Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki , "İstanbul gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum" açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı savundu. İstanbul’un geldiği duruma dair CHP’yi suçlayan Özhaseki “Ana muhalefet partisinin temsilcileri bir dönüp kendilerine baksınlar. CHP'nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum. İstanbul'a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki , Sultanahmet'teki İstanbul Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü binasında bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Özhaseki'nin gündeminde yine olası İstanbul depremi vardı. Kentsel dönüşüm yasasıyla istenilen hedefe ulaşılamadığını söyleyen Özhaseki yeni çıkaracakları yasayla bina bazlı değil, bölge bazlı dönüşümü hayata geçireceklerini söyledi.
Özhaseki, " Uygulamada gördüğümüz bazı aksaklıkları da tespit ederek, bundan sonra daha iyiye gitmesi için bizim yeniden bir şekil almamız, yeniden bir mevzuat oluşturmamız, yeni bir ortam sağlamamız, kesin ve gerekli görünüyor. Bina bazlı yapımlarda biraz hızlı gitmiş işler. Yüzde 75'e yakın oranda yıkılmış. Ama bölge bazlı asıl yapılması gereken işler ne yazık ki, çok başarılı olmamış. İşte ortaya çıkan bu aksaklıkları giderecek şekilde bir yasa hazırladık. Önümüzdeki günlerde ülke gündeminin önüne gelecek. Bizim hazırladığımız yasada esas olan, bundan sonra bölge bazlı dönüşümdür. Yerinde dönüşüm esastır. Depreme hazırlık yapacaksak, yerinde yapmak doğru. Herkesi aynı mahallesinde, hatta mümkünse aynı sokağında değiştirebilmek ve dönüştürebilmek esastır" diye konuştu.
Her evi yıkılan vatandaşı mutlaka ev sahibi yapacaklarını söyleyen Bakan Özhaseki, Sarıyer Fatih Sultan Mehmet Mahallesi için alınan bölge bazlı dönüşüm kararını örnek gösterdi. Mahallenin 1.4 Milyon metrekarelik bir alan üzerinde 7500 konut olduğunu ve bölgenin mülkiyetinin İBB ile İTÜ'de olduğunu hatırlatan Bakan Özhaseki, " Aşırı örgütler devreye girerek vatandaşları sıkıştırıp parayla satmışlar. Vatandaş da gelmiş kendi halinde evini yapmış oraya. Her masum vatandaşın yapabileceği bir şey. Ama bu vatandaşların elinden paraları almışlar. Şimdi orası bir dönüşüme giriyor. Yerinde dönüşüm olacak. Vatandaşa o mahallesinde altyapısı düzgün, mükemmel bir mahallede tek tek evler verilecek. Bir başka yere taşımak söz konusu değil. Burada devlet katkısı olacak. Evi daha küçükse daha büyüğünü istiyorsa, veya değerlenme neticesinde ufak tefek de olsa, ödeyebileceği miktarda borçlanma çıkabilir. Bunu söylerken de korkarak söylüyorum çünkü, yarın yine bizim siyasilerimiz ortaya çıkacaklar, 'vatandaştan yüz binlerce lira alacaklar', 'kandıracaklar', 'mahvedecekler' gibi beyanatlar verecekler. O mahallede bir kentsel dönüşüm başlayacak. O mahallede oturan bütün vatandaşlarımıza o mahalleden ev vereceğiz. Evi kaç metre kareyse, o kadar metrekare. Değerlenme neticesinde ödemekte asla güçlük çekmeyeceği küçük rakamlar çıkarsa, onları da kendileriyle tek tek konuşup helalleşeceğiz. Helalleşmediğimiz bir tek Allah'ın kulu kalmayacak. Bunu net olarak söylüyorum. Bu söylediklerim bizim senedimizdir. Mimarlar Odasının dikkatini çeker diye söylüyorum. Bu alanın tamamı geri görünüm ve etkilenme bölgesi. Bunların ne demek olduğunu onlar iyi bilirler. Burada kat yükseklikleri 12.50 ve 15.50 ile sınırlandırıldı. Bu kanuni mevzuata da tam uyulacak "şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'İstanbul'a ihanet ettik' sözlerini değerlendirmesi istenen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, " Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en dobra, en yiğitçe düşündüğünü söyleyen bir devlet adamıyla karşı karşıyayız. Yaptıklarını söylediği gibi eğer kendisini eleştirmesi gerekiyorsa, mertçe bunu söyleyebilen bir Cumhurbaşkanımız var" dedi.
" Keşke siyasi partilerimizin başındakiler de, ara ara kendilerini eleştirseler" diyen Özhaseki sözü CHP'ye getirerek şunları söyledi: Yaptıkları hataları insanlara doğruca söyleyebilseler. Keşke yalan söylemekten vazgeçseler. Bu bir dilek, bir temenni. Yaparlar ya da yapmazlar bilemem. Evet dünya güzeli bir kentte yaşıyoruz. Bu kentin halihazırdaki yapılaşması konusunda hepimizin eleştirileri var. Bu eleştiriler noktasında, doğrusu birçok ortak sorumluluk var. İlk yıllardaki İstanbul neden kayboldu? 90'lı yıllara kadar devam eden müthiş bir göç dalgası vardı. Bu göç dalgası sırasında kimler belediye başkanıydı ? Bugün durmadan Cumhurbaşkanını eleştiren, diline dolayan, bu yiğitçe sözünü ikide bir değişik manalarda kullanan ana muhalefet partisinin temsilcileri bir dönüp kendilerine baksınlar. Öğrenciliğim burda geçti. İstanbul'dan hiç kopmadım.
CHP'nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum. İstanbul'a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır. Her tarafı kaçak yapıyla, gecekonduyla doldurmuşlardır. Gecekondu masum bir şey. Ama plan yapmayarak, alt yapısını vermeyerek , 'şuraları yapın', 'Allah kerim siz bizim adamımız olursunuz'. 'Arka bahçemiz olursunuz' mantığıyla yapılan işler bana göre İstanbul'a en büyük ihanettir. Son yıllarda sadece siluete bakarak bu konuda bir özeleştiri yapan Cumhurbaşkanımıza söz söylemek, CHP'nin haddi değildir. CHP eğer bir söz söyleyecekse, şöyle bir geçmişine bakarak yaptıklarını bir gözden geçirecek, çöp dağları, susuzluk, bütün kaçak yapılara kapı açmak. 'Yapın, bir takım ideolojik hareketler bizi desteklersiniz' , 'arka bahçemiz' olursunuz mantığı. Bunları hep yaşadık" (DHA)