Avrup İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, koyun otlattığı sırada meydana gelen kuşkulu bir patlama sonucu yaşamını yitiren 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölümünde devletin kusurlu olmadığına hükmetti.
Diyarbakır’da 28 Eylül 2009’da yaşamını yitiren 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili soruşturma dosyası takipsizlik kararıyla tozlu raflanda unutulurken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de geçen ay aladığı kararla olayda Türkiye’nin bir kusuru olmadığına hükmetti.
Ailenin avukatı Rahşah Bataray Saman, “Bu kararla AİHM süreci bitti. Savcılık dosyası derdest durumda. Dosyalarda herhangi bir şüpheli yok, faili meçhul dosyalarda olduğu gibi daimi arama kararı verilerek, raflarda bekliyor. Zaman aşımı dolana kadar da orada beklemesinden endişe ediyoruz” dedi. 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Şenlik Köyü Paşaciya mezrasında koyunlarını otlattığı sırada meydana gelen patlamada öldü. Önkol’un ailesi ve köylüler patlamaya neden olan cismin, araziyi yüksekten gören Tapantepe Karakolu’ndan atıldığını iddia etti.
Cumhuriyet'in haberine göre; Önkol’un ölümüyle ilgili Jandarma Komutanlığı ve Emniyet tarafından hazırlanan raponlarda patlamanın, Önkol’un patlayıcıya tahra (eğri budama bıçağı) ile vurması sonucu yaşandığı savunuldu. Ancak İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nden avukat Serdar Çelebi “Önkol’un cesedinde ayaklar, bacaklar sağlamdı. Yerde de bir çukur yoktu” diyerek buna karşı çıktı. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer tarafından hazırlanan bağımsız uzman raporunda da Önkol’un tahra ile patlayıcıya vurmadığı, kendisini savunma pozisyonundayken öldüğü belirtildi.
Soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Nisan 2013’te takipsizlik kararı verdi. Başsavcılık, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğunu savunarak, “daimi arama kararı” çıkardı. Bu kararla Ceylan Önkol dosyası zamanaşımı ve cezasızlıkla yüz yüze kaldı. Önkol ailesinin, patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı manevi tazminat davası reddedilirken aileye 28 bin 208 TL maddi tazminat verilmesine karar verildi. Avukatlar bu karara itiraz ederken dosya Yargıtay’da ele alınmayı bekliyor.
Önkol ailesinin avukatları aracılığıyla yaptığı başvuruyu değerlendiren AİHM de olayda Türkiye’nin bir ihmalinin bulunmadığına hükmetti. Aile avukatları, bu karara itaraz ederek dosyayı AİHM Büyük Dairesi’ne taşıdı. AİHM Büyük Dairesi de geçen ay kararı onayınca uluslararası hukuk yolları da tükendi.
Önkol ailesinin avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu Üyesi avukat Rehşan Bataray Saman, “Savcılık dosyası derdest durumda. Dosyalarda herhangi bir şüpheli yok, faili meçhul dosyalarda olduğu gibi daimi arama kararı verilerek, raflarda bekliyor. Zaman aşımı dolana kadar da orada beklemesinden endişe ediyoruz.
Cezasızlık, hukuk sisteminde çok önemli sorunlardan biri ve bu tutum son dönemlerde artış gösterdi. Özellikle çocuk ölümleri ile ilgili, hiçbir güvenlik görevlisinin yargılanması yapılmadı maalesef. Ceylan’ın davası da bu anlamda en çok bilinenlerinden biri ve burada da cezasızlık hukuku uygulandı. AİHM kararları Ceylan’ın ölümündeki gibi özellikle yaşam hakkı gibi davalarda, caydırıcı bir unsur oluyordu. Sadece Ceylan’ın davası ile ilgili de değil genel olarak Türkiye’den giden birçok davada AİHM içtihatlarının dışına çıkarar kararlar veriyor. Eski içtihatlara uyulsa ihlal kararı verilirdi. Tam tersine olumsuz karar verdi” dedi.