Çetinkaya: Cumhuriyet’e karşı belirli çevrelerin yayınları yargısız infazdır

Çetinkaya: Cumhuriyet’e karşı belirli çevrelerin yayınları yargısız infazdır

Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin, Özgür Mumcu, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Ceyda Karan'ın transferleriyle ilgili olarak başlayan tartışmalar hakkında, “Cumhuriyet Vakfı’nın yönetenleri Cumhuriyet gazetesinin çalışanlarıdır... Tüm kararlar dört kişilik İcra Kurulu’nca oybirliğiyle alınmıştır. Cumhuriyet’in yayın çizgisi bellidir... Laik demokratik sosyal hukuk devleti... Orhan Erinç ve Cüneyt Arcayürek bugün köşelerinde yazıyor. Beni ve Akın Atalay’ı hedef alıp olayı başka bir yöne çekmek isteyenlere şunu söyleyebilirim. Vakfın yetki verdiği “İcra Kurulu” şöyledir: “Akın Atalay (Başkan), İbrahim Yıldız (Genel Yayın Yönetmeni), Güray Öz (yazar), Önder Çelik...” Bu arkadaşlar karar verici ve yeniden yapılanmadan sorumludur... Onun için Cumhuriyet’e karşı belirli çevrelerin yayınları yargısız infazdır” dedi.

Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve vakıf adına gazetenin imtiyaz sahibi olan Orhan Erinç de yazınında “Ulusal Kanal ve Aydınlık’taki kimi arkadaşlarımıza teşekkür borçluyuz. Patronlarına gammazlamak gibi olmasın ama sanırım Cumhuriyet’i kendi yayın organlarından çok seviyorlar. Cumhuriyet’in başına bir şey gelecek diye ödleri kopuyor, kalpleri sıkışıyor, huzursuz oluyorlar” ifadelerini kullandı.

Hikmet Çetinkaya ve Orhan Erinç’in Cumhuriyet’te yayımlanan (2 Ağustos 2014) yazıları şöyle:

 

Hikmet Çetinkaya: Cumhuriyet’e Düşman!

 

Fısıltı gazetesinin haberlerine inanan, Cumhuriyet gazetesini hedef haline getirip Vakıf Yönetimi’nin tümünün oylarıyla seçilen dört kişilik “İcra Kurulu”nu dillerine dolayanlara soruyorum...

Cumhuriyet Vakfı’nın yönetenleri Cumhuriyet gazetesinin çalışanlarıdır...

Tüm kararlar dört kişilik İcra Kurulu’nca oybirliğiyle alınmıştır.

Cumhuriyet’in yayın çizgisi bellidir...

Laik demokratik sosyal hukuk devleti...

Orhan Erinç ve Cüneyt Arcayürek bugün köşelerinde yazıyor.

Beni ve Akın Atalay’ı hedef alıp olayı başka bir yöne çekmek isteyenlere şunu söyleyebilirim.

Vakfın yetki verdiği “İcra Kurulu” şöyledir:

“Akın Atalay (Başkan), İbrahim Yıldız (Genel Yayın Yönetmeni), Güray Öz (yazar), Önder Çelik...”

Bu arkadaşlar karar verici ve yeniden yapılanmadan sorumludur...

Onun için Cumhuriyet’e karşı belirli çevrelerin yayınları yargısız infazdır...

İnfaz salt silahla olmaz, haberle, yazıyla da olur!

Bizim iyi tanıdığımız medya tetikçilerinin daha önceleri Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Mustafa Balbay hakkında nasıl bir karalama kampanyası yaptıklarını biliyoruz.

Bunu belirtmek isterim.

Bu numaralar, yargısız infazlar, kişiler arasında geçerli olarak kalmıyor; yaşamın neresine bakarsanız bakın benzeri oyun sürüyor.

Siyaset, ekonomi, medya her yerde...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na kendi partisi içinde kurulmak istenen tuzaklar...

Kılıçdaroğlu’na o tuzağı kuranlar kim?

Cumhuriyet gazetesinin yeniden yapılanmasına karşı çıkan bilindik çevreler!

***

Yaşadığımız şu süreç ve toplum!

Kendi kendime soruyorum bu arada:

“Zaman saatlere ve insanlara göre değişir mi?”

Ben yaşamın güngün saatlere ve insanlara göre değiştiğini düşünüyorum.

Eğer bir insan, kişiliğini, döneme, çıkara göre ayarlıyorsa ona güvenilmez.

Böyle bir insan kendi kendini yok ediyor demektir...

Farklı kişilik olmaz bilinçli bir insanda.

Bilinçsiz, düşüncesiz, çapraz ideolojilerle, yalanla, dolanla hayatın varlığına kendini inandıran çıkarcı insanlarda olur!

***

Hayatın sayfalarında dolaştım bugün...

30’lu yılları, 90’lı yılları anlatmak istedim.

Ve biraz da geçmişi, yıldızlarla buluşan arkadaşlarımı, tanıdıklarımı, tanımadıklarımı, 23 yaşında girdiğim Cumhuriyet’i, ona düşman olan çevreleri... 

 

Orhan Erinç:  Kanıksamak Üzerine...

Ulusal Kanal ve Aydınlık’taki kimi arkadaşlarımıza teşekkür borçluyuz.

Patronlarına gammazlamak gibi olmasın ama sanırım Cumhuriyet’i kendi yayın organlarından çok seviyorlar. Cumhuriyet’in başına bir şey gelecek diye ödleri kopuyor, kalpleri sıkışıyor, huzursuz oluyorlar.

Galiba bu nedenle de yazıp söylediklerinin doğru olup olmadığına özen gösteremiyorlar.

Fi tarihinde genç bir köşe yazarı transfer etmiştik. Cumhuriyet’i koruyup kollama adına demediklerini bırakmadılar. O genç gazeteci yaklaşık 1 ay dayanabildi ve sonra o genç gazeteciyi özveri göstererek transfer ettiler. Bir süredir Aydınlık’ta köşe yazarlığı yapıyor.

Tanrı eksikliklerini göstermesin.