Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Emirgan Korusu'na AVM yapılması imkansız. Emirgan Korusu'na hiçbir şey yapılmamıştır, yapılmayacaktır, kimsenin aklından da geçmez" dedi.
İdris Güllüce, Emirgan Korusu’nun yapılaşmaya açılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Habertürk TV'de konuşan Güllüce’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Emirgan Korusu dünyanın en güzel yeri. Yaprağını dahi korumamız gerek. Emirgan Korusu'na AVM yapılması imkansız. Emirgan Korusu'na hiçbir şey yapılmamıştır, yapılmayacaktır, kimsenin aklından da geçmez."
İztuzu Plajı: İztuzu'nda işletme olmamalı. Şezlong ve şemsiyeler ile daha önce çok sayıda carettanın ölümüne sebep olunmuş. Biz bu konuyu tamamen Muğla Universitesi'ne emanet ediyoruz. Belediye de temizlik gibi konularda üzerine düşeni yapacak ticari amaç gütmeden. Bu sadece İztuzu için geçerli. Zenginliğimiz olan carettalar var. Ama bütün kıyılarda şöyle bir problemimiz var. Boş bıraktığınız zaman herhangi biri değnekçilik yapıyor. O birisi kim sorusuyla muhatap oluyorsunuz. Hiç kiraya vermeyelim bırakalım boş kalsın. O zaman biri geliyor değnekçilik yapıyor. Bir sorumlunun olması lazım. Yasa diyor ki ihaleyle vereceksiniz diyor. Biz ahmet mehmet diyemeyiz. Kim ihale şartlarını yerine getirirse o işletir. Orası istisna bir yer. Başka dünyanın her yerinde bunu yapabilirsiniz. Tercihimiz iki tane, turizm gelirini mi önceleyeceğiz, bu hayvanları mı önceleyeceğiz. Biz bakanlık olarak önceliği hayvanlara sağladık. Kim yapacak? Biz üniversiteye tahsis etmişiz. Bir şartla vermişiz. Ticari hiçbir amaç güdülmeyecek demişiz. Belediyeye de temizliğini yapması lazım, belediyenin görevidir zaten bu. Kıyılarda İşletme: Biz Suriye hududundan Edirne'deki hududumuza kadar olan kıyılarımızın envanterini çıkartıyoruz. O heyetle de konuştuk, kıyıların korunması makul işletilmesiyle ilgili projeler hazırlatıyorum. 'Cillop gibi imar planı' ve 16:9: Cillop kelimesinden başlayalım. TDK'da da tertemiz eksiksiz anlamında kullanılır, Anadolu bunu kullanır. Bu sansasyonel gibi oldu ama... Ben bu mevcut imar yasasının yeterli olmadığını düşünüyorum. Bir tane örnek vereyim: Stratejik mekansal kavramı yok. Ama bizim bakanlığımızın görevlerinden birisi, mekansal stratejik plan yapar diyor. İmar kanununun hatta yapı kanununun, Türkiye'de bunlar gelişti. Yasaların da güne uyması lazım. Bu değişimi yapmak lazım. 16.9 ile ilgili siluet kavramı daha net belli değildi. Belediye çalışmalar yaptı, hangi yüksekliğin olması gerektiği hususunda kotlar verdi. Ben bunu söylediğimde teknik bir cümle söylemiştim. Baktığınız yöne göre değişir demiştim. Silivri'den baksanız farklı, Boğaz'dan baksanız farklı, Etiler'den baksanız farklı görürsünüz. Bu teknik bir şey. Sizin meslektaşlarınız bunu farklı anladılar. 16.9 ile ilgili incelemelerde şu çıktı. İmar planına ve yasaya uymayan bir şey yok. Ama etik değil. Büyükşehir bu işle uğraşıyor ama ne olacağını bilmiyorum. Üçüncü Havalimanı: Göl möl yok orada. Gölet bile değil. Şu oda kadar çukur var içi su dolu. Herkes uçağa biner duruma geldi. Bir zamanlar uçağa binmek için cenazeniz olması lazımdı. Belli kesimin altındakiler binemezdi. Şimdi bazı siyasi partiler, uçakları köylü kokuttu diyorlar. O kadar halk biniyormuş ki, bunu diyorlar. E koksun ben öyle bir şeyi de kabul etmiyorum ama ayıp bir şey bu. İsim vermeyeyim, arşivlerde görürsünüz bunu diyorlar. Evet uçaklar köylü koksun. Şu anda Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı ne kadar iyi organize edilirse edilsin rötar yapıyor uçaklar. Bir müddet sonra bu rötarlar daha fazla artacak. Türkiye cazip bir ülke olmaya başladı. Üçüncü havalimanını yapmazsak bir sene sonra uçağın içinde bekleyeceğiz. Ya hiç yapmasak ne olacaktı diye soruyorum. Türkiye dünyanın en büyük havalimanını yapmış olması 78 milyon insanın iftihar edeceği projeye niye karşı çıkarlar.