul olanağının bulunmadığı" belirtildi. İddianame mahkeme tarafından kabul edilirse şüpheli polis S.E. TCK'nın 81'inci maddesi uyarınca "kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanacak. S.E. "kasten öldürme" suçundan ceza alırsa müebbet hapis cezasına çarptırılacak.

Çetin Kaya, 29 Kasım 2021'de İstanbul'un Kadıköy ilçesinde aracını durduran polis memurlarından S.E.'nin silahından çıkan kurşunla 39 yaşında hayatını kaybetmişti. İstanbul Valiliği, Kaya'nın ölümünün ardından yaptığı açıklamada olayda "dur" ihtarına uymayan şüpheli bir aracın takibe alındığını, araçtaki bir kişinin yaya olarak firar ettiğini, sürücü koltuğundaki Çetin Kaya'nın yakalama işlemi sırasında görevli personele mukavemette bulduğunu savunmuştu. Polis memuru S.E. de savcılık ifadesinde, "Bir elini kelepçelemiştik, boşta kalan eliyle benim silahıma hamle yapmaya çalıştı. O esnada da silah patladı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" demişti.

Ancak olayın ardından görevinden uzaklaştırılan polis memuru, daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheli polisin tutuklululuğu halen devam ediyor.

"Hayatın olağan akışına uygun değil"

Kaya'nın ölümüyle ilgili hazırlanan iddianamede ise polis memurları tarafından Kaya'nın da içinde bulunduğu aracın durdurulduğu, araçta bulunan E.Ç. adlı kişinin kaçmasıyla polislerin arkasından koştuğu, E.Ç.'nin elindeki bir kısım uyuşturucu maddeyi yere attığı, bu esnada Çetin Kaya'nın uyarılara rağmen araçtan inmediği, polis memuru İ.K. tarafından zorla araçtan indirilerek kelepçelenmeye çalışıldığı belirtildi.

Kaya'nın vurulma anı ise iddianamede, "Şüpheli S.E.'nin olay anında çıkarttığı silahı Çetin Kaya'ya müdahale ederken elinde tuttuğu, şüphelinin iki el ateş ettiği, mermilerden bir tanesinin Çetin Kaya'nın ense orta sağ kısmından girip alın sağ kaş yan tarafından çıktığı, gerek şüpheli S.E.'nin gerekse birlikte görev yaptığı arkadaşı olan tanık İ.K.'nın olay sırasında Kaya'nın kendilerine direndiğini, kelepçe taktırmamak ve şüphelinin silahını almak için hamle yaptığını belirtmelerine karşın tanık anlatımlarından maktulün elinin kelepçeli olduğu, şüpheliye yönelik fiili bir saldırısının bulunmadığı belirlenmiştir" ifadeleri yer aldı.

İddianamede ayrıca, otopsi raporuna da atıfta bulunularak şüpheli polis memurunun bitişik atış yapmak suretiyle Çetin Kaya'nın ölümüne kasten sebebiyet verdiği dile getirildi. "Atış sayısı ve mesafesi ile olay yerindeki tarafsız tanık anlatımlarından öldürme olayının taksirle ya da olası kasıtla meydana geldiğini kabul olanağının bulunmadığı" belirtilen iddianamede, İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün uzmanlık raporundan da bahsedilerek "Herhangi bir arızasının bulunmadığı silahın kazaen iki kez üst üste ateş almasının hayatın olağan akışına uymadığı" vurgulandı.

"Kamera kayıtları bozuk"

Çetin Kaya'nın ölümünün ardından kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporu beklense de kayıtlar "bozuk olduğu" için rapor hazırlanamadı. Bu durum da iddianamede, "Görgü tanıklarının içinde bulunduğu minibüsün kamera kayıtlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü'nün denetim ve kaydı altında olduğu ancak söz konusu kayıtların tutulması gereken hard-diskin tarafsız bilirkişi tarafından yapılan incelenmesinde bozuk olması nedeniyle herhangi bir kaydın mevcut olmadığının anlaşıldığı" ifadeleriyle belirtildi.

Olayın gerçekleştiği güzergahta bulunan tüm kamera kayıtlarının savcılık tarafından temin edildiği ve temin edilen görüntülerin bilirkişiler tarafından incelendiği, ancak sadece tek bir kamera görüntüsü neticesinde olay anının genel hatlarıyla belirlendiği, bu kayıtta da şüphelinin eylemini ne şekilde gerçekleştiğine dair net bir tespit yapılamadığı da iddianamede belirtildi.

Savcılık polis memuru S.E.'nin "kasten öldürme" ile "kamu görevine ait araç ve gereçleri suçun işlenmesi sırasında kullanma" suçlarından yargılanmasını talep etti. DW Türkçe'ye konuşan Kaya Ailesi'nin avukatı Özgür Urfa, "Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin ağır ceza mahkemesi tarafından 15 gün içinde kabul edilmesi halinde duruşma günü verilerek yargılamaya başlanacak" dedi.